Dijital hegemonya tehdidi
Yaşadığımız dünyanın en belirgin karakteristiği dijitalleşmedir. Hayatımızın her alanı, dijital teknolojiler tarafından yönlendirilmektedir. Cep telefonları ve bilgisayarlar başta olmak üzere kullandığımız ileri dijital teknolojiler sayesinde, hayatımızı, başka bir ifade ile kendimize dair her veriyi, dijital aleme aktarıyoruz. Devletler ve özel sektör kuruluşları, dijital aleme aktardığımız verileri sürekli olarak takip etmekte, biriktirmekte ve kullanmaktadırlar.Özel sektör kurumları elde ettikleri veriler sayesinde bize en değişik ürünleri sunmakta ve bizi ürünlerini almaya yönlendirmektedirler. İleri teknolojilerle siber alemi sürekli olarak takip ve kontrol etmeye çalışan devletler, insanların bütün hareketlerini an be an izlemektedirler. Devletler ve özel şirketler tarafından sanal aleme aktardığımız özel verilerimizin elde edilmesi, özel hayat gerçekliğini ortadan kaldırdığı gibi, kişisel olarak kendimizi daha güvensiz hissetmemize yol açmaktadır. Dışarıda büyük güçlerin ve kurumların kişisel verilerimize sahip olması, insan üzerinde dijtal hegemonya denilen tehdidin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Silikon Vadisi, dijital hegemonyanın ve kolonyalizmin merkezi konumundadır.
Ulusal ve küresel ölçekte insanları kolaylıkla izleyebilen, onlara ait verileri toplayabilen merkezlerin olması, kişiyi günümüz dünyasında çok zayıf hale getirmektedir. Sanal alemde insanları sürekli olarak takip edebilme gücüne sahip merkezlerin varlığı verilerin tek bir gücün elinde toplanma imkanlarının oluşması, bireyi ve toplumları dış müdahalelere ve manipülasyonlara açık etkisiz nesneler haline getirmektedir. Küçük merkezlerin dijital hegemonya sayesinde bütün dünyada hakim olma konumuna ulaşması, insanlık tarihinde lk defa karşılaşılan bir olgudur. Dijital teknolojiler sayesinde topladıkları datalar sayesinde kişilerin ve toplumların şu an ve gelecekteki yönelimlerini bilme, tahmin etme ve yönlendirme imkanına kavuşan güç merkezlerinin insanlar üstünde tahakküm kurma gücüne sahip olması, insanların özgürlüğünü, varlığını ve hayatlarını topyekün olarak tehdit etmektedir.
Petrol artın önemini kaybetmiştir. Günümüzün ve geleceğin esas değeri veridir. Teknoloji şirketleri ve devletler, artık petrol için, kişisel verilere daha fazla sahip olmanın mücadelesini vermektedirler. Dünyada dijtal teknolojilere sahip olma konusunda ülkeler arasında amansız bir yarış sözkonusudur. Devletler, dijital bilgi teknolojilerine, yapay zeka ve robot teknolojileri alanlarında kendilerini güçlendirmeye ve kaynaklarını seferber etmeye başlamışlardır. Devletler ve şirketler, dünyada kendi kontrollerinde bir teknoloji imparatorluğu kurmak için en iyi teknolojilere sahip olmaya ve bunun için en yenilikçi kişileri istihdam etmeye çalışmaktadırlar. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, Çin ve Amerika, Asya ve Batı ülkeleri, dijital hegemonya mücadelesinde hiçbir sınırlamaya gitmeden, bu konuda hiçbir şekilde kendi kemerlerini sıkmadan her türlü Ar-Ge, yenilik ve üretim faaliyetlerini gerçekleştirmektedirler. Şirketler ve devletler, siber alemde kendilerine ait alanlara sahip olmanın mücadelesini vermektedirler. Devletler ve şirketler, siber alemde kendilerine ait djital feodaliteler oluşturmaya çalışmaktadırlar. Dijital feodalizm, günümüzün ve gelecek dünyasının önemli kavramlarından biri konumundadır. Siber alemde dijital feodallliklerin oluşturulması için, dünyada offline olan insanların kalmaması lazımdır. Dünya nüfusunun tamamen online haline getirilmesi, dijital feodallliklerin oluşmasına imkan sağlayacaktır. Şu anda ticari ve siyasal güç merkezleri, bütün insanlığın siber aleme aktif katılması için yoğun bir çaba içindedirler.
Şirketler ve devletler, elde ettikleri verilerle ulusal ve küresel politikaya müdahale etme teşebbüslerinde bulunmaktadırlar. Dijital teknolojinin siyaseti şekillendirme gücüne erişmesi, geleneksel siyasetin ölümü, dijital siyasetin yükselişi anlamına gelmektedir. Siyasal partiler, toplumun desteğinden ziyade, topluma ait dataları ellerinde bulunduran yapıların desteğini almayı birincil öncelik haline getireceklerdir. Dijital siyaset, siyasal partileri, seçimleri, paralementoları, siyasal programları belirleyen ana dinamik konumundadır.
Dijital hegemonya olgusunun dijital sömürgeciliğe evrildiği bir dönemde toplumların, kendilerine ait verilerin hiç bilmedikleri güç merkezlerinin elinde olduğu konusunda bir farkındalığa sahip olmadıkları görülmektedir. Dijital teknolojilerle izlenmemiz ve kişisel verilerimizin depolanması, her geçen gün ortaya içinden çıkılmaz problemlerin çıkacağının habercisidir.