Devletin İmanı 'Adalet'tir!..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Mürit aramıyoruz!" cümlesinde toparlanabilecek değerlendirmesi çok yankılandı.
"Menfaat kavgası"nın tarafları, Sayın Erdoğan'ın sözlerini "işlerine geldiği gibi" yorumlamayı tercih ettiler.
Böyle olunca Cumhurbaşkanımız, sözlerini netleştirme yoluna gitti:
"Benim adıma ancak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü konuşabilir!"
Evetu2026
Her kafadan ses çıkarsa, düşmanlıklar bitmez, fitne her tarafa zarar verir.
Tablo net;
Türkiye, önümüzdeki kritik birkaç yılı sağ salim atlatmak zorunda ve bunun olabilmesi için de; memleketini seven her vatandaş "eline, diline, beline" dikkat edecek.
Eline, diline, belineu2026
Bu da böyle biline!..
Efendim;
Bunları Ankara Temsilcimiz Bayram Zilan'ın Keçiören Belediyesi'nin Kartaltepe Kent Ormanı Tesisleri'nde düzenlediği kahvaltıda uzun uzadıya konuştuk.
Sayın Zilan'ın Onur Konuğu, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sayın Yalçın Topçu idi.
AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu ve Yerli Düşünce Derneği'nin diğer yöneticilerinin de katıldığı sohbet halkasının "gündem başlığı" ise "ADALET" kavramı oldu.
Ben de bu yazının "ana başlığını" Sayın Yalçın Topçu'nun konuşmasından aldım:
"Devlet'in imanı adalettir!"
Malu00fbm;
Yüce Allah, "Kin ve nefretimizin etkisiyle adaletsizliğe sapmaktan kaçınmamızı" emrediyor.
Yaniu2026
Bize en büyük kötülükleri yapmış olanlara karşı dahi "adil" olacağız.
Bu çok zor amau2026
Müslüman olmak da kolay değil!
Adaleti tesis için kılı kırk değil, kırk milyon, kırk milyar yaracağız!..
Güncelliğini koruyan hadise malu00fbm:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş'ın damadı "Kavurmacı", FETÖ davasından "hastalık" gerekçesiyle tahliye edilince, kızılca kıyamet koptu.
Memleketin dört bir yanından, "Parası olana, Kayınpederi güçlü olana var, garibana yok!" yollu itirazlar, tepkiler yükseldi.
Sosyal medya olayı köpürttü.
"Yazılı, görsel ve de muhafazakar medya" da iyice bastırdı.
Öbür tarafta, "Koyu Reis Düşmanları" devredeydi, onlar da aynı hat üzerinden hücum etti:
"FETÖ ile mücadele dedikleri koca bir yalan, olan garibana olur!"
Bugüne kadar hasret kaldığımız birlik ve beraberlik havası, "Kavurmacı"nın tahliye edilmesinden sonra sağlanmış oldu.
Biz, üzerinde pek durulmayan bir gelişmenin altını çizmekle katkıda bulunacağız gündeme:
"Kavurmacı'nın tahliyesi mevzuu, şu anda HSYK'nın gündeminde!.."
Efendim;
"Kavurmacı"nın serbest bırakılması, kamuoyu vicdanını yaralamıştıru2026
FETÖ davasından içeri atılan ve açığa alınanlar içinde mutlaka "at iziyle it izinin karışmasından, karıştırılmasından dolayı" masum olduğu halde gürültüye gidenler de mutlaka vardıru2026
Bununla birlikte, Devlet'in neredeyse tamamının uzun yıllar boyunca FETÖ'ye terk ve teslim edilmiş olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, "kurunun yanında yaşların da yanmaması" gibi bir ihtimal de maalesef yoktur.
Burada "hurmalar-tırmalar" ilişkisi gündeme gelir ki, o tırmalamaların sıkıntısı uzun süre hissedilecektir!..
Bu arada, kimi masumların gürültüye gitmesini engellemek de mümkün olmayacaktır.
Bununla birlikte, bir kişiye bile "adaletsizlik" yapılmış olsa, "Eh bu kadarı da olabilir!" diyemeyiz ve adaletsizliğe göz yumamayız.
Hele yargı hiç yumamaz!..
