Derbinin ardından yaşananlar
TÜRK futbolu her geçen yıl daha da geri gidiyor. Niye gitmesin ki! İlerlemesi, büyümesi, tanınması için kim ter döküyor, kim ne kadar çaba harcıyor?
Cuma günü izlediğimiz derbiye bir bakalım. Öncesinde şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Derbi cuma günü akşam saat 21.00’de başladı. Maçların başlama saati açıklandığında ne yalan söyleyeyim epey bir şaşkınlık yaşamıştım. Saat dokuzu anlamakta bayağı zorluk çektim.
Hazır yeri gelmişken şunu bir kez daha belirtmekte fayda var. Dünyanın en ünlü kulüpleri öğlen saatlerinde oynarken bizim takımlarımız onlardan daha mı büyük ki bu saatlerde maça çıkıyorlar.
Bence Türkiye Futbol Federasyonu’nun buna bir çözüm getirmesi lazım. En azından senede birkaç derbi öğlen saatlerinde oynanmalı diye düşünüyorum...
Neyse biz dönelim maça...
Futbol olarak vasatı zorlayan derbide, kazanan çıkmadı. Bu maç için teknik analize girmenin hiçbir manası yok.
Bizi ilgilendiren maçın ardından yaşananlar ve konuşulanlardı...
Ben şahıs olarak kimseyi suçlamayacağım... Ortada büyük bir rezalet var...
Tüm dünyaya bu yaşananların görüntüleri servis edildi...
Kimsenin bu ülkeyi bu duruma düşürmeye hakkı yok...
Futbolumuzla değil olaylarla gündem olmaktan kurtulmalıyız...
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, bu yaşananların ve konuşulanların ardından cezaların tamamını üst sınırdan vermelidir...
En azından futbolumuzun biraz da olsa ileri gitmesi için bu kaçınılmazdır...
FATURALAR TEKNİK ADAMLARA
Süper Lig’de ayrılık rüzgarları devam ediyor. Henüz 11 haftayı geride bıraktık. Yani ligimizin üçte biri bile bitmiş değil...
Sonuç?
Yedi takım, teknik direktörleriyle yollarını ayırdı...
Yani başarısızlığın faturası her zamanki gibi teknik adamlara kesildi...
İstikrarın olmadığı yerde başarı olmayacaktır. Bunun altını bir kez daha çizmekte fayda olduğu kanaatindeyim...
TAHA VE RIZA TOPARLANACAKTIR
Ata sporu güreşte dünya şampiyonasını geride bıraktık. Organizasyonu 9 madalya ile tamamladık. Bu sayı daha da artabilirdi ama olmadı...
En büyük hayal kırıklığını ise Taha Akgül ve Rıza Kayaalp ile yaşadık... Sporcularımızın moral bozmadan toparlanmaları gerekiyor. Daha fazla çalışıp unvanlarını geri alacaklarına inanıyoruz... Unutmasınlar ki, Türk halkının desteği de, duaları da onlarla...
Altın madalya kazanan Metehan Başar’ı, kadınlarda üst üste iki kez kürsüye çıkan Yasemin Adar’ı ve madalya alan diğer yedi sporcumuzu da alkışlıyoruz...
GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONU
Türkiye, onları geçen yıl yakından tanıma fırsatı yakaladı...
Duygusal mesajları, azimleri, yürekleriyle oynadıkları futbol tüm ülkenin gönlünde taht kurdu...
Ampute Milli Takımı’ndan bahsediyorum... Bu yıl da ülkemizi Dünya Kupası’nda başarıyla temsil ettiler... Finale kadar muhteşem bir performansla geldiler... Penaltılar sonunda şanssız bir şekilde kaybedip, dünya ikinciliği gururunu bu ülkeye yaşattılar... Onlar gönüllerimizin şampiyonu...
Teşekkürler Milli Takım...
Bir teşekkürü de Milli takımı havaalanında karşılayıp, bu başarıyı güzel bir rakamla ödüllendiren Turkcell’e ediyoruz...