Dolar (USD)
35.32
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
3032.57
BIST 100
10000.72
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Temmuz 2016

DERİN ANADOLU

DERİN ANADOLU

Ruşen Eşref Ünaydın, Yeni Cami'nin önünde Çanakkale Gazileri ile röportaj yapar. Onlardan biri, bir gözünü kaybetmiş, bir kolundan da yaralı Ayaş'lı Mustafa oğlu Ecir'dir. Mülakatta, aralarında şu konuşma geçer:

- Düşman nasıldı?

- İngilizler cesurane mi hücum ederlerdi?

Elini göğsünden bir ret, bir inkar vaziyetinde kaldırarak;

"- Hiç on para etmez İngiliz, hiç korkumuz yoktu hamdolsun, topu tüfeği iyiydi emme topu tutturamazdı, katiyyen bir siper vermedik elhamdülillah!" der, Mustafa oğlu Ecir.

Birkaç sene önce bir genel seçim arifesinde yaşlıca bir hastama, -o günlerde çiftçiler hükümeti şiddetli eleştirmekte idiler- köylerindeki siyasi atmosferi, sorduğum zaman;

-"Biz aç dururuz yeter ki devletimizin başı dik olsun!"

demiş, hükümeti destekleyeceğini ifade etmişti.

Ayaşlı Ecir ile Konyalı köylü yüz yıl ara ile aynı dili konuşuyorlardı.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Süleymaniye'de Bayram Sabahı" isimli bir şiiri var.

Süleymaniye ile mimari şaheser ortaya koyan Sinan'dan dört asır sonra Yahya Kemal,"Süleymaniye'de Bayram Sabahı" ile en az Süleymaniye kadar muhteşem edebi bir şaheser ortaya koymuştur.

Yahya Kemal'in mısralarında Sultan Süleyman, Sinan, Yahya Kemal, Ayaşlı Ecir ve Konyalı Çiftçi' nin aynı dili konuştuklarını duyar, şiirdeki bayram namazına gelenlerin, onlar olduklarını hissedersiniz.

Onlar, o sessiz ve derin çoğunluk "Derin Anadolu" dur.

Yahya Kemal'in

u2026u2026u2026u2026u2026u2026u2026u2026

Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübarek, ne garib alem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.

u2026u2026u2026u2026u2026u2026u2026u2026

mısralarında dile getirdiği, bayram sabahında Süleymaniye'ye gelenler; Malazgirt, Mohaç, Çaldıran, Niğbolu, Varna, İstanbul'un gazileri ile Sultan Süleyman'dır, Sinan'dır, Yahya Kemal'dir.

"Derin Anadolu" onlardır.

Bosna'ya, Filistin'e, Somali'ye, Arakan'a, Kıbrıs'a sahip çıkanlar onlar. Van'a, Gölcüğ'e varlarını yoklarını dökenler, lokmalarını paylaşanlar onlar. İstiklal harbinde Yunan'ı denize dökenler, Bugün de Komünist, Allahsız PKK'nın karşısında dik duran, çocukları şehit olanlar, yine onlardır.

Onlar "Derin Anadolu" dur.

"Derin Anadolu" nun sınırları Anadolu ile sınırlı değildir. Semerkand'dan, Buhara'dan ta Viyana'ya, Halep'ten Üsküp'e kadar coğrafyada, farklı bayraklar altında da olsalar gönülleri bir, zaferleri bir, hüzünleri bir, sessiz insanlardır onlar.

"Derin Anadolu" onlardır.

Mevlana, Yunus, Fuzuli, Yahya Kemal, Sinan, Akif, Said Nursi, Osman Gazi, Battal Gazi, Fatih, Yavuz, Süleyman "Derin Anadolu" durlar.

Süleymaniyeler, Sultan Ahmetler, Ulucamiler, Aziz İstanbul'lar, Safahat'lar, Topkapılar, Mohaçlar, Malazgirtler, Niğbolular, Çaldıranlar onların eserleridir.

Tarihi, her zaman "Derin Anadolu" yazdı.

Sessiz ve derinden, kanla, gözyaşıyla, alın teriyleu2026

Not: Okuyucularımın Bayramlarını şimdiden tebrik ederim.