Dergiler Vefadan Yana
Edebiyat sanat dergilerimiz, vefalı duruşlarıyla değerlerimize sahip çıkmaya devam ediyor. Yeni çıkan Şiraze, Uğur Derman için özel bölüm hazırladı.
Türkiye’de edebiyatın nabzını tutan ve her ay okuyucuların
önüne sabırsızlıkla ve büyük bir heyecanla çıkan edebiyat sanat dergilerimiz,
‘vefalı duruş’ sergilemeyi sürdürüyorlar. Dergicilerimiz, hazırladıkları ‘özel
sayı’ ve ‘bölüm’lerle hem yaşayan değerlerimize sahip çıkıyorlar, hem de vefat
etmiş şairleri, yazarları, sanatkârları ve kültür adamlarını günümüz
nesillerine hatırlatma görevini başarıyla yerine getiriyorlar.
Sonbahar Müjdesi: Şiraze
Bazı dergilerin son dönemde basılamadığı ve okuyucusuna
ulaşamadığı haberlerini alırken beni çok sevindiren bir müjde geldi: Edebiyat
dergilerimiz arasına Şiraze de
katılmıştı. Doğrusu bu gelişme, böyle riskli dönemde bir muştu ve diriliş hissi
uyandırdı içimde. Demek ki her türlü zorluğa rağmen kahrı, mihneti göğüsleyen
edebiyatseverlerimiz vardı. Yeni ocak yakıyor, bir otağ kuruyor ve taze bir
fikir mektebi inşa ediyorlardı. Sabırla, heyecanla bekledim. Geldi ve heyecanla
kapağına bakmaya, sayfalarını çevirmeye başladım. Âdettendir künyeye hemen bakılır,
kimler çıkarıyor diye. Kastamonu Sanat Evi adına kültür dünyamıza kazandırılan
derginin editörü Murat Sedat Sert. Genel Yayın Yönetmeni Kudret Ayşe Yılmaz,
Yayın Danışmanı ise Necmettin Turinay. Bu isimler bana yetiyor, alt tarafını
kurcalamıyorum. Sevdiğim, saydığım, değer verdiğim edebiyat ve kültür insanları
işin başında. Adını daha ilk duyuşta benimsediğim Şiraze’yi, zarif, küçük boy ve muhtevaca dolgun buldum. Mizanpajına
titizlikle ayrı bir önem verilmiş. Dosya konusu merak uyandırıyor: “Editörlük”.
Dergilerin, gazetelerin ve yayınevlerinin biricik meselesi diyebileceğim bu
alanda önemli yazılar yer alıyor.
Ömrümün Bereketi
Kapakta “vefa köşesi” ise başlı başına bir kadirbilirlik
alameti, bir cemile. Köşenin başmisafiri M. Uğur Derman. Klasik İslam
sanatlarının ihyası için büyük emek harcayan Uğur Hoca ile dergi adına yapılan
röportajı okuyoruz. Hoca, sorular üzerine çocukluğunu, sanatla ilk
münasebetini, yakından tanıdığı sanatkârları ve üç ciltlik Ömrümün Bereketi isimli eserini anlatıyor. Ömer Lekesiz
“Hattatlığın Hâfızası” başlıklı yazısıyla, Derman’ın sanat dünyamızdaki yerine
işaret ediyor. Yaşayan dört kıymetli hattat Hasan Çelebi, Hüseyin Kutlu, Fuat
Başar ve Alparslan Babaoğlu, Uğur Hoca hakkındaki fikirlerini beyan ediyor,
hatıralarını aktarıyorlar. Ben de yaklaşık 40 yıldır tanıdığım büyüğümüzü
anlatmaya çalışıyorum.
Sayfalarda yaşanan bir beyin fırtınası
Kudret Ayşe Yılmaz ve M. Sedat Sert’in birlikte
hazırladıkları “Editörlük” dosyası da son derece yerinde ve göz doldurucu bir
şekilde konuya neşter veriyor. Editörlüğü bilen, yapan ve bu alanın yakınında
duran Beşir Ayvazoğlu, Ertuğrul Alpay, Sabri Koz, İbrahim Tenekeci, Ali Ayçil,
Güray Süngü, Enver Gülşen, Zeynep Ulviye Özkan, İrfan Kelkitli, Hamdi Akyol ve
Şerif Aydemir, düşüncelerini ifade ediyorlar. Bir bakıma sayfalarda yaşanan bir
beyin fırtınası… Dergide Necmettin Turinay, Ali Utku, Alâattin Karaca, Mustafa
Özçelik, Metin Savaş, Zeki Gürel ve başka imzaların farklı konularda yazıları
bulunuyor. Bu arada Ötüken Neşriyat ile Akıl Fikir Yayınları’nın tam sayfa ilan
vererek Şiraze’ye destek vermeleri
alkışlanacak bir davranış. Keşke diğer yayınevleri de dergilere bu kabil
katkılarda bulunsalar.
(İletişim: 0 542 726 71 89 www.sirazedergisi.com, [email protected])
Asım Gültekin’i Unutmadılar
Dedim ya dergiler vefadan yana. Hakikaten bu doğru. Belli
başlı edebiyat sanat dergileri, geçenlerde ebedî âleme uğurladığımız Asım
Gültekin’i unutmadılar. Rasim Özdenören’in yönetiminde Ankara’da çıkan Hece, her sene dergiler için fuar
düzenleyen ve ömrünü dergilere adayan Asım kardeşimiz için tam 64 sayfa ayırdı.
