Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Devrim

Birçok kelime gibi bu gizemli kelimenin de içi boşalıyor. Sıdkın tevile oradan da tekzibe; hikmetin bilime oradan da malumata; tenkidin kibre oradan da küfre evirildiği gibi.

Gazete köşelerinde veya ekran önlerinde durmadan devrimden bahsediliyor. Kelimenin ruhu anlaşılmadan, arkasındaki tarihi yaşanmışlık bilinmeden.

Bir şeyler deviriyorlar devrim adına. Arzu ve akıllarının yansımalarına göre devrimi terennüm edip duruyorlar.

Bir çok kelime küsüp gitti ideolojyalardan, hayattan. Bu trajik kaderi yaşayanlardan biri de devrim kelimesidir şu an.
Devirmek kökünden gelirken devrim insan hayatında büyük değişimler vukua getirir. Devirmek. Yanlışları da doğruları da devirmek.

Devrim, vakti geçeni kaldırmak, vakti geleni yerine koymak, vakti geçmemiş olan için de ölümüne direnmektir. Çağın, iğdiş edilmiş, gücün etrafında kümelenmiş zihinleri galiba bunu göremiyorlar. Derinliği kaybetmiş idrakler devrim denilen şeye dağın hep bu yüzü diye bakıyorlar. Devrim görünürde koparılan fırtınalar olarak sunuluyor insanlığa. Maddenin, dışa dönük mutluluğu öne çıkarması, içten insanı kendine köle yapması olarak sunuluyor. İnsan da fena halde aldanıyor veya aldatılıyor.

Devrim, duyguyu yüreklerde, anlamı zihinlerde ve maddeyi insanın fiziksel tarafında kemaline ulaştırmaktır. Ne yazık ki devrim midelere her şeyi devirmek, bedene her şeyi giydirmek formuyla insanı kapitalizmin kölesi ve tüketimin çocuğu yaptı.

İnsanın yaratılışı ontolojik olarak ilk devrimdir. Bu yaratılışa ilk başkaldıran İblis’tir. Cehennemde kalma pahasına da olsa hazreti Adem'i cennetten devirecektir. Ateşten yapıldığını ve topraktan üstün olduğunu aşikare söyleyecektir. Bilincimizdeki varlık alemi devam ettikçe davasından vazgeçmeyeceğini de ifade edecektir. Bu, iştahın denetimsiz arzularını tatmin edecek formdadır.

Helal ile haram arasına ayrım bırakmayan girişimlerdedir.

Hz. Adem ise çile ikliminde, yürek ve zihin birliğinde özellikle fetih ve aydınlatmayla içten devrim yapacaktır.
İnsanlığın her devrinde devrim vardır. Bazı devrimler ise inşa ya da imha devridir.

Hakiki devrimi hazreti İbrahim gerçekleştirir. Putları devirerek. Ve de karşısında put yapan babası Azer gibi birisi dururken. Devrimciliği Allah’tan korkmaktadır. Ve ondan korkmayanlara başkaldırmaktadır. Bundandır ki bin yıllar sonra şair Figânî şöyle der:

Dü İbrâhîm âmed be-deyr-i cihân
Yekî büt-şiken şod yekî büt-nişân

Dünyaya iki İbrahim geldi. Biri put yıktı, biri put dikti. Hz. İbrahim Allah’ın Halil’i yani dostuydu. Devrimciliği insanlığa rol model oldu.

Hz. İbrahim’den sonra en büyük devrimi Peygamber Efendimiz yaptı. Cahiliye asrını kapatıp saadet asrını açtı. İnsanın hakkı olan yaşamanın devrimini zihinlere anlattı. Kadınların bilhassa kız çocuklarının yaşamına dair devrimciliği en büyük başkaldırıydı.

Devrimciliğindeki başkaldırı cahilliğeydi. Adaletle yaşanmayan hayataydı. Haksız kazançla halkı sefalete mahkum eden faizcilereydi. Çeşitli istibdatlarla gücü elinde tutan iktidar tutkunlarınaydı. Yıldız böceği gibi ilmine güvenip istişareyi kabul etmeyen mütekebbirlereydi. Yürüyüşünden konuşmasına kadar kibir kokan ve tevazuu unutan büyük görünümlü küçük adamlaraydı. Sade ve estetik yaşamanın gizemini tespit edemeyen gösterişlilereydi. Kendindeki seçkinliği başkasına tepeden bakma olarak kullananlaraydı. Komşu hukukunu mirasçı kadar değerli görmeyenlereydi. Sözü ile eylemi birbirini yalanlayan abartılı kişiliklereydi. Tek yüzü olmayan ve amacı için her şeyi meşru görenlereydi.

Utanmadan ve sıkılmadan aldatanlara, benliğin buharı içinde kaybolanlara, vahye kendi küçük aklına göre elbise dikenlere, hürriyeti her arzusunu yerine getirmek olarak bilenlere, terazinin hakkını vermeyenlere, emekçinin emeğini sömürenlere, mahkemede hakkı evirip çevirenlere, cinsiyet ayrımını hak görenlereydi başkaldırısı ve devrimciliği.

İnsanlığın son büyük devrimi de sanayide oldu. Tartışmasız bilgi öncelendi ve insan ötelendi. Bilginin bu gücü bir sömürü ve üstünlük aracı olarak kullanıldı. Bu devrimi yapan insan ne yazık ki yaptıkları tarafından devrildi. Zihin o günden bu güne midenin hizmetine giren devrimleri önceledi. Ve yürek saf dışı edildi. Madde devrimcilikte hakim oldu. Akıl maddeye nüfuz ederken madde de aklın evini kendine esir etti. Gerçekten sadece dağın bu yüzü görüldü. Yatırımlar dağın bu yüzüne yapıldı.

Diğer yüzü ötelendikçe ötelendi.

Bu devrim, savaşları hızlandırdı. İstila ve istimlak en meşru hak olarak ilan edildi. Dünyanın birçok yerinde tekrar cahiliye devri geri geldi. Hürriyet, eşitlik ve özgürlük adına insanın asırlardır yaptıkları devrildikçe devrildi.

Şark dünyası ise bu devrime teslim oldu. Süreçte devrimin kalbi hükmündeki üretimde pay sahibi olma yerine sonuçlarıyla oyalanıp durdu.

Bu devrimden bize kalan miras, şüphelerle parçalanmış zihin, onulmaz yaralarla örselenmiş yürek ve doymak bilmez bir iştihayla denetlenemez genişlikte bir mide sahibi ve yeniden tanımlanmış insan yavrusudur.

Çile şairinin özetlediği gibi.

Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş;
Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek.
Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek.
Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş.

İnsanlık yeni bir devrime muhtaçtır. Bu da insanın aslına dönmesiyle olacaktır. Kim bilir! Ne zaman! Ne zaman!