"Savcı veya hakim", bir kişinin FETÖ veya bir başka terör örgütü ile alakalı olmadığını ya da elde tutukluluk halinin devamını gerektirecek bir durum olmadığını bildiği halde sırf, "Medya bana da FETÖ'cü der!" diye adaletsizlik yapamaz!..
Bir gazeteci, gerçekten gazeteciyseu2026
FETÖ ile diğer terör örgütlerinin üzerine gideru2026
Bununla birlikte, bir "masum"un bile gürültüye götürülmesine göz yummaz!..
FETÖ TUZAĞINA DİKKAT!
Bizler, çok "iyi niyetli" insanlarız.
FETÖ ise korkunç ihanet şebekesi, her türlü "namussuzluğun" uzmanı.
AK Parti dahil- bütün mekanizmalara eleman sızdıran FETÖCÜLERu2026
FETÖCÜ olmayanları da "FETÖCÜ" diye pekala fişletebilir bize!..
Bunun örneklerini çok gördüm.
Bir süre önceu2026
Sayın Bakanımız, "Serdar Bey kardeşim; bir konuşabilir miyiz?" dedi.
Konuştuku2026
Uzun yıllardır tanıdığı bir "Milli Görüşçü"yü "köklü" bir mevkutemiz, hem de sürmanşetten "FETÖCÜ" yapmış!..
"Biliyorum efendim!" dedim;
"İlgili mevkute yanlış yönlendirilmiş. Kendileri de kabul ediyor yanlış yaptıklarını! O kişinin 'FETÖCÜ' olarak nitelendirilmesine yol açan kararlarda imzası yok. Atmadığı imzalardan dolayı sorumlu tutmuşlar. Belge filan dedikleri de tahrif edilmiş!.. Ne yazık ki böyle bir süreçten geçiyoruz. Allah hepimize kolaylık versin."
Efendim..
Bir "masum" böyle karalandı.
Günler sonrau2026
O mevkutede küçücük bir açıklama girdi ama, söz konusu haber birinci sayfanın "sürmanşetinden" girmiş idiu2026
Garibin "FETÖCÜ değilim!" açıklamasıysa, iç sayfalarından birinde "küçücük" girdiğinden, pek fayda etmedi.
Adam şimdi "karalanmış" durumda!
Nasıl karalanmış olmasın, REİS'i en fazla savunur durumdaki mevkutelerden biri bunu yapmış!..
Bu adamcağız derdini kime, nasıl anlatsın?
GAZETELERİMİZDE, TELEVİZYONLARIMIZDA SÜZGEÇLER NASIL?
Diyelim ki, size bir ihbar geldi:
"Filanca zat FETÖCÜ!"
Gazeteci olarak ne yaparsınız?
Gönderilen bilgi, belgelere bakar, bunların sahihliğini incelersinizu2026
Bu belge ve bilgilerin, bir kişiyi "FETÖCÜ" ilan etmek için yeterli olup olmadığını değerlendirirsinizu2026
Bunun için dürüstlük ve uzmanlıklarına güvendiğiniz hukukçularla görüşürsünüzu2026
Sonrau2026
Bünyede hala FETÖCÜ barındırması kuvvetle muhtemel olan "Kurum"lardan bilgi istersinizu2026
Daha doğrusu, oradaki, "güvendiğiniz" tanıdıklarınıza başvurursunuzu2026
Oralardan gelecek bilgiler ışığında, bir hükme varırsınız ve kesin kanaate ulaştıktan sonra haberinizi yapar ya da yapmazsınızu2026
Pekiu2026
Sizce, "gazete ve televizyonlarımızda", ihbarları böylesine ince eleyip sık dokuyacak mekanizmalar var mıdır?
Gazete ve televizyonlarımız, kendilerine gelen ihbarları değerlendirirken nasıl bir yol izlerler?..
Yöntemleri var mıdır?..
Bunu yapabilecek sayıda, uzmanlıkta, birikimde kadroları var mıdır?..
Çok zor!..
Allah muhafaza, bir masumu "FETÖCÜ" diye karalamak veya bir suçluyu "FETÖCÜ değil" diye aklamak da var işin içinde!..
Her ikisinde de yandın!..
