Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2500.87
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Şubat 2022

Devlete kafa tutulmaz

Dünya ekonomilerinde enerjiden petrole, üretimden gıdaya kadar büyük krizler yaşanıyor. Hayat pahalılığı artıyor. Birçok yerde savaş ihtimali var. Dünyanın bu kadar çok sıkıntı çekti zaman dilimi az görülmüştür.

Bu ortamda krizi fırsata çevirmek isteyenler var. Siyasi fırsatçılar buna dâhil. ‘Faturamı ödemeyeceğim’ resti bunlardan biri. Ülkede işler kötüye gitsin biz kazanalım anlayışında bir tepki. Tabiri caizse yangından mal kapma girişimi…

Bir başka açıdan bakılırsa ‘fatura ödemeyeceğim’ resti toplumsal duyguların istismarı, bir sivil itaatsizliğe çağrı denemesidir ayrıca. Kanuni değildir. Helallik açısından bakılırsa helal değildir. Bir şey kanuni olabilir ama helal olmayabilir. Bu da böyledir.

Siyasi kimliği ne olursa olsun hiç bir zaman açık arama arayışına girmedik. Kim yaparsa yapsın doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. Kılıçdaroğlu’nun bu yaptığı doğru değildir. Devlete kafa tutulmaz. Bir niyet halis olsa da işin sonucu kirliliğe çıkıyorsa temiz değildir.

Baba nasihatidir; “Devlet hakkı yetim hakkıdır ve kutsaldır, yenmez. Hiçbir zaman borçlu kalma. Devlete borcun olmasın. Devlet bir kuruşluk borcunu almak için bin kuruşluk masraf eder, bunu aklından çıkarma. Devlete olan borcunu mutlaka zamanında öde. Devlete hiçbir zaman hiçbir suretle kafa tutulmaz. Devletle kavga edilmez.” derdi. Ben de bu nasihate şu cümleyi ekleyeyim: “Devlete kafa tutarak hizmet yapılamaz.”

‘Fatura ödemem’ çıkışı gayri ciddidir bir hak arayışı olarak görülemez. Bir iktidar uğruna her şeyi mubah görüp kullanırım anlayışıdır. Yarın öbür gün birileri çıkıp ben de su, eklektik, doğalgaz faturamı ve vergimi ödemiyorum restini çekerse devletle millet karşı karşıya gelir. Bu mu yapılmak isteniyor?

Devlet hakkı kul hakkıdır ve gaspı helal değildir. Hani siz, ‘helalleşmekten’ dem vurup duruyorsunuz, hani siz yetim hakkı yemekten bahsediyorsunuz ya… Ya bu yaptığınız nedir?

Hak aramak, haklıya hakkını teslim etmek Allah’ın emridir ama sizin yaptığınız hak aramak değil devlet hakkına girmektir. Devlet hakkının gaspı da aynen kul hakkı gaspı gibi haramdır. Bir iktidar uğruna haramı helal görmek meşru görülemez.

Öteden beri bu anlayışın geleneğinde kaş yapayım derken göz çıkarmak var. Engellemek vardır. Yapılan yatırımlara, köprülere, yollara, barajlara, havaalanlarına hep karşı oldular. Milleti savunur görünürler ancak onların dönemlerinde millet mağdur edildi. İstanbul Belediyesi’nde binlerce kişiyi işinden ettiler.

Darbelere giden yol onların yönetimlerinde açılmıştır. Gezi kalkışması ve 17, 25 Aralık olaylarına kimlerin destek verdiği aşikâr. Kimlerin, yargılamalarda FETÖ’ye destek anlamına gelen açıklamalarda bulunduğu biliniyor.

Sıkışınca mazeret üretip ya da ölü taklidi yapıyorlar. Psikoloji tabiri ile buna rasyonalizasyon (mantığa uygun hale getirme/mantığa büründürme) hali denir. Ancak size mantıkla gelen bir şey gerçekte mantıklı değildir. ‘Fatura ödememe’ eylemi mantıklı olmadığı gibi kötü ve acemice bir sivil itaatsizlik örneğidir.

“Bir nikâhta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin ve damadı tebrik için ayağa kalkar. İş bu ya tam da bu sırada elektrikler kesilir…

Herkes “aaa” diye tepki verirken damadın annesi düşüncesini hayli sesli bir şekilde dile getirir:

“Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı.”

Devletle kavga eden bir anlayışın iktidarında ülkenin hayatının kararacağı ihtimal dâhilindedir. Çünkü bir davranışın sonuçlarını o davranışın kendisi belirler.