Depremzadeler
Değerli okurlarım ülke gündeminden uzaklardayım ama depremin ana merkezi olan doğup büyüdüğüm Kahramanmaraş’tayım. Deprem üzerinden yarım yıla yakın bir süre geçmesine rağmen hısım ve akrabalarımla kısa birlikteliğim sürecinde söz dönüp dolaşıp ana gündem olmaya devam eden depreme ve o günden bugüne yaşanılan zor ve zahmetli günlere geliyor.
Devletimizin müşfik elini kendi menfaatleri uğruna suistimal edenden tutunda, gözü gölü tok garip gurebanın bu zor günlerde de devam eden vakarlı duruşu insanı ister istemez duygulandırıyor.
Sayıları azda olsa Depremzade olmuş bir kesimin bu süreç içerisinde gösterdiği insani olmayan yaklaşımı ise dilden dile yayılmaya devam ediyor.
Bazı aç gözlü insan müsveddelerinin çadır ve deprem yardımı olarak dağıtılan her türlü gıda giyim kuşam ve malzemeleri stokladıkları hatta sattıkları ve hatta devletimizin zor imkanlar altında verdiği nakti yardımları suistimal eden bazı kanı bozukların kuyumculara koştuğu ve ne buldu ise aldığından bahsedilince insan denen eşrefin nasıl esfelleştiğinin örneklerine şahit olmak gerçekten çok üzücü bir o kadar da alçaklık.
Değerli okurlarım sıcağı sıcağına yaşanmışlıkların soğuması ile arı duru gerçekler bir başka yüzü ile insanın karşısına çıkıyor. Acıda olsa gerçek olan bu garabetle yüzleşmek ise gerçekten insanlık adına utanç verici.
Beleşçilik ve devlet malı yemeyen domuz diyen bu depremzade güruha haklarımızı helal etmemeliyiz. Bir tarafta depremzedelere gönderdiği insani yardımları seçim sonuçları ile birlikte haram eden güruh, diğer yanda ise kanı bozuk cinsi cibiliyeti belirsiz depremzadeler.
Bir tarafta zedeler, diğer tarafta zadeler.
Maalesef bu insanlarla birlikte yaşamak gibi bir zorunluluk var.
Zadelerle ilgili anlatılanlar insanın kanını donduracak kadar acımasız ve alçakça, birini vur ötekine.
Tüm bu garabetlere rağmen Maraşlı hayata tutunmaya çalışıyor.
Kaos ve kargaşa yerini hayatta tutunmaya çalışan insanların çaba ve gayretlerine bırakmış.
Hummalı bir çalışma gördüm.
Evlerimi tadil edenler, zahireliklerini tedarik etmek için çaba sarf edenler ve gecesini gündüzüne katıp var güçleri ile çalışanları görünce ümit var olurken, yeni yeni açılan kafelerde vur patlasın çal oynasıncı başıda gönlüde boş sevgençleri görüncede karamsar oldum.
Kahramanmaraş belediye başkanı ile ilgili önyargılı olmayan bir görüşten de bahsetmek isterim.
Başkanın, Depremin ilk saatlerinde ulusal bir televizyon kanalına yolladığı görüntülü mesajındaki beden dili hala gözlerimin önünde ve canlı. Elbette büyük çaba ve gayretleri de olmuştur. Ancak vatandaşa bu çalışmalar tam aktarılamamış olabilir ki, depremzedelerin gönlünde taht kuramamış.
İstanbul’da yaşayan bir Maraşlı olarak İBB’nin başındaki kişinin hiçbir hizmet üretmemesine rağmen kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi pazarlamasını da yanlış bulurum, depremle birlikte yıkılan Maraş’ımızın belediye başkanlarının yaptıkları hizmetleri vatandaşa anlatamamasına bağlı olumsuz algılarla karalanmasını da yanlış bulurum.
Bugünler amalı fakatlı bahaneler üretme günü değil.
Vatandaşın ekseriyetinin gönlünde taht kurmanın fırsat günleri.
Kiminin başı okşanmalı, kiminin gerçek olan acizliklerine çare ve çözüm üretilmeli.
Suistimalciler, fırsatçılar her devirde iş başında oldukları için onlara malzeme ve konu mankeni olmamalı.
Marifet iltifata tabi olduğundan zor şartlarda yapılan hizmetler içinde teşekkür etme erdemini göstermek de gerekir.
Geçmişte İstanbul’un bir ilçesinin belediye başkanı ile ilgili olumsuz duyumlar almış ve başkanın bir yakınına durumla ilgili bilgiler vermiştim.
Başkan aradan birkaç gün geçmeden aramış ve olumsuz duyumlarla ilgili yerinde kısa bir gezi tertip edip anlattıkları ile söylentilerin boş olduğunu tarafıma göstermişti.
Yerel seçimlere sayılı aylar kaldı.
Kahramanmaraş’ın yerel yöneticileri vatandaşa yaptıkları hizmetleri arı duru gerçeklerle hem anlatmalı hem göstermeli.
Maraşlı Reisinden memnun.
Biz Reise oy verdik diyor.
Aynı memnuniyet belediye başkanları için yok maalesef.
Bunun sebebi sağlıklı ve aklı selimle bulunmalı, yol yakınken yol kazası olmaması için gerekli tedbirler daha fazla gecikmeden alınmalı.
Vatandaştan kaçarak değil, kucaklayarak çare ve çözüm için el ve gönül birliği içine girilerek Reis zor durumda bırakılmamalı.
11 ilimizde yıkımlara sebep olup binlerce canımızı alan bu depremin son deprem olmadığının bilinci ile hareket edip beklenen İstanbul depreminde aynı akıbeti yaşamayalım.
İBB, acı gerçeklerle yüzleşmek istemiyorsa ipe un sermekten vaz geçmeli ve gecesini gündüzüne katarak var gücü ile çalışmalı.
Şubat ayında bina tespitim için verdiğim dilekçeme anında gönderdiği otomatik mesaj dışında bugüne kadar ne gelen ne giden ne de arayıp soran oldu.
Mesaj bu,
Değerli İstanbullu, Hızlı Tarama Yöntemi ile Bina İncelemesi talebiniz alınmış olup başvurunuzun durumuyla ilgili sizlere en kısa sürede dönüş yapılacaktır. Saygılarımızla İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Bu makaleyi yazdığım ana kadar herhangi bir cevap gelmedi, beklemeye devam ediyorum.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
