Develi'de güzide eller
Kutlu bir yolculuktu benim için Kayseri Develi. ‘’Oku’’ emri ile muhatap olunan tüm yolculuklar öyleydi aslında…
Ilk durağımız Mustafa Aksu Konferans Salonu
idi. Dört yüze yakın evladımız ve öğretmenlerimizce coşkuyla karşılandık.
‘’Hayallerimizi konuşalım’’ başlığı
altında hasbihal eyledik. Yavrularımızın zihninde pencereler açmak, kitaplarla
hemhal eylemek, içimden dışıma yürüyüşün adı, hayat gayem, kulluk vazifem olmuştur
hep…
Göz göze geldiğimiz, sarıldığımız yavrular’’
iyi ki geldiniz’’ derlerken yürekleriyle gülümsüyorlardı.
Yolu yakın -uzak
kılan mesafeler değil, gönülde duyduğumuz heyecandır sevdadır şüphesiz.
‘’ hayaller biriktirelim’’ dedim çocuklara,
gençlere... Çünkü hayaller umudu büyütür, umut ise yürekleri, azmi çalışmayı ve
üretmeyi büyütür. Işıl ışıl çoğaldık salonda. Masum yüreklerde bu ışığın devam edeceğine inancım
sonsuz.
Çağın can yakan sesleri arasında can bulan ses
olmak bu sese ortak nice gönülle tanış olmak, denizlerimizi okyanus, ırmaklarımızı
çağlayan eyledi.
Develi Fen
Lisesi’nin pırıl pırıl gençleri yüksek ideallerle yola revan oluyordu gurur
duydum. Okul Müdürü Mustafa Aldemir Hoca’nın kuşatıcılığı, güneş kalpli Buket
hoca’nın öğrencilerle olan bağı beni çok etkiledi .
Develi Eğitim Bir -Sen bünyesinde 150 kadar
öğretmenimizle de bir araya gelerek yaşadığımız öğretmenlik tecrübeleriyle “gönül
fotoğrafları” başlığı altında” iz bırakan öğretmen olmak” konulu muhabbetle gönülce
kaynaştık kitaplarımızı imza ettik.
El ele gönül gönüle verdik, ilçenin
çocuklarıyla, gençleriyle, ebeveynleriyle, öğretmenleriyle dopdolu bir gün
yaşadık.
Develi’nin samimi insanlarını tanımak
kahvelerini içmek de mümkün oldu. Arabamızın benzini bitince bir koşu benzin
getirip aracı doyuran ardından hoş sohbet ikram eden Bayram ve Hayriye Sarıoğlu
ailesi Anadolu’nun kadim kültürünü birebir yaşattı.
Sultan sazlığı, Soysallı Milli Park görülesi yerlerinden.
Bir de bir yer vardı ki özgün Selçuklu
mimarisinin kıymetli eserlerinden Sivas’i Hatun camii...
Yolu düşen herkesin görmesi gerekir diye
düşünüyorum Mahmut Sami Çinici hocamızdan tarihini dinlemek, camiyle hemhal
olmak, şerbet ikramı almak mesrur eyledi. Kalbimize, geçmişimize dingin bir
yolculuk yaptırdı.
En çok da hayret makamında durup tarihe,
mimariye, ilme, bilime dönüp dönüp baktık.
Akledebilmenin şükrüyle neler kaybettiğimizi sorguladık.
Öğretmenin kalbiyle iş yaptığı her yer
eğitim alanıdır. Son olarak Mustafa hocamın sevgili öğrencilerine selam
verip sınav yolculuklarında başarılar diledik. Okumanın boş zaman işi
olmadığını, hoş zaman işi olduğunu, atacağımız adımları gözümüzde büyütmeden
kalbimizde büyütmemiz gerektiğini, bu sayede her şeyin bizi mutmain edeceğini
söyleyerek vedalaştık.
Emeğin ve
güzelliğin adresi olan Develi kıymetli dost doktor Fatma Anteplioğlu mihmandarlığında bambaşka güzellikler sundu.
Bu
vesileyi sağlayan program boyu yanımızda olan ilçenin kıymetli amirleri
kaymakam Yusuf Turan beye Milli Eğitim Müdürü Ali Arslan beye kitaplarımızı
coşkuyla çocuklara hediye eden ev sahipliği yapan Belediye Başkanı Mehmet Cabbar
beye, Eğitim Bir - Sen ilçe temsilcisi Cemal oğuz Kuzu’ ya, Develi İlçe Sağlık
Müdürü doktor Fatma Anteplioğlu’na, gazeteci İsa Özdemir beye günün tüm koordinasyonunu
sağlayıp dolu dolu programlar arz etmeyi sağlayan Mustafa Alpaslan kaplan hocama
sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
İlçedeki bu güzellik şüphesiz birlik
beraberlik içinde çalışan yöneticilerin kıymetli öğretmenlerimizin emeği. O
emeğe dahil olmaktan mutluluk duydum.
Eğitim gönül işidir vesselâm...