Deprem tarımı nasıl etkiler?
Tarımsal faaliyet bitkisel ve hayvansal ürünleri üretim ve pazarlama faaliyetidir. Ülkemizde kültürü yapılan 150 kadar bitki türünden elde edilen üretim bitkisel üretimimizi oluşturmaktadır. Yani tarla bitkileri grubunda 55-60; meyve-sebze grubunda ise 75-80 kadar türün üretimi söz konusudur.
Hayvansal
üretim ise küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, balıkçılık, kümes
hayvanları ve arıcılık gibi önemli alt sektörlerden oluşmaktadır.
Bu
yazıda “deprem ve tarımsal üretimi nasıl etkiler” sorusuna cevap arayacağım.
Pazarcık
ve Elbistan merkezli 11 ili etkileyen depremlerin etkisi orta ve uzun vadede de
sürecektir. Etkilenen sektörlerden biri de şüphesiz tarım sektörüdür.
Bölgenin
önemi
Bu
illerimizde bazı bitkisel ürünlerin (hububat, kaysı, biber ve üzüm vd) önemli
miktarı üretilmektedir. Bu anlamda bu illerimizin Türkiye tarımında önemli bir
yeri olduğunu söylemek mümkündür.
Depremin
etkilediği illerde, 2.6 milyon hektarlık alanda Türkiye`nin toplam tarım üretiminin
yüzde 15,5`i üretiliyordu. Bu şehirler Türkiye’nin ihracatının yüzde 8,5’ini
gerçekleştirmekte. Deprem bölgesindeki 10 ilin tarım alanları içindeki payı
yüzde 16. TÜİK verilerine göre, 10 ilin GSYH payı yüzde 9,3 olmasına rağmen
sektörlere göre bakıldığında tarım, ormancılık ve balıkçılığın payı yüzde
14,3’e kadar çıkıyor. 2021 yılında bu sektör Türkiye’de 401,8 milyar lira GYSH
üretirken bunun 57,3 milyar lirası deprem bölgesindeki 10 ilde gerçekleşti. (bk.
Rapor https://www.zmo.org.tr/ )
Bu
veriler deprem bölgesinin Türk Tarımında önemli yeri olduğunu göstermekte.
Peki,
büyük deprem sonrası yöredeki çiftçiler hangi önemli sorunlarda karşı
karşıyalar?
Sorunlar
Birincisi,
en önemli sorun insan kaynağı ile ilgili. Tarımsal üretimde görev alan çok
sayıda insan yaşamını yitirdi, bir kısmı yaralandı ve bir kısmı ise psikolojik
olarak etkilendiler.
İkinci
bir konu, tarımsal araç-gereçler ile ilgili: Depremde köylerdeki
yıkımdan dolayı ciddi miktarda tarımda kullanılan traktör ve araç-gereçler de
hasar gördü.
Üçüncüsü,
hayvancılık alt sektöründe: Yıkılan hayvan barınakları pek çok hayvanın
kaybına neden oldu. Bölgede, küçükbaş ve büyükbaş
hayvan yetiştiriciliği önemli. Yeniden ahır veya ağılların yapılması
elbette zaman alacak. Bazı üreticiler hızla tekrar üretime dönmeye
çalışmaktalar. Kahramanmaraş’ta önemli tavuk üreticisi Cengiz Kar ile
konuştuğumuzda zararının olduğunu yıkılan kümeslerini tamir ettirdiğini ve şu
günlere üretime başlayacağını söyledi. Bu arada sahipsiz kalan hayvanların da sahiplenilmesi
de gerekmekte.
Dördüncü
ana sorun ise tarımsal ürünlerin İşlenmesidir: Bölgede kaysı, biber,
üzüm, buğday, süt vs hammadde olması yanında yoğun olarak işlenmektedir.
Tarımsal üretim gerçekleştirilse bile yıkılan tesisler nedeniyle ürünlerin
işleme sorunu ile karşılaşılabilir.
Elbette
başka sorunlarda (ör. girdi temini gibi) sıralanabilir. Fakat aradan geçen bir
ay zarfında yeniden çiftçiliğe dönüş de mevcut.
Yeniden
Afet
nedeniyle yakınlarını ve evlerini kaybetmenin acısını yaşayan bazı çiftçiler,
sarsıntıların yarattığı şoku üzerlerinden atamasa da üretimin aksamaması için
tarlada/hayvan tesislerinde mesaisine başladı (Yukarda bir üreticiyi
zikrettim).
Çiftçiler,
ilkbahar aylarında gerçekleştirilen ekim, sulama ve gübreleme işlemlerini imkanlar
ölçüsünde yapma gayretindeler. Deprem Bölgesindeki bir çiftçi şu ifadesi önemli:
“Tarım önemli; tarım ve üretim beklemeye gelmez, , üretmezsek yaşayamayız.”
Devletin
karşılıksız destekleri, kredi kolaylıkları, borç ertelemeleri vs başladı.
Bunlar yaraların daha hızlı sarılmasına katkısı olacaktır.
Bu
illerimizde yaşanan durum Türkiye genelini nasıl etkiler? Bu soru için çok
umutsuz değilim: Bölgenin toplandaki payı düşünüldüğünde ve yeniden üretime
dönme çabaları tarım sektörünün bu sarsıntıyı başarı ile atlatacağını
göstermektedir.
Depremin
olumsuz etkilerini bu iki anahtarla aşabiliriz: Üretmek ve sevmek.
Son
söz: Mutlu insan üreten ve sevendir.