DEVA HDP'ye deva olabilir mi?
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sürecine sayılı
günler kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim tarihi ile ilgili anlamlı
bir güne işaret ederek, seçim startını verdiğini söyleyebiliriz.
Bu süreçte tüm partilerin parametreleri ve argümanları
farklı ve aykırı olabilir. Bu bağlam da ezber bozan partilerin başını DEVA
partisi çekiyor. HDP’nin zikzaklarını anlama zorluğu ve ne istediğini bilememesi,
ibresi kaybolmuş pusula misali her gün farklı bir söylem ile kafa karışıklığı
yaratmaya devam ediyor.
Geçen hafta HDP‘nin Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçime
kendi adayları ile gitme kararı aldıklarını ifade etmişti. Bu hafta başı, HDP
ve Kürt siyasetinde önemli bir yere sahip olan Ahmet Türk farklı bir açıklama
yaptı.
Ahmet Türk: "Altılı masanın aday kararına ilişkin bir
söz söyleyemem. Bizim seçmenimizin tercihi yine Kılıçdaroğlu’ndan yana olur.
Kılıçdaroğlu tecrübeli bir siyasetçi ve her gün kürsüde halka vaatlerde
bulunuyor. Başka bir aday ortaya çıkarsa bu vaatler de havada kalır. Bence
Kılıçdaroğlu uygun bir aday. Konuşulan isimler içinde de en deneyimlisi. Ama
bizim de taleplerimiz var. Demokrasi adına, hak ve özgürlükler adına masanın
neleri yapacağını, projelerini açıklaması lazım" dedi
Ahmet Türk’ün 6’lı masadan beklediği çıkışı DEVA partisi
adına Babacan yaptı.
Ali Babacan’ın
geçtiğimiz hafta Diyarbakır’a yaptığı ziyarette, partisinin Kürt
sorununu adil bir şekilde çözmek istediğini dile getirerek, “Kürt meselesini
önemsiyoruz ve bu sorunun adil ve özgür bir şekilde çözülmesini istiyoruz. Kürt
diliyle eğitim-öğretimin yapılması ve Anayasa’nın 66. maddesinin
değiştirilmesini öneriyoruz…
Devlet vatandaşları arasında ayrımcılık yapmamalı” dedi.
DEVA Partisi’nin Kürtlerle ilgili bu düşünce ve önerileri
liberal demokrat yapısı gereği mi? Yoksa seçim ittifakında yeni bir yol izleme
stratejisi mi?
DEVA Partisi’nin HDP ‘ye bu süreçte attığı adımların bir
nedeni de, HDP’nin kapatılması durumunda, HDP adaylarının DEVA listesinden
seçime gireceği iddiası. Bu iddiayı destekleyen en önemli etkenin DEVA’nın
seçime kendi partisi ile gireceği ve ülke barajına takılma riskini bu şekilde
aşmayı düşündüğü iddia ediliyor.
Bu yöntemle daha fazla milletvekili çıkaracaklarını ve
seçimlerin ikinci tura taşınmasına katkı sağlayacaklarını düşünüyorlar.
Öncelikle, 2023 seçimlerinin hem parlamento aritmetiği hem
de cumhurbaşkanlığı seçimin de Kürt seçmenin anahtar bir rol oynayacağını
söylemek gerekir. Mevcut dengelerin karışık olması ve seçim stratejilerinin değişmesinden
dolayı, seçim sonuçları ile ilgili bir öngörüde bulunmak şimdilik zor olsa da
bugünkü tabloda Altılı Masa’nın ürkekliği, dağınıklığı ve beceriksizliği AK Parti’yi
daha avantajlı hale getiriyor.
Partiler, temel sorunları çözme konusunda güçlü söylem ve
proje sunmadıkları gibi Kürtlerle bağ kurma konusunda da oldukça ihtiyatlı ve temkinli
bir yerde duruyorlar. Bu yaklaşım ve duruş Kürtleri ikna etmiyor. Türkiye’nin
bu temel tarihsel sorunlarına çözüm bulamayan ne iktidar olur ne de iktidar da
kalabilir.
Kürtlerin Türkiye’de siyasal anlamda var olma miladı, 1946
yılında çok partili sisteme geçildikten konjonktürel olarak fiili anlamda
siyasete kendi kimlikleriyle katılmamış olsalar da etkililik kimlikler
olmuşlardır. İlk seçimlerde ve özellikle de ikinci seçimde Kürtlerin çoğunluğu
Menderes’in liderliğini yaptığı Demokrat Parti’ye (DP) oy verdiler. Kürtlerin
oyları da DP’nin seçimi tek başına kazanmasında ve hükümet olmasında önemli bir
rol oynadı.
Daha sonraki genel ve yerel seçimlerde de Kürtlerin oyları
siyasi partilerin seçimi kazanmalarından ve hükümet olmalarında etkin oldu.
Kürtler, ağırlıkla DP’den sonrada muhafazakâr partilere oy verdiler. AK Parti,
20 yıldır Kürtlerin de desteğini alarak iktidar da kalmayı başarıyor. Kürtlerle
ilgili en somut adım ve açılımları Ak Parti yaptırdı ve inkar politikalarına karşı,
kucaklayıcı ve kuşatıcı dil kullandı. Bunları hatırlatmak vicdanı bir borçtur.
Sorun ve çözüm bağlamlarına dair söylem, politika üretme, muhatabiyet, gibi
belli süreçlerde, pedal çevirmede tıkanmalar olmuş olabilir. Kürtlerin tek
partisi HDP değil veya Kürtler eşittir HDP değil…
Kısacası; bu son
cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde
siyasi partiler Kürtleri daha fazla hesaba katmalı, çünkü yapılan anket,
veri ve oy oranları bu gerçeğin
okunmasına yol açıyor.