Dolar (USD)
33.99
Euro (EUR)
37.82
Gram Altın
2819.67
BIST 100
9577.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Eylül 2024

Ders zili çalıyor

Hz. Ali'nin günümüze kadar gelmiş meşhur kelamıdır ve hemen hemen hepimiz duymuşuzdur; “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Sözün kendisine bakmak kadar sözü söyleyen kişinin sözün ehemmiyetiyle ilgili duruşuna da bakmak gerekir fikrimce. Hz. Ebu Bekir'i sadakati, Hz. Ömer'i adaleti, Hz. Osman'ı hilm ve hayasi ile, Hz. Ali'yi ise ilmi ile tanırız. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV), Hazreti Ali için, “Ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır.” buyurmuştur. İlmin kapısı olan Hz. Ali’nin ilme verdiği önemi “İlim maldan daha hayırlıdır. İlim insanı, insan ise malı korur.” sözüyle daha iyi anlıyoruz.

İlk emri “Oku!” olan dinimizin eğitim öğretime verdiği önemi sorgulama cihetine yönelmek akla zarar bir tutum olur. Cehalet, okumamak değil, ne okuduğunu ve okuduğundan ne anladığını bilmemektir. Ki Peygamber Efendimiz (SAV) de “Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalpten, kabul olunmayan duadan, doymayan nefisten sana sığınırım.” diye dua eder. Mekke döneminde İslam’a ve Peygamber Efendimize (SAV) karşı düşmanca tavır içerisinde olan Amr b. Hişam’a Ebu Cehil (Cehaletin Babası) denmesinin nedeni okuma yazma bilmediğinden değil, hakikate karşı kör, sağır ve dilsiz kalışındandır. Bu dinin mensupları ve Peygamber Efendimizin (SAV) ümmeti olan bizlerin de hakikatin hikmetine vakıf olabilmek adına ilme ve ilim sahiplerine ihtimam göstermesi elzemdir.

Yaz tatilinin ardından yeni eğitim öğretim yılının başlamak üzere olduğu şu günlerde, tatlı bir telaşın içerisindeyiz. İlk defa okula başlayacak çocuklar, sınav senesi olan öğrenciler, öğretime kaldığı yerden devam edecek olmanın heyecanıyla pazartesi gününü bekleyenler derken bir eğitim öğretim yılına daha merhaba demek üzereyiz. Hâlihazırda uyum haftası içerisindeyiz. Anasınıfı, 1. ve 5. sınıf öğrencileri bir kaç saatliğine de olsa oryantasyon adı altında yeni okullarını görme, tanıma fırsatını değerlendiriyor. Bu vesileyle eğitimin en büyük paydası olan öğretmen ve öğrenciler tanışarak kaynaşmış oluyor.

Pazartesi ise ilk ders zili çalacak ve yeni döneme hep birlikte merhaba diyeceğiz. Eğitimin mutfağından gelen bir isim olan Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin beyefendi öncülüğünde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başta olmak üzere uygulamaya konulan bir takım yeniliklerle ilk defa karşılaşacağımız ve heyecanla beklediğimiz bu süreçte çocuklarımızın aileden sonra ilk ve en önemli hayat rehberlerinin öğretmenler olduğunu unutmamak gerekir. Okul sıralarında dirsek çürüten hepimizin öyle ya da böyle hayatına dokunan bir öğretmenin eli muhakkak olmuştur. Cefanın ve fedakarlığın vücut bulmuş hali olan kıymetli öğretmenlerimizin kendileri bir doktor, hakim, savcı, mühendis, kaymakam, vali, vs. olmazsa bile bu işleri icra eden, hatta toplumun her alanında bir şekilde hayatını idame ettiren herkesin bulunduğu yere gelmesinde onların imzası olduğunu hatırda diri tutmak ve bu hatırın kıymetini bilmek gerek.

Milli Eğitim Bakanlığımızın Eğitim hemen hemen tüm paydaşlarıyla bir araya gelerek ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çocuklarımızı ayrıştırıcı ve yarıştırıcı bir sistemden kurtararak öğretmen rehberliğinde yapısalcı ve işlevsel bir modelle hayata hazırlayıcı ve erdemli bir birey olarak yetiştirmenin teorileri geliştirilecek. Bu yeni modelde de en büyük yükün yine işin mutfağında bulunan öğretmenlerin omuzunda olduğunu unutmayalım. Milli Eğitim Bakanlığının tabir yerindeyse uç beyleri olan öğretmenler bir kalbe dokunmanın, bir hayatı şekillendirmenin, geleceği dizayn etmenin gayretindedir. Onların hedefleri bir ders saati ile sınırlandırılamayacak kadar engindir.

Öğretmenin itibarsızlaştırıldığı bir toplumda yok sayılan öğretmen değil, hepimizin geleceğidir. Bir ebeveyn olarak kendi çocuklarımıza karşı bile çaresiz kaldığımız zamanlar muhakkak olmuştur. İki üç çocuğumuza dahi bazen sözümüz geçmez iken onlar bir sınıf ortamında, dört duvar arasında, bir tahtanın önünde yavrularımızı hem eğitiyor hem de onlara bir şeyler öğreterek onları hayata hazır hale getirmenin gayretini gösteriyor.

Yeni eğitim öğretim yılının herkes için sağlıklı, mutlu, başarılı ve huzurlu geçmesi dileğiyle hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla…