Dolar (USD)
34.50
Euro (EUR)
36.16
Gram Altın
2966.10
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Mart 2023

​Deprem, siyaset ve yeniden İmar

Bir ay önce gündem ekonomi ve enflasyonken 6 Şubat depremiyle tek gündemimiz “yaraları en hızlı nasıl sarabiliriz?” sorusu oldu.

2023 seçimleri hızla yaklaşırken geçen hafta 6’lı masa olarak adlandırılan ittifakın üyelerinden biri ayrılınca gündem bir anda siyasete döndü.

Ana gündemimiz deprem ve depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması. Bunun hiçbir zaman ihlal ve ihmal edilmemesi gerekir. On binlerce canımızı yitirdik. Yüz binlerce ev yıkıldı. Milyonlarca insanımız evinden yurdundan oldu. Böyle bir durumda başka bir gündemimizin olmaması gerekir. Bu kesinlikle böyle…

Ben gündemdeki siyaset meselesine depremzedelerin yeniden normal hayatlarına dönebilmeleri penceresinden bakmak istiyorum. Çadırlarda, konteynerlerde ve yakın akrabalarının evlerinde kalan depremzedelerin bir an önce kendi evlerine, yurtlarına dönmeleri en önemli konularımızdan biri.

Nihayetinde üniversitelerin belki nisan ayında belki eylül ayında yeniden açılabilmesi için de barınma ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Nitekim bilimsel açıdan bakıldığında ise barınma Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidine göre barınma en temel, birincil basamak ihtiyaç olarak bilinir.

Bu bağlamda depremzedelerin evlerine kavuşmaları için yeniden imar konusu oldukça önem arz ediyor.

İşte gündemdeki siyaset de tam bu noktada devreye giriyor. Çünkü deprem sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan “"Hedefimiz 1 yıl içinde diğer felaket yaşadığımız illerde nasıl toplu konut operasyonları yaptıysak 10 ilde de bunları gerçekleştireceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sözleri söyledikten sonra gözler muhalefete çevrildi. Çünkü bu bir yıllık süre içinde 14 Mayıs’ta yapılması planlanan bir genel seçim var. Seçimde iktidarın değişme ihtimali olduğu için muhalefet partilerinin söyleyecekleri de önem arz ediyordu. Ancak görünen o ki muhalefet kanadından Erdoğan’a “yeni evleri bir yıl içinde bitiremezsin. Yetiştiremezsin.” diyen olmadı. Aksine “Erdoğan en iyi bildiği konudan, inşaat meselesinden girdi olaya” diye eleştirenler oldu.

Konu depremzedeler ve onların en temel ihtiyacı olan barında konusu olduğu için hepimizi yakından ilgilendiriyor. Özellikle geçen hafta 6’lı masadan ayrılan partinin masadaki diğer dört partiye göre çok daha fazla oyu olduğu düşünülürse vatandaşlarda ciddi bir güvensizlik oluşmasına neden oldu. Hatta vatandaşlar “bu muhalefetin olası bir iktidara gelme durumunda bizim evlerimiz bir yılda bitmez. Hangi ilde, hangi parti kaç bina inşa ettirecek tartışmaları bitmez” demeye başladı.

Bir tarafta Van'da, Bingöl'de, Malatya'da, Elazığ'da, Antalya'da, Manavgat'ta, İzmir'de, Giresun’da bir yılda yeniden imar edip afetzedeleri evlerine yerleştiren tecrübeli bir siyasetçi var. Diğer tarafta ise 12 toplantı yaparken muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyen ve ortaya konulan isim/isimler sebebiyle dağılan bir masa var.

Bu perspektiften bakıldığı zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu seçimde bu konuda muhalefete göre çok daha avantajlı olduğu söylenebilir.

Yardım faaliyetleri

Depremin üzerinden tam bir ay geçti. Deprem haberini alan vatandaşlarımız anında öyle bir tepki verdi ki kısa süre içinde binlerce yardım tırı yollara düştü. Hatta o kadar abarttık ki yardım olayını deprem bölgesindeki yıkımı kaldırmak için giden araçların ulaşmasına bile bir süre engel oldu. Ancak son dönemde bölgeye giden yardımların azaldığı gözleniyor. Biz millet olarak aniden gaza gelip aşırı tepki göstersek de devamlılık problemimiz olduğu bir gerçek. Bunu bireyler olarak günlük yaptığımız işlerde de görebiliyoruz. Ancak afet bölgesinde ihtiyaçlar bitmedi. Dükkânlar yıkıldı. Açık değil. Bazı bölgelerde yardımlar olmaksızın ihtiyaçların karşılanması mümkün değil. Bu nedenle yardım seferberliğinin devam etmesi çok önemli. Bir süre kendi gelirimizden feragat ederek afet bölgelerine yardım göndermeye devam etmeliyiz.

Malumunuz mübarek üç aylar içindeyiz. Verdiğimiz her sadakanın, bağışın, zekâtın, fitrenin, fidyenin deprem bölgesinde gönderilmesi oldukça önemli.

Basın ve medyada gündem ne olursa olsun bizim gündemimiz deprem bölgesine yardım etmek, depremzedelerin yaralarını sarmak, ihtiyaçlarını gidermelerine destek olmak olmalıdır.

Gündemdeki siyaset konusuna da bu pencereden bakmak için bu konuya girdim ben de. Çünkü depremzedelerin kendi evlerine geçmeleri en önemli gündem maddemiz…