Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 May 2017

Devletten beslenen keneler

Kene, kan emerek beslenen bir parazittir. FETÖ terör örgütü de, devletten beslenen bir keneydi. 17-25 Aralık 2013'ten önce Türk polis teşkilatına yerleştirdikleri bağlılarından bir ayda topladıkları himmet parasının 13 milyon TL olduğunu düşünürseniz, devletin kanını nasıl emdikleri anlaşılır. Bu rakam, sadece polis teşkilatından toplanan paraydı.

17-25 Aralık'ta başarılı olsalar, hükümeti devirip, kontrollerine alacakları AK Parti kanalıyla devlete hakim olacaklardı. Başaramadılar. Onlardan ilk kopuş da hükümet karşı yapılan bu darbe girişiminden sonra geldi. Bağlılarının yarısını kaybettiler. Polisten toplanan himmet de yarı yarıya azaldı.

Türk eğitim sistemine dershaneler ve özel okullarla girerek, kafası çalışan çocukları alıp kendilerine bağlı gizli birer köstebek haline getirmişlerdi. Bir kısmını çalıntı sorularla istedikleri kurumlara yerleştirme yolunu seçtiler. Sızdıkları en önemli kurum, Türk Silahlı Kuvvetleri idi.

***

FETÖ teşkilatının belirgin iki özelliği, gizlilik ve planlamaydı. Önceden hedef koyuyor, o hedefe ulaşmak için çok çetrefil planlar yapıyorlardı. Onlar farklı bir dinin, farklı bir teşkilatın mensubuydu. Hedefleri sadece Türkiye değil, dünyanın tüm ülkeleriydi. Hedeflerine ulaşmak için her yolu meşru görüyorlardı.

Bir mü'minin en önemli özelliklerinden biri, cesur olmasıdır. Allah için yapamayacağı şey yoktur. Hatta bu cesaret, mü'mini şehadete götürecek kadar ileri düzeydedir. İşte FETÖ mensuplarında eksik olan buydu. Onlar sinsiydi ama korkak birer köstebekti sadece. Tıpkı darbe gecesi, Akıncılar Üssü'nde darbeyi FETÖ lideri adına yöneten siviller Akın Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek gibiu2026

Mü'mindekicesaret onlarda olsa, o darbe çoktan başarılı olmuştu. Ama beceremeyince korkak fareler gibi kaçışmaya başladılar. Adil Öksüz hala kaçıyor. Kim bilir hangi konsoloslukta gizleniyordur!

***

15 Temmuz'da yapılmaya çalışılan darbe, çok önceden planlanmıştı. Zaman gazetesinin gülen bebek reklamı ile tam bir yıl önce kendi mensupları arasında ilan bile edilmişti. Ama teşkilatta o derece bağlılık ve gizlilik vardı ki, bu bilgi dışarı sızmıyordu. Geçen ay açığa alınan 9 bin 103 polisten sadece 22'sinin itirafçı olduğu hatırlanırsa bu daha iyi anlaşılır.

17-25 Aralık'ta Hükümeti devirip, Ak Parti'yi ele geçiremeyen FETÖ mensupları son çare olarak 1960 model bir darbe planlamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine kendini gizleyen yüzlerce köstebek yerleştirmişlerdi. Darbecilerin ilk hedefi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı kafaya alıp, darbeyi emir-komuta zinciri içinde yapmaktı. Orgeneral Akar'ın bu teklifi reddetmesi darbenin başarısızlığının ikinci adımıdır.

Darbeyi önleyen birinci ve en önemli adım ise Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki Binbaşı O. K.'nin15 Temmuz günü MİT'e giderek, ihbarda bulunmasıydı. FETÖ yurtlarında yetişen, yıllarca onların içinde kalan O.K. son dönemde kopmuş, uzaklaşmıştı. İhaneti haber vermesi ile gece saat 3'te başlatılacak olan darbenin 6 saat önceye çekilmesi başarısız olması sonucunu doğurmuştur. Şimdi MİT'te çalışan Binbaşı O.K. da en az şehit Ömer Halisdemir kadar övgüyü hak eden bir vatan evladıdır.

FEKÖ iddianameleri mahkemelerce birer ikişer kabul ediliyor. Yargılanıp cezalandırılacaklar. Ama onların kökünü kazıyacak asıl tedbir, hainliklerininbıkmadan usanmadan Türk ve dünya kamuoyuna anlatılmasıdır. Köstebekler, hakikatinaydınlığına dayanamazlar. Keneleri ise sivri burunlarını soktukları bünyeden çekip çıkaramazsınız. Ancak başlarını kopararak yok edebilirsiniz.