Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Kasım 2022

Devlet uyumaz

Vatandaş olan bitenden haberdar, algıya yalana dolana pabuç bırakacak kadar da zekâ özürlü değil ama İçimizdeki bazı angutların ağız gevelemelerinden anlıyoruz ki, teröristin tanımını bir kez daha yapmak gerekiyor.

Vatandaşı; konuşma özürlü, geri zekâlı, makarnacı, şucu, bucu görenlerin terörist tanımına göre istiklal caddesindeki 6 vatandaşımızın canını alan onlarca vatandaşımızın yaralanmasına sebep olan yaratık terörist değil.

6 yıl boyunca büyük bir saldırıyla karşı karşıya olmadığımız için mutluydum. Hem de öyle bir mutluluk ki, aynı zamanda özgürlüğün tadını alarak güvenlik içerisinde yaşamanın hazzına vesile oluyordu.

Bir zamanlar en öncelikli sorun olarak gördüğümüz terör ve güvenlik, yıllardır sorun olmaktan çıkmış ve hafızalarda bıraktığı kötü algıda kaybolmuştu.

İstiklal caddesinde istikbalimize tasallut olmak isteyenlerin işlediği cinayet bir yerlerden düğmeye basıldığının ateşlenmiş fitili olabilir.

Eski Türkiye’de benzer saldırılar sık yapıldığı için belki kanıksanmıştı ama uzunca bir süredir devletimizin ve güvenlik güçlerimizin yoğun gayretleri sonuç vermiş ve terör unsurları yerinde kurutularak huzur ve güven ortamı sağlanmıştı.

Bu menfur olay; beka meselesi olmasına rağmen yerli olmayan dolduruşlara gelerek klavyelerinin duşlarını kullanıp fikir ürettiğini zannedenlerin kaleminden veya dudaklarından dökülenler bendenizi ziyadesi ile üzdü.

Muhalefet etmek elbette demokratik bir hak.

Ancak muhalefet edenler öyle bir savrulma yaşıyor ki, hazretler utamasalar teröristleri savunacaklar.

Gâvurun ekmeğine ballı yağ sürdüğünün farkında bile olmayan sesi soluğu gür çıkan vur patlasın çal oynasıncı bir kesimle iç içe yaşamak gerçekten zor.

Sureti insanların ağzından ve kaleminden dökülenlere bakınca, Allah Allah demekten başka bir kelime de bulamıyorum.

Değerli okurlar, istikbalimize istiklal caddesinde canlarımızı yakarak göz dikmiş alçak hainleri koruyan ve devletimizi suçlayanlarla aynı çatı altındayız ve aynı havayı soluyoruz.

Amalı, fakatlı kelimelerle kurdukları cümlelerden çıkan anlam, cinayeti devletimiz işlemiş ve vatandaş yalanlarla aldatılıyor.

Seçimlerde malzeme olarak kullanılacakmış gibi ipe sapa gelmez akla ve mantığa aykırı bir sürü saçma sapan laf salatasından ibaret birlik hamurumuzu sulandıracak sözler sureti insan olanların kaleminden veya kelamından dökülüyor.

Tıpkı 15 Temmuz da devletimizi darmadağın etmek isteyen hain güruhun yediği herzeleri savundukları gibi bu cinayeti de böyle yorumlayıp aklımızla dalga geçenler var.

Birkaç gündür daha da kesifleşerek burun direklerimizi sızlatan pis kokular, sureti insan bu güruhun işkembesinden dökülüyor. Bu kokudan haz alan ve etrafa yaymaya çalışan yerli ve yabancı sanal zekâlıların oyununa gelinmemeli.

Devletimiz Pençe-kılıç harekâtı ile verdikleri mesaja anladıkları dilden cevap verdi çok şükür. Sağdan soldan gelen it mırıldamalarından da anlıyoruz ki çok isabetli zamanlaması yerinde ve devamı da gelecek İnşallah.

İstiklal saldırısından sonra İBB başkanının işini gücünü bırakarak kendisi ve avenesi ile caddeyi mekân eylemesi bana enteresan geliyor.

Şakşakçı ordusunu ve PİAR ekibini yanına alarak yaptığı bu eylemi hayra yormakta zorlanıyorum.

Moral veriyor algısı ile yapıldığına inanmak zor. Çünkü vatandaşla tokalaşmalar ve yakın ilişki sırasında beden dilinde samimiyet yerine riya kokuyor.

İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak görüp yaşadıklarımla hiçbir şeyin eskisinden daha güzel olmadığını söylemek isterim.

Yerli ve yabancı parlatıcılar ne yaparsa yapsın Ablanın Rabbiyesirlisi için gerçek bu maalesef.

Şalgamın çorbaya girdiğinde yağ olduğunu sanması gibi bir garabet var ortada.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.