Dersimiz, Süyünbike

Sözde, AK Partiye yakın bazı kalemlere göre, AK Parti’nin içi rüşvet, yolsuzluk, soysuzluk, hırsızlık doluymuş, adeta patlama noktasına gelmiş...

Somut deliller, belgeler ortaya koymuyor, ima ediyor, söyleniyor, mırıldanıyorlar.

Niyetleri “üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi” anlaşılmıyor.

Sanki, yapılan homurdanmalarla olumlu gelişmelere kapı aralamak, ıslah edici olmak, düzelme sağlamak değil, mide bulandırmak, kafa karıştırmak amaçlanıyor.

Bu homurdananların son seçimlerde oldukça etkili oldukları anlaşılıyor.

Bir bakıma “Sen de mi Brütüs!” yapılıyor.

Şüphesiz söyledikleri doğru olabilir, ama yöntem bu olmamalı, “Birbirinizle çekişmeyin, sonra içinize korku düşer, gücünüz elinizden gider” ayet-i kerimesi acı acı hatırlanıyor.

AK Parti’nin de acilen bu insanların dilinin altındaki baklayı alması, bu söylentileri boşa çıkarması gerekiyor.

5 asır önce yaşansa da entrikalar ve senaryolar çok benzer olduğu için, daha evvel yazdığım Kazan Melikesi Süyünbike’yi ve Kazan Hanlığın’da yaşananları bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

1550 yılı Şubat’ında Moskova’nın 800 km doğusundaki Türk Şehri Kazan, 60 bin kişilik Rus Ordusunca kuşatılmıştır. Kazan’ın 6 kapısı vardır. Hepsinde kahramanca savunmalar yapılır. Kapılardan birinin komutanı, kısa süre önce ölen Safa Giray’ın eşi Süyünbike’dir, kucağında henüz 2 yaşındaki oğlu Ödemiş Han vardır.

Ruslar kuşatmayı 10 gün sürdürüp, çekilmek zorunda kalırlar.

Peki, Süyünbike kimdir?

Süyünbike, Ruslar’ın bile tarihlerinde uzun uzadıya bahsettikleri hakkındaki piyeslerin Moskova’da yıllarca afişlerde kaldığı kadın kahramandır.

Süyünbike, Kazan’ın komşusu Nogaylardan Yusuf Mirza’nın kızıdır. Öyle bir kızdır ki onun bir benzeri ne Rus, ne de Kazan yurtlarında bulunamaz. Nogaylarla Kazan arasında dostluk köprüsü olması için Can Ali Han’la evlendirilir. Kısa süre önce Kazan Hanı Safa Giray, darbe ile devrilmiş yerine Can Ali Han getirilmiştir. Ama, Can Ali, Rus Kinezi Vasili’nin kuklasıdır. Üç yılın sonunda Kazan Beyleri, Can Ali’ye dayanamaz, öldürür, yerine Safa Giray’ı tekrar geçirirler.

Süyünbike de Safa Giray’la evlenir. Safa Giray bir yiğit Handır. Rusları 4 kez bozguna uğratır. Ne var ki 1549 da ölür, Süyünbike dul kalır.

Moskova Kinezi İvan, Safa Giray’ın yerine geçen oğlu Ödemiş Giray’ın henüz iki yaşında bir çocuk olmasından istifade ederek Kazan’a saldırır.

Ödemiş Giray bebek olduğu için devlet işlerine Süyünbike bakmaktadır.

İşte yukarıda bahsettiğimiz, Rusların 10 günde tersyüz olup gittikleri bu saldırıyı Süyünbike kahramanca püskürtmüştür.

Safa Giray Han’ın düşmanları, Nogay yurduna sığınmış bulunan Kazan Beyleri, İvan’a mektuplar yazıp onu Kazan’a tekrar saldırması için teşvik etmekte, işbirliği önermektedirler.

Bu hain Kazan beyleri İvan’la birlikte 1550’nin son aylarında ikinci kez Kazan’a saldırırlar. Süyünbike’nin topçu birliklerine bile kumanda ettiği destansı savunamaya rağmen, bu kez içerideki hıyanet ve fitne nedeniyle Kazan düşer. Safa Giray’ın diğer eşinden olan oğlu Kuzucak yaralı olarak esir olur, Moskova’ya götürülür, beraberindeki 45 kişi ile birlikte orada öldürülür.

Kazan teslim edilirken, İvan’ın şartlarından biri Süyünbike’nin oğlu Ödemiş’le birlikte teslim edilmesidir.

Süyünbike olayı Allah’ın hükmü olarak kabullenir, metanetle durur, Kazan Beylerine bir şey söylemez.

Süyünbike ne kadar metanetli dursa da bitkindir. Vedalaşmak için Safa Giray’ın kabrine gider. Kucağında bebeği Ödemiş Giray vardır. Başındaki altın başlığı çıkarır, yere bırakır. Şimdi Moskova’ya esir gitmekte olduğunu söyleyip içli içli ağlamaya başlar. Der ki:

“Ey benim Sevgili Padişahım Safa Giray! Ne için beni dul, oğlunu öksüz bırakıp kara toprağın altına girdin? Sen nerede isen beni de oraya al! Sevgili Padişahım, benim acı ağlamamı işit... Karanlık lahdini açıp beni yanına al... Bir zamanlar senin hatunun, Kazanlıların Sultan’ı artık bir esir...”

Süyünbike o kadar ağlar ki başında bekleyen Rus subay bile çok müteessir olup onu teselliye çalışır.

Süyünbike Kazan’dan ayrılırken, Kazanlılar onu götüren geminin ardından, gemi uzaklaşana değin, nehir boyunca ağlayarak, dövünerek koştururlar.

Süyünbike, Moskova’ya vardığında İvan tarafından saygıyla karşılanırsa da, onu hain Kazan Beylerinden uzun süredir Moskova’da yaşamakta olan Şeyh Ali’ye teslim eder. Şeyh Ali, intikam için Süyünbike’nin burnunu keser.

Süyünbike 1554’te ölür.

Kazan’daki cami ve medreselerin tamamı yıkılır, Müslüman mezarlığı iz bırakılmayacak derecede sökülür, şehirde hiç bir İslami iz bırakılmaz. Katedral ve kiliselerle doldurulan Kazan, Hristiyanlık üssü haline getirilir.