Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Eylül 2024

​Dijital terörizm

Dijital terörizm, terörist grupların veya bireylerin dijital teknolojileri kullanarak siber saldırılar düzenlemesi, hassas bilgileri çalması veya manipüle etmesi, finansal sistemlere zarar vermesi ve korku yaratmayı amaçlayan dijital propaganda faaliyetlerinde bulunmasıdır. Bu tür eylemler, devletlerin kritik altyapılarına saldırmaktan sosyal medya platformlarında dezenformasyon yaymaya kadar uzanabilir. Dijital terörizmin temel amacı, korku ve kaos yaratmak, devletleri ve toplumları istikrarsızlaştırmaktır.

Yahudilerin yüz karası Gazze kasabının Lübnan’da yediği son herzeden de anlaşılacağı gibi dünyanın başına bela olan siyonizmin yapamayacağı bir alçaklığın olmadığını sadece Müslümanlar değil insanlık anlamalı artık. Gazze kasabı eli kanlı Netanyahu ve avanesinin Lübnan’da estirdiği dijital terörün amacı sadece zarar vermenin çok ötesinde bir niyeti ortaya koyuyor.

Terör devleti İsrail dijital terörizme yeni bir boyut getirdi ve harp kurallarına tamamen aykırı yeni bir saldırı aracı olarak çağrı cihazlarını ve telsizleri kullanarak Lübnan’da çocuklarında olduğu binlerce insanın yaralanmasına ve ölümüne sebep oldu.

Terör devleti İsrail’in eli kanlı diktatörlü Netanyahu Lübnan’da savaşın yeni bir aşaması olarak tanımladığı bu alçakça saldırıyı üstlenerek aslında bundan sonra olabileceklerle ilgili tehditlerini sıraladı. Eli kanlı zalimin yularını elinde tutanların bile şaşkına döndüğü bu adice saldırı, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının da işaret fişeği. Dijital terörizmin birçok yönteminin olduğu bilinen bir gerçek. Bu son saldırıda kullandığı yöntem ise enderi nadirattan.

Dijital teröristlerin sık kullandığı başlıca bilinen yöntemlere gelince.

Siber saldırı: Hükümetlerin, finansal kuruluşların ve kritik alt yapıların hedef alındığı siber saldırılar, dijital terörizmin en önemli unsurlarından biridir. Bu saldırılar, zararlı yazılımlar ve fidye yazılımları kullanılarak devletin ve toplumun işleyişini felç etmek amaçlı olup sık gündeme geldiği içinde birçok insanın malumu.

Dijital terörizm, sosyal medya platformları ve çeşitli internet mecraları üzerinden dezenformasyon yaymak suretiyle toplumlarda güvensizlik ve kaos oluşturmayı amaçlar ki, ülkemizde bu alanda yaşanılan garabetler var. Yanlış bilgi yayarak bireylerin terör örgütlerine sempati duymasını sağlamak veya devletimize karşı toplumsal öfkeyi artırmak için kullanılan bu yöntemle devlete güveni zayıflatmak hatta toplumsal olayların fitilini ateşlemek ile ilgili örnekler geçmişten günümüze hatırlarımızda taze yerini korumakta.

Gezi olayları toplum hafızamızda halen tazeliği ile duran terör olaylarından ve amacın üç beş ağaçtan çok ötelerde bir hedefe matuf olduğunu da bugün küçük bir kesim hariç toplum tarafından kabul ediliyor.

Devletimiz daha derinlerini bildiği için gezinin baş aktörleri içerden dışardan çatlak seslere rağmen halen cezaevlerinde tutuluyor.

Elektrik şebekeleri, su arıtma tesisleri, ulaşım sistemleri gibi kritik altyapılar, dijital teröristlerin hedefleri arasındadır. Bu tür saldırılar, fiziksel terör eylemlerine benzer etkiler yaratabilir ve büyük çaplı felaketlere yol açabilir.

Geçtiğimiz yıllarda bu tür saldırılar ülkemizin değişik bölgelerinde yapıldı ve devletimizin gücü sayesinde çok şükür ucuz atlatıldı. Bireylere veya kuruluşlara ait hassas bilgilerin ele geçirilip fidye talep edilmesi, dijital terörizmin bir başka yöntemidir. Bu saldırılar, hem finansal kazanç elde etmeyi hem de hedef alınan kişilerin veya kurumların itibarını zedelemeyi amaçlar.

Dijital terörizmin etkileri, yalnızca fiziksel zararlarla sınırlı kalmaz; toplumsal ve ekonomik açıdan da derin izler bırakır. Bu tür saldırılar, ekonomik sistemlerde büyük zararlara yol açabilir, hükümetlerin ve kurumların güvenilirliğini sarsabilir ve toplumlarda güvensizlik duygusunu derinleştirebilir. Ayrıca dijital terörizmin uzun vadeli etkileri, sosyal bölünmelere ve siyasi istikrarsızlıklara da neden olabilir.

Ülkemizde bu tür saldırılar sıklıkla yapıldığı için gözümüzle görüp kulağımızla işittiklerimizi akıl süzgecinden geçirerek zararlarına karşı korunmayı kısmen de olsa öğrendik. Dijital terörizme karşı mücadele, yalnızca teknik önlemlerle sınırlı kalmamalı. Devletlerin bu alanda etkin politikalar üretmesi, uluslararası iş birlikleri geliştirmesi ve toplumları bu konuda bilinçlendirmesi gerekmektedir.

Siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi, kurumların ve bireylerin dijital dünyada karşılaşabilecekleri tehditlere karşı daha hazırlıklı olmalarını sağlar. Ayrıca sosyal medya platformlarının, dezenformasyonla mücadele konusunda daha etkin rol oynaması ve terörist içeriklerin yayılmasının önüne geçilmesi de önemli adımlardandır.

Dijital terörizm, 21. yüzyılın en büyük tehditlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte dijital teröristler de yöntemlerini sürekli olarak geliştirmekte ve daha sofistike saldırılar düzenlemektedir. Bu bağlamda, devletler ve toplumlar, dijital terörizmle mücadelede daha hazırlıklı ve dayanıklı olmalıdır. Teknolojik gelişmelerin sunduğu imkânlar aynı zamanda bu tehdide karşı koyma noktasında da güçlü bir savunma mekanizması oluşturmayı mümkün kılmaktadır. Ancak bu mücadele, sadece teknik değil, aynı zamanda toplumsal ve politik bir çaba gerektiren çok yönlü bir süreçtir.

Ordumuzun karada, havada ve denizde güçlü olması önemini korurken siber güvenliğimiz giderek çok daha önemli hale gelmiş durumda.

Terör devleti İsrail’in önümüzdeki günlerde yeni aşama dediği orantısız saldırılarında daha nelere şahit olacağız doğrusu meçhul.

Terör devleti İsrail’in Gazze’den sonra Lübnan’a saldırarak orada da masum insanları katletmesinden de anlıyoruz ki, zalim zulmünde sınır tanımıyor.

Son birleşmiş milletler toplantısında lanetlense de, halklar arasında itibar çukurunda diplerde debelense de ABD ve batı peydahladıkları bu piç için tavşana kaç tazıya tut demeye devam ettikçe bu zulüm artarak devam edeceğe benziyor.

Müslümanlar derin uykularından uyanıp insanlığın yüz karası bu azgın güruha karşı tüm dünyada kıyam eden insanların verdiği mücadeleye destek olmadıkça masum sivillerin haksız yere katledilmesi ile ilgili daha çok konuşulacak ve havanda su dövmeler devam edecek.

Müslüman uyan ve uyuyanları uyandır. Yarın çok geç olabilir.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.