dijital yaşa, esnek çalış, çalışanı ödüllendir
İnsan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer'ın, insan kaynakları dünyasının geleceğine dair yeni etkenleri araştırdığı ve değerlendirdiği '2018 Küresel Yetenek Trendleri Araştırması'nın sonuçları açıklandı. Dünya çapında 44 ülkeden ve 21 sektörden 7 bin 600'den fazla üst düzey yönetici, İK lideri ve çalışanın katıldığı araştırmaya göre; 2018'in 5 ana iş gücü trendi hızlı değişim, amaca yönelik çalışmak, daimi esneklik, yetenek platformu ve içten dışa dijitalleşme olarak sıralanıyor.
Araştırmaya göre, şirketlerin yüzde 94'ü bu yıl ana gündemlerinde inovasyona yer verirken, yüzde 96'sı örgütsel tasarım değişiklikleri planlıyor. Çalışanların yarısından fazlası iş yerlerinde daha esnek çalışma seçenekleri imkanı ararken, kendi kişisel ve mesleki yaşamlarının kontrolünü ellerine almak istiyor. Çalışanların "değişim kabiliyeti", rekabetçi küresel iklimde başarılı olmak için temel bir farklılaştırma aracına dönüşüyor. Bu noktada çalışanların net bir yön belirleyen liderler talep etmesi, şirketlerin karşılaştığı zorlukların başında geliyor. Liderler, artık çalışanlarını iş hedeflerine dahil etmek durumunda.
Şirketlerin işin geleceği için nasıl hazırlandıkları, öngörülen karmaşanın derecesine bağlı. En fazla karmaşa bekleyenler kendi modellerine çeviklik kazandırmaya çalışıyor, daha yatay ve birbirine bağlı iş ve çalışma modellerine yatırım yapıyorlar. Şirketlerin yüzde 32'si daha holakratik (yöneticilerden tamamen arınmış daha yatay bir yönetim sistemi) çalışma ekipleri oluşturuyor.
Yöneticilerin yüzde 53'ü kendi kuruluşlarındaki görevlerin en az beşte birinin gelecek beş yıl içinde yok olacağını öngörürken, iş değişikliği ve yeni yetenekler kazandırmaya hazır olmak örgütün hayatta kalması için kritik bir unsur hale geliyor. Yine de şirketlerin sadece yüzde 40'ı çevrimiçi öğrenme kurslarına erişimi arttırırken, yüzde 26'sı yeteneklerin işletme içinde aktif olarak farklı departmanlarda rotasyonlu çalışmasını sağlıyor.
Çalışanlar, amaçlarını bulmak için öğrenmek ve deneyimlemek istiyor ve elde edemedikleri takdirde bunları başka fırsatlarda arıyor. Mevcut işlerinden memnun olan çalışanların yüzde 39'u kariyer fırsatının eksikliğinden ötürü işinden ayrılmayı planlıyor.
Çalışanlar ortalama olarak haftada 10 iş saatini finansal konularla ilgili endişelenmekle harcıyorken, şirketlerin sadece yüzde 26'sı finansal sağlığa yanıt veren politikalara sahip. Ödüller ve kıdem esasına göre terfi uygulamalarındaki adalet de en çok üzerinde düşünülen kriterlerden biri. Çalışanların sadece yüzde 53'ü şirketlerinin ücret ve terfi kararlarında eşitlik sağladığını söylüyor.
Çalışanlar daha esnek çalışma seçenekleri istiyor ve kuruluşlar çalışanlarının bu taleplerini dikkate alıyor. Yöneticilerin yüzde 80'i esnek çalışmayı değer önerilerinin temel bir parçası olarak görüyor. Çalışanların yüzde 41'i ise esnek çalışma düzenlemelerini seçmenin kendi terfi olanaklarını etkileyeceğinden korkuyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre, geçtiğimiz yıl görülen iyileşmeye rağmen şirketler tüketici düzeyinde entegre bir deneyim sunmakta geride kalıyor. Şirketlerin sadece yüzde 15'i kendilerini dijital bir kuruluş olarak görüyor. Çalışanların yüzde 65'i ise, son teknoloji ürünü araçların başarı için önemli olduğunu söylüyor. Yüzde 48'i işlerini yapmak için gerekli dijital araçlara sahip olduklarını belirtiyor. Yöneticilerin yüzde 70'i insan kaynakları departmanının çalışan stratejisi ile işletmenin stratejik önceliklerini uyumlu hale getirdiğini bildiriyor.