Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.29
Gram Altın
2919.61
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Aralık 2014

DEVRİMLER ÜLKESİNDE 19. EĞİTİM ŞURASI

Alıştık devrimlere, bize her şey normal geliyor artık. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan yanlış yaptı! Anlaşılan Başbakan Sayın Davutoğlu da aynı yanlışı! sürdürecek.

Ak Parti çok kısa sürede devrim niteliğinde işler yaptı. Öyle ki bu hızlı değişimi yeni nesil hep yaşayageldiğimiz olağan durum zannetti. İşkenceye sıfır tolerans, nefret suçları cezası, farklı dini ve etnik unsurlara tanınan haklar, bireysel özgürlükler, yatırımlar vsu2026 çok hızlı gelişti. Nutukta mıydı: "Az zamanda içinde çok büyük işler yaptik" demek bu olsa gerek.

Sahi, bugün 20-25 hatta 30 yaşlarında olanlar 12 yıl öncesi ile ilgili ne biliyorlar ne hatırlıyorlar?

Eminim genç kuşaktan meraklısı dışında kimse 12 yıl önce sefil bir ülke olduğumuzu bilmiyor. Bu yaş grubundan olup da ülkemizin 18 yıl önce darbelerle vatandaşını cenderelere sokan bir ülke olduğunu bilen kaç kişi çıkar ki?

Bize 25 yıl önce "PKK, şaki, bölündük" dedirten güçler yüzünden, SSCB dağıldıktan sonra bağımsızlığına kavuşan kardeş ülkelere selam verecek takatimizin olmadığını bilen bir nesil var mı? Nasıl olsun? Hatta Ak Parti iktidarından önce dış politikası ABD başkentinde belirlenen bir ülkede yaşadığını, Batı ile şimdi yaşadığımız kavganın kendi dış politikamızı oluşturduğumuz için olduğunu da bilmiyor gençlik.

Ak Partiden sadece bir yıl önce, yıllarca akademisyen, bürokrat, eğitimci, emniyet personeli, din görevlisi, müstahdem olarak devlet memurluğu yapan 250 bin çalışanın bir günde işten atılmaları için KHK (Kanun Hükmünde Kararname) hazırlandığını ve dönemin cumhurbaşkanı Sezer'in tek demokratik uygulaması olan bu KHK'yi iade etmesi olayını bilen kaç kişi var?

Daha 16 yıl, 14 yıl önce Abdullah Öcalan'ın neden teslim edildiğini bilmeyen, bunun için "Öcalan'ı sarımsaklasa da mı saklasak" tekerlemesini tartışan Bülent Ecevitli, Mesut Yılmazlı, Devlet Bahçelili ucube bir koalisyonun var olduğunu bilen çıkar mı?

Dedik ya, meraklısı dışında 25-30 yaşlarındaki gençlik bu günleri haklı olarak yaşamadığı-hatırlamadığı için Türkiye hep böyle onurlu bir duruş sergileyen ülkeydi zannediyor.

12 yıldır yapılagelen devrimlerin genç kuşak tarafından bilinmemesi handikaptır, bir nakısadır. Gençlerin iyi(yönetim)den kötü(yönetilme)ye gittiğimizi zannetmesi için yapılan dezenformasyonlara bazen inanmalarının sebebi budur.

Gençlik şu anda sahip olduğumuz özgürlüklerin, değerlerin, hizmetlerin, yatırımların, opsiyonların yüzde yetmişini son 12 yılda elde ettiğimizi bilse hiç fitnecilere inanır mı?

En son 19. Eğitim Şurasında alına kararlara bakalım:

Vakti zamanında eğitimci olmamız hasebiyle bu alandaki her değişikliği takip etme gereği duydum. Paramiliter anlayışın okulların duvarlarına dahi sindiğini bilen biriyim.

Konuyu çok kişi yazdı, kısaca değineyim.

"u2026 Eğitim kademesinin yeterliklerini sağlamak koşuluyla erken mezun olabilme imkanı tüm öğrencilere tanınmalıdır. Geliştirilen öğretim programları öğrencilere ortaöğretimin tüm kademelerinde yatay ve dikey geçiş imkanı sunulmalıdır." Bu maddeye her kademede ihtiyaç duyulduğu bir gerçek.

Çocuklarından sorumlu bir anlayıştan gelen bu ülke insanı 80 yıl boyunca inancını öğrenmede zorluklar yaşadı. Anne babalar çocuklarına inanç-din eğitimi verme sıkıntısını iliklerinde hissetti ve çocuğunun kişiliğinin oluşma dönemindeki bu küçük çocuklarını müfredat ve sistem olarak "zombi"lere teslim etmek zorundaydı. Bunun için ise 19. Şurada önerilen "okul öncesi dönem, bireyin benlik ve kimliğinin inşa edildiği en stratejik dönemdir. Çocuğun diğer gelişim alanlarıyla birlikte manevi gelişimi de esas alınmalı ve bu kapsamda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi, okul öncesi eğitim kurumları ile ilkokulun bütün sınıflarının ders programlarında yer almalıdır" maddesi muhtaç olduğumuz bir gerçek.

Geçmişte de "okullarda haremlik-selamlık mı olsun istiyorsunuz" diye en çok tartışılan bir diğer madde:

"Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalı derken, bir dayatmadan vazgeçilmesini, farklı tercihlerin önünün açılmasını kastediyoruz." Bir zorlama olmadan, tamamen isteğe bağlı olarak karma eğitim bu ülke için can suyu olacak. Bunun 10-15 yıl sonra nasıl bir ayrıcalık olduğunu hep beraber göreceğiz.

Yeşilay olarak çok takdir ettiğimiz bir madde de Turizm ve Otelcilik alanlarında "içkiyi özendirici" olması sebebiyle o alandaki ilgili düzenlemeyi kaldıran maddeydi. Teşekkür ediyoruz.

Bir de eğitim kurumlarının kalitesi ile ilgili yerinde bir madde var ki ütün tartışmaları ortadan kaldıracak olan "yöneticilik kriterleri" maddesieğitim alanında başarı getirecektir.

Öğretmenlik için de uygun olan bir çalışmada"u2026 uzmanlaşmaya dönük öğretmenlik meslek kanunu çıkarılmalıdır" maddesi mesleki açıdan büyük bir değişim ve öğretmenlere mesleki prestij de kazandıracaktır.

Gelin görün ki olayı kavramayan muhalefet buna da karşı.

Hele Osmanlıca öğrenilecek dendiğinde İspanyol boğalarına dönen kimi köşeciler neredeyse şeriat geldi diyecek kadar zıvanadan çıkıyor. Kimse yok ki bu boğalıktan terfi eden öu2026lere "Osmanlıcayı zaten Anadolulu, Trakyalı konuşuyor, sadece okuma-yazmasını öğrenecek" desin.

Bu, tarihin karanlığını aydınlatacak. Osmanlıca yazıları okuyabilmek demek özellikle 18 ve 19. Yüzyıllarda olan bitenleri gün yüzüne çıkaracak. Bu da kimin neyini ortaya dökecekse artıku2026

Tarihine, değerlerine, inancına sahip çıkma budur. Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve hükümetlerinin farkı bu işteu2026

@ahmetay_