Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2425.50
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Şubat 2022

Devlet para veriyormuş!

Geçtiğimiz günlerde meslek lisesinde idareci olarak çalışan birkaç eğitimci arkadaş ile oturmuş sohbet ediyorduk. Telefonları susmak bilmiyordu. Biri arayınca açıp konuşuyor, iki üç dakika sonra tekrar bir başkası arıyor onunla da konuştuktan sonra telefonu kapattığında iki üç dakika sonra tekrar biri daha arıyordu. Üstelik dikkat ettim, arayanlar ile iletişim sürekli aynı, aynı şeyler konuşuluyor. Haliyle sormadan edemedim: “Hocam konu nedir, telefonlarınız hiç susmuyor ve üstelik sürekli aynı şeyleri konuşuyorsunuz?”

Uzun uzun anlattı, özetle sizlere de aktarayım. Milli Eğitim Bakanlığı güzel bir uygulama geçirmiş Meslek Liselerini. Neredeyse Türkiye’deki tüm meslek liselerini Mesleki Eğitim Merkezi kapsamına almış. Artık Meslek Liseleri de tıpkı Mesleki Eğitim Merkezleri gibi eğitim verebilecek. Piyasada özel sektörde çalışan kalifiyesiz eleman bir meslek lisesine gidip kaydını yaparak eskiden çalıştığı yerde çalışmasına devam edecek. Bu vesileyle hem Kalfalık-Ustalık belgesine sahip olacak hem de Devlet bu kişilere aylık 1276 TL ödeyecek…

Örneğin bir tekstil fabrikasında çalışan ve herhangi bir belgesi olmayan vasıfsız bir birey, MESEM programına kaydını yaparsa, hem ustalık belgesine sahip olacak, istihdamda kendini güçlü hissedecek, kariyeri açısından da yükselmiş olacak, hem de çalıştığı işletmenin de yükü hafifleyecek, orada çalışan elemanların aldıkları ücretin belli bir miktarını devlet ödeyecek.

İşte sıkıntı da burada başlıyormuş. Gelin arkadaşımdan dinleyelim “Abi, konuyu sağdan soldan, kıyıdan köşeden eksik bilgilerle duyanlar soluğu hemen okulumuzda alıyor. Hatta okula gelmek zahmetinde bile bulunmayanlar bir şekilde telefon numaramıza ulaşıp bizi arayarak soruyorlar. Gecemiz gündüzümüz kalmadı. Sen de gördün abi, günde onlarca kişi arıyor. Günde en az 70 kişiye açıklama yapıyoruz. Ağzımız dilimiz kurudu. Sosyal medyadan kısa ve öz olarak paylaşımlar yapanlar konuyu sadece devletin sunacağı ekonomik katkıya dikkatleri çeken paylaşımlar yaptıkları için okula gelmeyen kalmadı. Geçen sarıklı, şalvarlı bir dede bile geldi. ‘Yavrum, Devlet para veriyormuş. Hele benim de kaydımı yap, ben de aylık bir maaş alayım, olmaz mı?’ dedi. Anlattım ona, “Dedeciğim, haftanın bir günü okula gelmen gerekecek. Geriye kalan 4 günde de bir işletmede işbaşı eğitimine gitmen, staj yapman gerekecek. Bir elektrikçide çalışabilecek misin bu yaşta? Veya okula gelip sınıfta derse girip ders dinleyebilecek misin?’ dediğimde neye uğradığını şaşırmıştı. Dedenin kendini savunması, beni ikna etmeye çalışması sonucu işi yokuşa sürdüğümü zannetti. Bir ara o kadar öfkeyle konuştu ki elindeki bastonu ile kafama vuracak zannettim. Bir an suç işlemiş duygusuna kapıldım dede karşısında…

Sadece dede değil, günde onlarca kişi okula gelip kaydını yaptırmak istiyor sağdan soldan duydukları eksik bilgiler ile… Geçtiğimiz günlerde bir bayan geldi. Beyaz yazma bağlamış, belli ki ev hanımı... “Hocam, kaydımı yapar mısınız” diyerek konuya girdi. Diğerleri gibi ne için geldiğini bilmeden kayıt yaparak bazı ekonomik haklara sahip olacağını düşünüyordu, diğerleri gibi. “Ablacığım ne iş yapıyorsun bir yerde çalışıyor musun?” diye sorduğumda “Yok hocam, evde 5 tane çocuk var, onlara yemek yapmak, temizlik yapmaktan vakit bulamıyorum ki bir yerde çalışayım. Benim kaydımı yaparsanız en azından hem evde çocuklarıma bakar hem de çocuklarımın harçlığı çıkar hocam. Lütfen yardımcı olun” diyordu.

Bakanlığın bir yerde vasıfsız çalışan kişi için imkan olarak hem okumasını ve belge almasını hem de işverene destek amaçlı sunacağı katkıyı nedense herkes sosyal medyadan yayılan eksik/yanlış bilgiler ile duydukları ile okullara akın edip kayıt yaptırmak istemiş meğerse… Arkadaşım “Abi o kadar gelen vardı ki, bir ara acaba bakkal mıyız belge mi satıyoruz, diye düşünmekten kendimi alamadım” diyordu. Kayıt yap, evde otur, yat uzan ve Devlet para versin şeklinde bir algı oluşmuş vatandaşta.

Gerçek uygulamalar yerine ne yazık ki sadece kayıt yaptırarak para alacakları şeklinde yayılan mesajlar ile işi olan olmayan, okuma yazma bilen bilmeyen, genç yaşlı, küçük büyük herkes meslek liselerine akın etti. “Şartlarınız tutmuyor” şeklindeki açıklamalar yetersiz kaldı. Tehditler, tartışmalar, kavgalar da yaşandı. Devletin iyi niyet ile sunduğu bir imkan her konuda olduğu gibi ne yazık ki suiistimal edilmek istendi. Ne için geldiğini bilmeyeneler, okula gelip “kayıt yapacağım” demekten öteye bir açıklama yapamayanlar, konuya hiç vakıf olmayanlarla doldu taştı. Kuyruklar bile oluştu. İyi niyetle çıkılan yolda zarar gören yine Devletin iyi niyeti oldu.

Neden hemen her konuda arif olmadan tarif yapmaya çalışıyoruz toplum olarak?