Dik dur eğilme!
Tüm yolsuzluklar, tüm rüşvetler, tüm Suriye TIR'ları nedense seçimlere üç ay kala 'Operasyon' yiyor!
Halktan Türkiye'yi kendisine emanet etmesini isteyen anamuhalefet lideri bas bas bağırıyor, "Hükümet silah gönderiyor" diye. Hem de kime? Sınırlarımızın "dışına" sesleniyor.
Daha önce Hükümete gıcık diye AB'ye, Esed'e, İsrail'e, Maliki'ye seslendiği gibi.
Halbuki bırakın Ortadoğu'yu Asya'yı, Avrupa'dan ABD'ye kadar kendi devletini, ülkesinin istihbarat birimini yabancılara ispiyonlayan bir siyasal parti lideri yerinde kalamaz. Bırakın parti başkanlığını, iktidara gelmeyi filan, sittin sene politika bile yapamaz.
En başta kendi tabanı artık ona destek vermez.
Çünkü hangi düşünceden hangi etnik kökenden olursa olsun, insanlar önce üzerinde yaşadıkları memleketlerinin çıkarlarını düşünür.
Ülke gemisine zarar geldiğinde kendisinin de batacağını bilir. Düz mantıktır bu. İspiyoncular da bu düz mantığı deneyip başarabilir. Yapabilirler yaniu2026
***
Yurtiçine "Bunlar hırsız", yurtdışına "Bunlar El Kaideci" mesajı vermek için çırpınıyorlar.
17 aralık'tan bu yana böyle!
Hayır hayır, 7 Şubat 2012'deki MİT krizinden bu yana böyle.
Tombalacıların "İzmir işi" gibi son operasyon da "İstanbul işi" gibi oldu.
Yine Başsavcı'ya haber verilmeden yapıldı.
Yine "Çok gizli" soruşturmanın video ve fotoğrafları belli medyaya servis edildi.
Ve yine birileri "operasyon" yapıyor, "Yolsuzluk" diyor.
***
Üç yıl önce başlatılan soruşturmaları seçime 2,5 ay kala patlatmak, büyük tezgahı gösteriyor.
Geçen sene niye gözaltına alınmadı bu kadar "rüşvetçi" insan?
Ya da 8 ay önce, altı ay önce?
Dershane tartışması yokken niye bu insanlar 'yolsuzluk' yapmıyordu sahi?
Niye her şey bugüne kadar süt limandıyda bugün "limanlarda da yolsuzluk var"a geldi.
***
Cumhuriyet mitingleri yapan Kemalistlerin ve Taksim'deki Gezicilerin ikna edildiği gibi bir şeye ikna edilmiş abiler var karşımızda.
Abileri, yazarları, cevval gazetecileri ile her "Yolsuzluk var" dediklerinde başka bir şey kast ediyorlar.
Anlayan anlıyor ama onlar "Bunlar hırsız" demeye devam ediyor.
***
Ha bir şey daha diyorlar, "Bu iş bitti!"
Yılların İslamcı aydınları camianın gazetelerinde "İktidar İslami hassasiyete sahip değil. ABD'nin stratejik ortağı" diye haykırıyor.
Yılların Ülkücü, şimdinin 'demokrat' aydınları da "Başbakan istifa etmeli. AK Parti bitmiştir" diye aynı gazeteden senkron yapıyor.
Kim bitirmiş abiciğim?
Sizi bu kadar işin bittiğine ikna eden kim?
Hangi büyük güç?
Hangi stratejik müttefik?
Hangi Kraliyet ailesi, hangi okyanus ötesi?
***
İkna edilmek de değil, kandırıldıklarını düşünüyor insan.
Çünkü seçim sathı mailine girdiğimizden bu yana AK Parti tüm 'operasyonlara' karşın, halk nezdindeki yerini koruyor.
Geçen yerel seçimde yüzde 38 oy alan AK Parti'nin bu seçimde bu oranın da üzerinde oy alacağı tahmin ediliyor.
Evet ikna değil, inanç da değil.
Resmen bu abileri birileri kandırmış bence.
AK Parti'nin devrileceğine, Başbakan Erdoğan'ın gideceğine kanmışlar. Yazık!
***
Van Münit Davos'unun dönüşünden bu yana millet bir sözü "milli slogan" haline getirdi.
Ve bu sloganı her duyduklarında bazılarının morali acayip bozuluyor.
Davos'tan beri milletin hançeresinden hep aynı ses yükseliyor:
Dik dur eğilme, bu millet seninle!