İleride Asım Gültekin hakkında tezler, kitaplar hazırlayacaklar için kaynak bir
sayı olmuş. Tabii daha ziyade hatıralardan örülü, hissî yazılar.
Bütün Gönülleri Kazanmış
Hemen hemen her yaş gurubundan yazarları görüyoruz. Demek
ki, Asım, hakikaten ismine lâyık olmuş ve bütün gönülleri kazanmış, çok
sevilmiş. Rasim Özdenören, Şakir Kurtulmuş, Yıldız Ramazanoğlu, Recep Seyhan,
Hüseyin Akın, Ahmet Mercan, Özcan Ünlü, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Zeki Bulduk,
Ahmet Dağ, Saliha Sultan ve fakirin yazıları var. Sayfalara serpiştirilen
fotoğraflar, birer hüzün tablosu gibi Asım’ı resmediyor. Allah rahmet eylesin.
Tabii dergide daha birçok makale, araştırma yazısı, röportaj, şiir, tercüme ve
kitap tanıtım yazısı da bulunuyor.Hece’nin
kardeş dergisi Hece Öykü da bu arada
100. sayısını çıkardı. Bir derginin geçmişinde 100 sayı çok önemlidir. Hayırlı
uğurlu olsun. 1000. sayısını da görürüz inşallah.
Rasim Özdenören’in Manevi Evladı
Burada da Asım Gültekin ihmal edilmemiş. Rasim Özdenören
büyüğümüz “Asım Gültekin’in Vedasına Dipnotu” başlıklı yazısında kendisine çok
yakın bulduğu kardeşimizin ani vefatından duyduğu teessürü dile getiriyor. “Hiç
boş durduğunu görmedik. Mesaisinin neredeyse tamamı genç yetenekleri keşfetmek,
onlara yol açmak, onları yüreklendirmekle geçti. Telefonu sürekli çalardı.
Yemek esnasında bile telefonu kulağındaydı.” diyen Özdenören, manevi evladı
bildiğimiz Asım için kaleme aldığı yazının sonuna şu kederli notu düşüyor: “En
verimli çağında dünyaya ‘elveda’ dedi. Gidişine ilk tepkim sağ kolum koptu
olmuştu. Bunca yılın deneyimi bile olayı havsalama sığdırmakta zorlanmamı
önleyememişti. Uçtu… Bize derin bir hicran yarası bırakarak uçup gitti… Mekânı
cennet olsun…”
Dergilerde Yâd Edildiler
Dergilerin çoğunda Asım’ın hakkı, emeği vardı. Ali Haydar
Haksal yönetiminde çıkan Yedi İklim
dergisi de eylül sayısında “Asım Gültekin Dosyası” hazırladı. Kapağı ise
Gültekin’in artık efsaneleşen hırkasının içinde ellerini bağladığı çizimi
süslüyor. Ahmet Edip Başaran, Mehmet Özger, Helim Dur ve Enes Batman, bölümde
imzaları görülenler. Asım’ı unutmayan dergilerden biri de Diksiyon ve Edebiyat. Mustafa Aydın yönetiminde çıkan iki aylık
dergide Asım Gültekin yazısının yanısıra yakınlarda yitirdiğimiz bestekâr ve
koro şefi Yusuf Ömürlü ile akademisyen yazar Vahap Kabahasanoğlu hakkında
müstakil yazılar var. Dergide İbrahim Özgün, M. Âkif İnan’ın eserleri üzerinde
duruyor. Salih Diriklik ise Yücel Çakmaklı’yı anıyor. Haluk Dursun ve Mehmet
Ali Tekin rahmetle yâd edilen diğer iki merhum kültür adamı.
Dergâh ile Şehir ve Kültür
Geçmiş sayılarında Ömer Seyfettin’den Memduh Cumhur’a,
Turgut Cansever’den genç yaşta vefat eden şair Bülent Keçeli’ye, Nurettin
Topçu’dan Orhan Okay’a kadar pek çok isim hakkında kaleme alınmış yazılara yer
veren Dergâh dergisi, bu anlamda yeni
çıkan dergilere örnek oluyor. Bir medeniyet dergisi olarak göz dolduran Şehir ve Kültür dergisi de her sayısında
yaşayan bir ilim, kültür, sanat, fikir ve edebiyat üstadını okuyucularıyla
tanıştırıyor. Kaleme aldığımız bu yazılarda kendisinden bahsettiğimiz
büyüklerimiz arasında Osman Akkuşak, Turan Oflazoğlu, Mehmet Genç, Rasim
Özdenören, Emin Saraç, Mehmet Turan Yarar ve Rauf Altıntak da bulunuyor.
Dergide ayrıca Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Şakir Diclehan ve Hüseyin Movit de
tanıdıkları kültür sanat adamları hakkında portre yazıları yazıyorlar.
İyi ki Dergiler Var
Bahsettiğim dergiler, elime ulaşanlar. Bunların dışında vefa
duygusunu yazılarıyla besleyen ve sayfalarında geliştiren daha pek çok dergi
vardır. İyi ki dergiler var. Bu sayede hem yitirdiğimiz değerlerimizi hem de
yaşayan abide şahsiyetlerimizi onlar sayesinde hatırlamış ve unutmamış
oluyoruz. Aldığım son haber ise dergilerin ekim sayılarında, aramızdan yeni
ayrılan Osman Akkuşak hakkında dosyalar hazırlandığı ve özel bölümler için
şimdiden yazı toplandığı yolunda. Nesiller arasında sağlam köprüler kuran
dergiler var olsun.