Devam eden yanlışlarımız
Bir haftadır Doğu Anadolu'dayım. İl merkezinde de kaldım, ilçelerde de, köylere de misafir oldum. İnsanımızla iç içe buradaki doğal yaşantıyı gözlemlemeye çalıştım. Doğuda kadın hala erkekler tarafından insan yerine konmuyor, değer verilmiyor, asla ve asla erkeklerle eşit kabul edilmiyor.
Görünürde kimse bunu itiraf etmiyor. Ancak uygulamaya
gelince gerçek durum ortaya çıkıyor.
Mesela babadan kalma miras paylaşılırken kadına hak
tanınmıyor. Her şey erkek kardeşler arasında bölüştürülüyor. Kız kardeşlere de
hediye babında küçük bir sus payı vermekle yetiniliyor.
Miras meselelerinde kız kardeşlerin erkek çocuklarına bile
söz hakkı tanınmıyor. Türk veya Kürt fark etmiyor, geleneklere dayalı erkek
egemen bir sistem hala işliyor. Zihinlerde hala geçmişin bulanıklığı var.
Problem yaşandığında veya kavga edildiğinde hukuka gidilmiyor, bir
melenin/mollanın hakemliğine baş vuruluyor.
Kurulan mahkeme İslami bir hüküm verme yoluna gitmiyor.
Para, altın veya silah karşılığı tarafları uzlaştırmaya çalışıyor.
Yaşanan hayatta olduğu gibi ölümde de geçmişin dinle alakası
olmayan saçma gelenekleri uygulanıyor. Ölen biri olduğunda onun iskatı
hesaplanıp devir yapılarak ihtiyaç sahiplerine değil mollalara veriliyor.
Bölgedeki din görevlileri için iskat olayı piyango gibi bir gelir kaynağı
haline gelmiş. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konuları derinlemesine
araştırıp İslama aykırı uygulamaları toplum hayatından çıkarması lazım.
Erkekler kendi menfaatlerine olan her türlü haksız
uygulamayı insani, İslami ve vicdani olmasına bakmaksızın devam ettiriyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın da öğretmenleri bu saçma uygulamaları sonlandırmak
için bilinçlendirmesi gerekiyor.
Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
başkanlığında Ahlat'ta toplanıyor. Van Gölü kıyısında bu toplantının yapılması
önemli. Görsel yönü yüksek törenler toplumsal hayatımız açısından önemli ancak
tüm bakanlıklar bölgeye yönelik faaliyetlerini gözden geçirip toplumun değişimi
ve dönüşümü için kapsamlı çalışmalar yapmalıdır. Yoksa asırlardır devam eden
yanlış uygulamalar varlığını devam ettirir.
Ben birkaç örnekle yetindim. Doğumdan ölüme hayatımızın tüm
aşamalarında yerleşmiş yanlış ve zararlı uygulamalar hem ailelere zarar
veriyor, hem zihinleri bulandırmaya devam ediyor.
1071'de Malazgirt'te başlayan Anadolu'nun Türkleşmesi ve
İslamlaşması ameliyesi toplumun kılcal damarlarına kadar yerleştirilmelidir.
Diğer şekilde Rumlardan, Ermenilerden bize intikal eden saçma alışkanlıkları
devam ettirmek zorunda değiliz.