'DERBİ MAÇLARI GECE OYNANMALIDIR'
Gazetelerde yeni bir haber okuduk. "Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Spor Bakanlığı karar alıyor: 2.yarıda 4 büyüklerin en az birer kapışması öğleden sonra oynanacak. Yayıncı kuruluş istemese de uygulama, deneme amacı ile ligin 2.yarısında yapılacak. TFF, 4 büyüklerin maçlarından birini seçip, onay alınca gündüz maçı seyredeceğiz. Uzun yıllardan beri gündemde olan "neden Avrupa liglerinde olduğu gibi Türkiye'de de derbiler gündüz oynanmıyor" sorusu ortadan kalkıyor. Bu konudaki çalışmalar son evreye geldi. Avrupa'nın iki önemli ligi, lig maçlarını genelde gündüz oynatıyor. İngiltere'de ligde polis taraftarların güvenliği için maçların gece oynanmasına karşı çıkıyor. Ayrıca Bundesliga'da da maçlar gündüz oynanıyor. Haftada sadece 2 maç gece oynanıyor."
Gündüz maç oynanması ile ilgili sakıncaları dile getirelim. Taraftarların bazıları "seyirci olmanın" muafiyetine sığınarak çevreye saldırıp zarar veriyorlar. Onları kontrol etmek, denetim altına almak zor oluyor. Maç olduğu saatlerde trafik duruyor, kimse evine gidemiyor. Gündüz herkesi bir korku sarıyor, "olay çıkacak mı" diye kendi kendine soruyor. Büyük takımların taraftarları arasında kişilik bozukluğu olanlar, madde bağımlısı olanlar ve suç işlemeye yatkın olanlar rol kapıp etrafa yalın kılıç saldırıyorlar. Bunlardan zevk aldıkları ve intikam hırsıyla hareket ettikleri rahatlıkla söyleyebilir.
Gündüz maçlarının futbolumuzun kalitesine ne kadar katkı yapabileceği şüphelidir. Futbolcular çok koşup terleyecekler mi? Yorulup terleyecekler mi? Hayır!
Diğer yandan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç şöyle dedi: "Önümüzdeki sezon bazı maçların gündüz oynanmasının hem futbolumuza hem de sporumuza yararı olur. Aslında gündüz maçlarının daha fazla oynanması lazımdır. Derbilerin gündüz oynanmasının statlarımıza da desteği olur".
Saygıdeğer bakanımızın değerlendirmesi nüfusu az olan kentler için doğrudur. Çünkü bu şehirlerde asayiş problemi pek fazla yaşanmıyor. Bu yörelerde maçlara eğlenme aracı gözüyle bakılıyor.
Büyük kentlerde oynanan maçlar için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Buralarda oynanan maçlarda başka aktiviteler de söz konusudur. Bir kere maç oynanacağı gün alışverişler azalıyor, çocuklar ve kadınlar sokağa çıkamıyor. İnsanlar ezilmekten, yaralanmaktan korkuyorlar. Taraftarlar arasındaki kavgalardan ve çatışmalardan uzak durmak istiyorlar, çekiniyorlar.
Ayrıca büyük şehirlerde taraftarların arasına kötü niyetliler, provokatörler katılıyor. Toplulukların arasındaki kışkırtıcılar can yakıcı eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Dükkanların camları kırılıyor, bankaların kapıları darmadağın ediliyor. İnsanların rızıkları ile oynanıyor.
Şunu belirtmek isteriz ki, taraftarların hepsi masum değildir, çoğunluk tabii ki iyi niyetlidir. Ancak kötü niyet taşıyanlar için "gündüz maçları" fırsat olarak değerlendirebilir. Onun için çok ince elenip sık dokunularak karar yeniden gözden geçirilmelidir.
Bize göre futbol spor olmaktan ziyade gösteri sanatıdır. Toplumları meşgul etmek ve hoşça zaman geçirmek için oyalama araç olarak kabul edilebilir. Problemleri unutturulmak istenen yığınlar "futbolla uyutulmak" isteniyor olabilir. Futbolun sağlığa hiçbir yararı yoktur.
Sonuç: "Sağlığa yararı olmayan futbolu, kötü niyetliler için asayiş problemlerin aracısı yapmayalım."