KOLAY İŞ DEĞİL BU!
Efendim;
Gazetecilik çok ciddi iştiru2026
Bir cümlenizle hayatların kararmasına da kurtulmasına da vesile olabilirsinizu2026
Bu bir "serbest meslek"; yani isteyen herkes, yolunu bulan herkes "gazeteci" olabilir!
İşin içine, ticaret ve siyaset de girdim mi, genellikle "sübjektif kriterler" öne çıkar.
En fazla el etek öpen, en fazla yalakalık yapan "büyütülmüş gazeteci" oluru2026
Kendisinden çok daha yetkin nice gazeteciye "emir" verir pozisyona ulaşır!..
Onun için, bundan sonrası "pozisyonu muhafaza ve tahkim" çabasından ibarettir!..
Çok iyi maaş almaktadır, gazete ve televizyonun bütün imkanlarından alabildiğine faydalanmakta, bir zamanlar hayalini bile kuramadığı imkanlara kavuşmuş bulunmaktadır.
Üstelik bunlara meslekte fazla yıpranarak da ulaşmamıştıru2026
Birileri ile çok iyi geçinmiş, hep onların hoşuna gidecek laflar etmiş, "doğruya da yanlışa da doğru" demiştir ve bu sayede bir yerlere gelmiştir.
E, hane halkı da alışmıştır lükse; evler, okullar, arabalar değişmiş, haneye hizmetliler gelmiştir.
Makam otomobilleri AUDİ 6'dan aşağı değildir ve 24 saat emre hazırdır!..
Böyle bir durumda, eldeki "nimeti" tehlikeye atmak "akıl işi" olmayacaktır.
"Benim gazetecim işini bilir!" ilkesinden hareketle, gelene gidene vurulur!..
Haklı haksız ayırt edilmezu2026
Adaletin beline, beline vurulur!..
"Eline, diline, beline" sahip çıkamayan jenerasyon, nice cinayet işler!..
DÜŞMANLIKLARI TIRMANDIRMAYALIM, TIRMANDIRANLARI GÖRELİM!..
Evetu2026
Bir yazımızda demiştik ki;
"Düşman mı daha tehlikelidir yoksa dalkavuk mu?"
Kamuoyundan, yüzde 90 oranında "DALKAVUK" karşılığı geldi.
Çünküu2026
Düşmanla çatışırsın.
Dalkavuk ise seni, "alttan alta oyar!"
Etrafının boşalmasına, zeminin kaymasına sebep olur!..
Güçten düştüğünde de satar!..
Fena satar!..
Gelin şöyle yapalım:
"Son on beş yılın önemli dönemeçlerinde üzerine düşeni yapan ancak son yıllarda kendilerinden bekleneni yeterince ortaya koymayan bazı zatları; elde sağlam belgeler, bilgiler olmaksızın 'hain' edenlere 'dalkavuk' etiketini yapıştıralım!..
Bu etiket de kalıcı olmasın...
"Dalkavukluktan tövbe edeni", gözlem altında tutmak kaydıyla affedelim!..
Mekanın Cennet Olsun, Ahmet Hamdi Gül Amcamız
Sayın Abdullah Gül'ün muhterem babası Ahmet Hamdi Gül'ün vefatından dolayı çok üzgünüm.
Çok dürüst, mütevazı, delikanlı bir adam; örnek alınmayı hak eden bir Müslüman, Ahmet Hamdi Gül amcamız.
Yüce Allah, gani gani Rahmet eylesin.
Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Abdullah Gül ile diğer kederli aile fertlerine Yüce Allah'tan sabr-ı cemil niyaz ederim.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Abdullah Gül, Sayın
Binali Yıldırım, Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın İsmail Kahraman ve "CAMİA"nın diğer önde gelenleri hep birlikte eda ettiler, Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez'in kıldırdığı cenaze namazını.
Biz de bütün yüreğimizle iştirak ettik:
"İyi bilirdik."
Böylesine güzel bir ömür geçirmeyi Yüce Allah hepimize nasip etsin.
"Fitne, fesat, kibir"den uzaku2026
Hakk'a yakın.
Mekanın Cennet Olsun Ahmet Hamdi Gül amcau2026