Deva mı önemli dava mı?
Eğitim
reformu konusunda istenilen noktaya gelemediğimiz herkesçe
malum. Eğitim, ülke olarak kanayan yaramız. Ne yazık ki Cumhuriyet tarihinden
beridir bu soruna bir çözüm bulamadık henüz. Toplum olarak, yaramız artık kabuk
bağlasın istiyoruz ama derdimize deva bulamıyoruz.
Adı DEVA
olduğundan mıdır nedir bilemiyorum; Her ne kadar ben inanmasam da bu derde deva
olacağını iddia eden bir siyasetçi var: Ali Babacan.
Ağrı’da
yaptığı konuşmasında ne demiş biliyor musunuz?
“Bizim
eğitim alanında güzel bir vizyonumuz var. Eğitimin
devası biz olacağız…” demiş.
Mümkün mü peki?
“Bekara, Hanım boşamak kolaydır” dememişler boşuna.
Neden mi? Birazdan aşağıda açıklayacağım.
Devamında
şunları söylüyor Sayın Babacan: “… zorunlu
eğitimi 3 yaşında başlatacağız. Çocukların doğuştan sahip oldukları bir eğitim
sistemi kuracağız…”
O kadar
sorunlu bir yaklaşım ki bu… Oy vermeyi düşünen bir
eğitimci oy vermekten bile vazgeçer bu yaklaşım karşısında.
Yetişkin
bir bireyden değil, 3 yaşındaki bir çocuktan
bahsediyoruz. Kelam etmeden önce gelişim psikolojisine iyi hâkim olmak gerekiyor. Elinize
herhangi bir gelişim psikolojisi kitabı alıp incelediğinizde üç aşağı beş
yukarı şunları söyler: Altı ay ile 48 ay aralığındaki (yani dört
yaşındaki) çocuklar, başta anneleri olmak üzere yakınlarından ayrılmak
istemezler. Ayrılmaları gerektiği anlarda kaygı duyar, ağlar, tepki
gösterir, huzursuz olurlar. Yabancılara ve yabancı yerlere tepki gösterirler…
Bunları
okuyunca insan haliyle endişeleniyor, ürküyor. Üç
yaşında zorunlu eğitim mi olur, diye… Gönüllü eğitim dense yine anlarım, ama
zorunlu eğitim. Kohlberg’in ahlak gelişim evrelerine göre ahlakî gelim 3
yaşından sonra başlıyormuş. Buna göre zorunlu eğitim 3 yaşına kadar inecek ise,
henüz ahlaki değerleri olmayan çocuğa nasıl ahlaki değerler kazandırılacak?
Ahlaki değerler önce evde, ailede çocuğa kazandırılması gerekmiyor mu? Çocuğa
okulda kazandırılacak ahlaki değerler mi evde desteklenmeli, evde
kazandırılacak ahlaki değerler mi okulda desteklenmeli? Bu dengeyi nasıl
kuracaksınız? Çocuğa hangi ahlakî öğretileri öğreteceksiniz Sn Babacan?
İdeolojik temelli mi, İslami temelli mi?
Üç-dört yaş
aralığında ki çocuklarda çok yönlü dil gelişiminin olduğu dönem
olarak bilinir. Bu yaştaki çocuklar toplum içerisinde nasıl karışsın,
sosyalleşsin? Çok yönlü dil gelişiminde ciddi sorunlarla karşılaşılmaz mı?
Ahlakî
gelişimde sorunlar, çok yönlü dil gelişiminde sorunlar
yaşayan bir çocuğa nasıl sağlıklı bir eğitim verecek, gerçek kişiliğin
oluşmasına katkı sunacaksınız ki? Mizacın oluşum evrelerinde çocuk ürkek,
tedirgin, kaygılı ise nasıl bu eğitim sisteminin vizyoner olduğundan
bahsedeceğiz?
Sayın
Babacan, hadi hepsini bir kenara bırakalım. Hani eğitim programınızın detayları
nerede? Hangi kaynaklarla öğrencileri eğitecek, zorunlu eğitim
yaşını 3 yaşına indirgeyeceksiniz? Hangi finansman kaynaklar ile? Hangi sosyal,
kültürel ortamlarla bunu sağlayacaksınız? Bunları da kamuoyuna açıklamanız
gerekmiyor mu? Hadi devletin finansman kaynağını kullandınız varsayalım; hangi
eğitim programları uygulayacaksınız? Hangi fiziksel koşulları kullanacaksınız?
Bunları kültürel mirasımıza, manevi duygularımıza nasıl entegre edeceksiniz?
Bunları açıklamadan bir cümle ile geçiştirip “Zorunlu eğitimi 3 yaşına
indireceğiz” diyerek benim ve benim gibi milyonlarca eğitim gönüllüsünün
gönlünü nasıl kazanmayı düşünüyorsunuz? Bu imkansız bir duruma kendinizi nasıl
inandırabilmiş, koşullandırabilmişsiniz? Çevrenizdeki danışmanlarınızdan yardım
almıyor musunuz? Çevrenizde eğitim danışmanları yok mu yoksa? Var da sizi
yeterince bilgilendirmiyorlar mı? Perde arkasındaki eksik bir çalışma ve bilgi
ile kamuoyu önüne çıkıp açıklama yaparak milyonların desteğini almayı
düşünmeniz yanlış değil mi? Danışmanlarınızı, ekibinizi değiştirmeyi düşüyor
musunuz?
Sathî, afakî
konuşmalar öyle gösteriyor ki Babacan liderliğinde kurulan
Deva partisi eğitim sorunlarına deva olamayacak.
Babacan aynı
konuşmasında “Soru soran gençlerden
korkmayacağız…” diyor. Ben de aklıma gelmişken sormak
istiyorum; Deva mı önemli dava mı?