Devletin vatandaşa değdiği yerler
Devlet niçin vardır? Devlet millete hizmet için vardır. Devlet millete hizmetkarlık yerine tam tersi davranmaya başlarsa ne olacağı bellidir. Millet ise zaten fert fert veya aile olarak, arkadaş olarak iş olarak kendi dünyasını yaşar. Devlet bu yaşamın normal mecrasında gitmesini ve bir başkasının diğeri üzerinde hegemonyasını engellemek için vardır.
Bu noktada devlet başkasının kurmasını engellemekle görevli olduğu hegemonyayı kendisi kurmaya kalkarsa işte o zaman ceberut bir yapıya dönüşür. Veya tam tersi bir başkasının hegemonyasını engelleyemezse varlığını tehlikeye koyduğu gibi vatandaşının da soyulmasını, istismar edilmesine, kaz gibi yolunmasına seyirci kalır. Tıpkı bugün olduğu gibi.
Önceki akşam Ankara'da bir grup dostlarımızla sohbet halindeyiz. Konular malum. Referandum ve sonrası gelişmeler. Hele hele Referandum sonrası yayınlanan KHK'larla atılanlar üzerinden oluşan hava ve oluşturulan yeni mağduriyet edebiyatları. Bu KHK'lar sonrası MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları ile alevlenen FETÖ'nün siyasi ayakları tartışmaları. Hepsi masada konuşulanlar arasında.
Masada bulunanların tamamı AK Parti ve Reis taraftarı. Bu konuda şüphe yok. 21 Mayıs Kongresi sonrası ve parti içinde temizlik konuları ise daha ağırlıklı.
21 Mayıs sonrası partide nasıl bir değişiklik olacağı yorumları ve kulislere yansıyan bilgiler var. Bazı arkadaşlar her şeyin yenileneceğini hatta yeni atanacak il başkanlarının bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından mülakata alınacağı konuşuluyor. MKYK'nın yeniden oluşturulacağı gibi.
Acizane fikrim ise AK Parti'nin baştan aşağıya sıfırdan yenilenmesi. Hatta daha radikal olarak AK Parti'nin tamamen kapatılıp sıfırdan bir siyasi kimlikle devam etmesi. Yeni kadrolar yeni yüzler. Bu aşamada bizlerin dost ortamında yüksek sesle dillendirdiğimiz düşüncelerimiz ne kadar fayda eder bilinmez ama havanda su dövme gibi yinede konuşuyoruz işte.
İşte bu noktada bir dostumuz celallenerek yaşadığımız süreci hem özetledi, hem de farklı bir pencere açtı. "Kardeşim istediğin kadar partiyi yenile, istediğin kadar yeni kadrolar getir. Referandum ile Recep Tayyip Erdoğan'a vatandaş son bir şans vermiştir. Bundan sonra 2019 da yine onun hatırına verecektir. Fakat AK Parti vatandaşa dokunacak işler yapmazsa göreceksiniz ki 2019'da çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaktır. Vatandaş çok büyük şeyler istemiyor. Küçük küçük dokunuşlar istiyor." dedi. Olayı biraz daha açtı; "Eğer telefon şirketlerinin, belediyelerin, bankaların, bazı bürokratik uygulamaların vatandaşın kaz gibi yolunmasına seyirci kalmaya devam edilmesi halinde istediği kadar yenileşme yapsın millet bunlara bakmaz. AK Parti'nin yapması gereken devletin vatandaşa değdiği yerlerde vatandaşa ağırlık verecek. Vatandaşın yaşadığı bazı mağduriyetleri devlet görmezlikte gelerek önlemezse bundan sonra hiçbir yenileşme fayda etmeyebilir. Bu dostun üstüne basarak vurgulamak istediği şu an çok miktarda örnek var piyasada. Geçenlerde bir arkadaşım Denizbank'tan kullandığı kredi kartının ekstrasını görünce çılgına döndü. Çünkü hiçbir şekilde onaylamadığı iki ayrı sigorta yapılmış kendisine ve kredi kartından 3 yıldır çekiliyormuş. Sormayın öyle 3 yıldır neredeymiş diye. Aylığa vurduğunuzda öyle yüksek miktar değil. Fakat yıla vurduğunuzda ciddi miktar. O nedenle fark edilmiyor. Şahit oldum öyle bahaneler öne sürüyorlar ki. Lanet olsun deyip yaptıklarına razı olacaksınız. Müracaat edeceğiniz bir mercide yok. Öte yandan Cuma günü İnegöl ve Bursa hattına gitmiştim. Görüşmemi yapmak için aracımı Belediye'nin işlettiği yol kenarındaki park yerine koydum. Hep yaptığım gibi. Fakat dikkatimi ücret tarifesi çekti. Basın plakam olmasına rağmen. 30 dakikaya kadar 3 TL 1 Saatliği 5 TL ve her yarım saatte fiyata ilave geliyor. Daha önce 2 TL idi. Büyükşehir'e geçmiş. Fiyatları da Bursa seviyesine getirmişler. Gerekçe nedir? Gerekçe yok. Su-elektrik, telefon faturalarına hiç değinmiyorum.
İşte bunlar gibi vatandaşı her zaman yakından ilgilendiren konularda gelecek dönemde AK Parti milletin yanında yer alacak şekilde yeni bir anlayış yeni açılımlara önem vermek zorundadır.
Yıllardır Anakara'dayız. Siyasette ve bürokraside Türkiye'ye yön verme peşinde olan ekonomi dünyasından, sosyal dünyadan ve yurtdışından her güç odağının gizli-açık adamları vardır. Bugüne kadar bu tür bürokratlar işte bu güç odaklarının işlerinin peşinde oldular ve çıkarılan kanunlar, yönetmelikler onların menfaatine göre hazırlandı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar Genel Başkanı olacağı AK Parti'de yeni anlayış, yeni düşünce işte bu yapının dağıtılarak devletin milletin menfaatine aykırı şekilde ne kadar konu varsa onlara el atma olmalıdır. Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu yalan-yanlışta olsa millete AK Partililerden daha etkin şekilde dokunuyor bilesiniz.
Kalın sağlıcaklau2026