Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Ocak 2023

Derin Gurbet ve Voyager Kardeşler

Voyager uzay sondası hakkında 2018’de “Voyager 1 uzay aracının verdiği ders” başlıklı bir yazı yazmıştım. Geçtiğimiz günlerde yeniden televizyonda Voyager hakkında bir belgesele rastladım, yine ilgiyle seyrettikten sonra düşüncelere daldım…

Derin gurbetin yalnız yolcuları uzay sondası Voyager kardeşler, ayrı ayrı güzergâhta, onlarca milyar kilometre ötede mesafeleri katederek yol almaya devam etmekteler... Ne zaman ekmekleri aşları tükenir, güçleri biter bilinmez... Bildiğimiz; Bizim göremediğimiz, bilemediğimiz, ancak hayal edebildiğimiz yerleri görüyorlar ve geçip gidiyorlar...

Allah’ın insana lütfettiği muhteşem zekâ ve ilim, yine Allah’a kul olmuş sayıların da hesaplamada tevafuk etmesiyle ve insanın da üstün gayretiyle meydana getirilen uzay sondaları, fezanın derinliklerine sürecek olan yürüyüşleri enerjileri bitene kadar devam edecek. Bu yolculuk, ya bir yıldızın kucağında, ya da bir meteora atılan kafa ile son bulacak. Normalde Dört yıl çalışması beklenen bu araçlar, yaklaşık elli yıldır uzaydalar... Belki de yıldızlarda ki ihtişamdan, hayran bırakan gök cisimlerinden dolayı lisanı halleri coştu ve kısa sürecek vazifeleri uzun bir zamana yayıldı.

Hubble Teleskopu, James Webb Uzay Teleskopu vs. diğer insansız uzay araçları belli bir yörüngede gözlem yaparken, Voyager kardeşler hep ileri koşuyor ve koşarken bizim için izliyor ve bizim için bilgi topluyorlar... Voyager 1 ve 2 derin gurbette, insanoğlunun hayatına benzer hayatların olmadığına da şahitlik ederek yol alıyorlar… Ve şu mesajı da verir gibiler: “Burada sizin bildiğiniz hayat benzeri bir hayat yok. Buraya has hayattan, yıldızları mesken edinen meleklerden, onlara münasip varlıklardan ve de onların kâinatın yaratıcısını her an zikirlerinden habersiz olanlar, zaten dünyadaki hayattan, evleri ve koca binaları şenlendiren insanlardan, hayat sahiplerinde ki ruhtan da hakiki manada haberleri yok. Siz hayatı sadece yeryüzünde ki canlılardan ibaret sandığınız için bir cismin ve onun içinde ki atomların hareketsiz olduğunu sanıyorsunuz. Oysa atomlarda ki hareket, atomların hayatı ve ruhu oluyor.

Allah’ın varlığına ve tekliğine inanmayanlar, bilimle, diplomayla, önlerinde ki muhteşem hesaplarla, hesapsız ve kitapsız kalıyorlar… Kendi icatları, eserleri uzayın derinliklerine; kendileri ise küfrün derinliklerine yol alıyorlar…

Bilim insanlarının fezada ki ihtişamı, yıldızlara münasip sakinlerin varlığını düşünememeleri ve onların arkasında ki ilahi kudreti görmemeleri ne acıdır. Esir denizinde muhteşem gemiler gibi hareket halinde olan yıldızların yolcusu ve görevlileri olmaması ne kadar akıldan uzaktır.

NASA ve diğer uzay çalışmaları yapan merkezlerde ki insanların tek bir İlah’ı ve Allah’ın sonsuz yaratma kudretini görmemelerine inat, Voyager kardeşler, üzerlerine takılan cihazlarla onlarca milyar kilometredir görüyorlar ve kâinatta var olan ilahi kanunlarla yol alıyorlar. Kâinata felsefenin bozuk gözlüğü ile bakan bilim insanlarına ve NASA’ya: Nasıl yani vahdaniyeti ilan eden her şeyin gerçek yüzünü göremiyor musunuz? Diyorlar…

Kim bilir İlah’i camii kebir hatta birer ulu cami olan yıldızlardan ilham alan melekler ve ruhlar, insan eseri olan Voyager’leri de birer minik mescit olarak görüp, onların içinde de tespih ve zikir yapıyorlardır...

Son söz: Voyager kardeşler, onları bu uzun yolculuğa hazırlayan bilim insanlarının, mühendislerin sanatı görüp, Sanatkârı, İlahî kudreti görememelerine inat, geçtikleri yerlerden Allah’ın eserlerine şahitlik ediyorlar... Melekler ve ruhanîler ise insana takılan aklın ve duyguların ne muhteşem bir şey olduğunu hayranlıkla izliyor, özelikle bilim insanlarının küfür kara deliğinde yok olmalarına teessür ediyorlar... Allah’a imanımız için yıldızlar sayısınca, onlardaki melekler ve ruhlar sayısınca şükürler olsun. İman öyle bir nimet ki; bir uzay aracına bile küfür ehlinin baktığı gibi baktırmıyor. Uydular için bilim insanlarını alkışlıyor ama göremedikleri hakikatler için de yuh dedirtiyor…