Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2964.63
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Kasım 2013

Dershane ve Açılım

Geçtiğimiz haftanın iki önemli konusu hükümetin uzun süredir uğraştığı "kürt açılımı" ve uzun süre deklare ettiği ancak 11 yıllık iktidarı boyunca en başarısız olduğu alanlardan bir tanesi olan eğitim sisteminin kanayan yaralarından bir tanesi olan dershanelerdi. Her iki konuda da hükümetin karşısında değişik çevreler karşı duruş sergilediler. Bu karşı duruşta haklı yanları var mıydı?
Sorumuzun cevabını her iki konuyu ele alarak vermemizin daha uygun olacağı kanaatindeyim. Öncelikle kürt meselesinde yapılanlar, atılan adımlar şaşırtıcı, kızdırıcı, öfkelendirici noktalara kaymakta. Zira hükümet başbakanın öncülüğünde ezber bozucu girişimlerde bulunuyor. Özellikle ulusalcı-milliyetçi çevrelerde. Bunu da kabul etmemiz gerekiyor. Zira konunun muhataplarının bu çevreleri de memnun ederek bu işi çözme imkanlarının olup olmadığını bilemiyorum ancak bu çevreler ile mağdur olduğunu ifade eden çevreler arasında köprü eksikliği olduğu kesin. Bunu akil adamlar oluşumu gibi özellikle bu işin çözüme ulaşmasını isteyen Kürt akillerinin çözeceğini en azından yanlış bilinenlerin düzeltilebileceğini düşünüyorum. Zira hükümetin tutumu olaya yaklaşımı ile ilgili olarak BDP ve PKK dışında ikna olmayan kesim kalmamış gibi. Bu iki oluşumda her açıklaması her fiili ile karşı tarafta negatif enerji birikimine neden olmakta. Bu süreçte onların rol kapma, biz olmazsak bunların olma imkanı yok mesajı verme uğruna yapmadıkları, süreç tıkayıcı hiçbir girişim kalmadı. Bölgede bu kadar güçlü olan bu iki oluşuma rağmen bu süreç gidebiliyor ise bu bölgenin akilleri sayesindedir diye düşünüyorum. Bu akillerin harekete geçmesi Fırat Nehrinin bu tarafındaki kardeşlerine gelmeleri kardeşlik hukuku içerisinde bağları güçlendirmeleri gerekiyor. Zira en çok ta onlar biliyorlar kavganın, sen dilinin, ötekileştirmenin, karşısındakini küçük düşürücü ifadelerin acısını. Şimdi hem süreci tıkayan hem de "ben" yaptım ve oluyor diyen, bunu yaparken de meydan okuyan bu sivri dilli, anlayışsız, siyasi şovmenler tam da istediklerini yapıyorlar tüm Kürt toplumuna karşı öfkenin birikmesini, yeniden ortamın kızışması için gereken havayı yaratıyorlar. Evet değerli Kürt akil insanları tarihi sorumluluğunuz var. Bu süreç sadece hükümetin üzerine bırakılamayacak kadar önemli ve hassas. Sizleri batıya, güney, kuzeye, iç Anadolu'ya bekliyoruz. Sizleri bekleyenlerin arasında sizin acınızı bilen bu sürecin neticelenmesini en az sizin kadar isteyen kardeşleriniz her yerde. Ya siz nerdesiniz?
Diğer önemli konu ise dershanelerin kapatılması konusudur. Dershaneler kapatılmalı mıdır? Evet dershaneler kapatılmalıdır. Zamanlaması doğru mudur? İşte bu konunun tartışılması gerekiyor. Zaten asıl sorun da burada başlıyor. Hükümet eğitimde son 11 yılda başarısız olmuştur. Sürekli sınav sistemleri ile oynanmış, okula başlama yaşından, sınav geçme sistemine kadar her şeyde değişikliğe gitmiştir. Ancak beklenen netice alınamamıştır. Eğitim bir kül halinde düşünülmeli ve de bu kadar sık değişiklik yapılmamalı diye düşünüyorum. Burada da dershanelerin kapatılmasına paralel eğer özellikle rehberlik alanında çalışmalar başlatılacak ise eğitim eşitliğinin önünün açılması noktasında çalışmalar var ise sorun mutlaka yaşanacak olmakla birlikte sancının fazla olmayacağını düşünmekteyim. Ancak kervan yolda düzülür mantığı hakim olacak ve önce dershaneler kapatılacak akabinde ise diğer değişikliklere çıkacak sorunlara göre bakılacak ise işte o zaman şimdikinden daha kötü bir sonuç ile karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hükümetin düşündüğü sistemi anlatması kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiği ise tüm çıplaklığı ile karşımızda durmakta. 11 yıl süren bir eğitim sonrası üniversite sınavına girmek için de uğraşmak zorunda kalan yurdum öğrencisi bunu başarmakta ancak ne spor, ne bir müzik dalı ne bir yabancı dil sahibi olabilmekte. Tüm bu eksikliklerin ortada olduğu ve bu sistemin çarpıklığını bilir ve görürken yapılmak istenenleri dinlemeden saldırıya geçmenin ve de yanlış olduğunu bildiğimiz bir uygulamanın yanında yer almamız da yanlışa yanlışla karşılık vermek olacaktır. Son söz hükümete; ne yapılacak ise ilgililerinin anlayacağı dil ile çatışmadan kaçınarak anlatılması ve de çocuklarımızın kobay haline dönüştürülmeden çağdaş modern bir eğitim öğretim sisteminin kurulmasıdır. 11 yıllık bir iktidardan bunu bekleme hakkımız bulunmaktadır. @CavitTatli