Dijital Ayak İzinize Dikkat Edin
Tarihte yaşanan önemli ve etkili olaylar bir çağı kapatıp yenisini açar. Öğrenciyken tarih derslerinde en son Yakın Çağ'dan bahsedilirdi. Yani 1789 Fransız İhtilali ile başlayıp, günümüze kadar süren dönem. Günümüzde artık büyük göçler, fetihler vs yaşanmıyor. Son 20-30 yıldır insanlık tarihini değiştiren en önemli gelişme hiç kuşkusuz bilgisayar ve internet olmuştur. Bu nedenle 1990'lardan bugüne kadar olan dönem için "Bilişim Çağı" deniliyor. Bunun sonucunda doğal olarak en değerli kavramlardan biri bilgi-veri oluyor. Büyük çoğunluk bilgiye erişmek için eskisi gibi kitaplara değil internete bakıyor. Ve internetteki bu bilgi ambarı hergün girilen milyonlarca veri sayesinde daha da büyüyor.
Toplanan kişisel veriler daha çok sosyal medya hesaplarından sağlanıyor. Rakamlara göre; dünya çapındaki sosyal medya kullanıcı sayısı yaklaşık 3,5 milyara yükselmiş. Dünya nüfusunun yüzde 45’i sosyal medyada aktif. İnternet ve sosyal medya kullanımı açısından ise Türkiye, en aktif ülkelerin başında geliyor. 82,4 milyonluk nüfusun yüzde 72’si internet, yüzde 63’ü ise aktif sosyal medya kullanıcısı. Yani internette günde 7 saat, sosyal medyada ise 2 saat 46 dakika zaman geçiriyoruz.
Bu sürede bireysel olarak girdiğimiz veriler ise ikiye ayrılıyor. Bilgimiz dahilinde olan aktif veriler ve isteğimiz dışında toplanan pasif veriler. Ziyaret ettiğimiz web siteleri, o sitede kaldığımız süre, yazdığımız yorumlar, yaptığımız paylaşımlar, kısacası internetteki bıraktığımız her iz kayıt altına alınıyor ve siz silseniz bile kaybolmuyor. Buna dijital ayak izi(digital footprint) deniliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nabat Garakhanova, “Klavye ve mouse ile yaptığınız her girdi internet üzerinde bir yerlerde toplanıp analiz edilmekte. Attığınız her e-mail, arama motorlarında yaptığınız aramalar, üye olduğunuz her site, sosyal medyada yaptığınız tüm paylaşım ve beğenileri sizin dijital ayak izlerinizi oluşturur. Dijital ayak iziniz, bugün daha çok reklamcılar tarafından kullanılsa da yarın başka işler için kullanılmayacağı anlamına gelmektedir. Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın vize için başvuranlardan sosyal medya hesap bilgilerini ve e-postalarını istemesi, çok yeni ve güncel bir uygulama. Bilmeden oluşturduğunuz dijital profiliniz seyahat hakkınızın kısıtlanmasına yol açabilir ya da Çin hükümetinin denemeye başladığı, 2020 yılında devreye almayı planladığı sosyal kredi notu uygulamasında olduğu gibi bazı temel hak ve özgürlüklerinizin kısıtlanmasına bile sebep olabilir.”diyor.
İnsan kaynakları uzmanlarının adayların sosyal medya profillerini inceleyerek işe alımları gerçekleştirdiklerini belirten Garakhanova, internete giren herkesin paylaşımlarını iyice analiz edip, kendilerine zararlı olacak içerikleri üretmemeyi öğrenmesini tavsiye ederek şu önerilerde bulunuyor:
-Sosyal medya mecralarındaki gizlilik ayarlarınızı mutlaka gözden geçirin.
-Kullandığınız tüm uygulama ve cihazların gizlilik ayarlarını gözden geçirin, emin olmadığınız hiçbir uygulamaya onay vermeyin.
-Arada bir kendi isminizi arama motorlarında aratıp geride bıraktığınız ayak izlerinizi gözlemleyip sizi rahatsız edenleri ortadan kaldırın.
-Ücretsiz olarak kullanımınıza sunulan birçok uygulamanın sizin bilgileriniz karşılığında bu hizmetleri verdiğini unutmayın.