Deprem, eğitimi tetikler mi?
Geçtiğimiz günlerde üzücü bir Elazığ depremi yaşadık. Her depremde ya da her olumsuz olayda olduğu gibi toplum olarak çok iyi kenetlenip Elazığlı kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalıştık. Ve yine her zaman olduğu gibi bu üzücü olayı çabuk unutanlarımız da oldu ne yazık ki.
Deprem öncesinde veya deprem anında neler yapılsa meydana gelen hasar daha az olurdu mevzusu kamuoyunda çok tartışılmadı. Yetkililerin söylediğine göre İstanbul’da da bir deprem bekleniyor. Hatta Kanal İstanbul depremi tetikler mi konusu kamuoyunda günlerce tartışıldı durdu. Ama nedense İstanbullu kardeşlerimiz deprem öncesinde şunları yapmalı veya olası bir deprem anında şunları yaparsanız hayatta kalma şansınız daha da artar gibi konulara değinen, halkı bu ve benzeri konularda bilinçlendiren, farkındalık oluşturmaya çalışan pek kimse çıkmadı. Yaşanan acılara göğüs germeyi ve yaraları sarmayı çok iyi başarabilen bir o kadar da acılardan ders almayı başaramayan bir milletiz ne yazık ki.
Elazığ depreminden sonra Manisa’da, İstanbul’da başta olmak üzere bütün illerde seferberlik ilan edilmeli; Belediyeler halka deprem eğitimleri vermeli. Daha önce bazı yerlerde kağıt üstünde verildiği gibi değil, işi daha ciddiye alıp uygulamaya yönelik eğitimler verilmeli.
Üniversiteler eskiye nazaran akademik anlamda daha ciddi bildiriler yayınlamalı, araştırmalar yapmalı, laboratuvarlar kurmalı, verileri işlemeli, televizyonlarda boy gösterip “Depremi ben daha önce de bilmiştim, uyarmıştım, beni kimse dinlememişti, şurada da yine deprem olacak” gibi söylemlerin ötesinde deprem anı ne yapılmalı, deprem öncesi ne gibi önlemler alınmalı konularında eğitimler vermeli.
MEB, okullarda deprem tatbikatları uygulamaya yönelik takibi daha iyi yapmalı. Eskiden bazı okullar bu işi yapıyormuş gibi gösterip kağıt üstünde gösterdikleri verilerle işi geçiştirdikleri oluyordu; Bakanlık bu tür okulları tespit edip inceleme başlatmalı. O öğrencilere deprem anında neler yapmaları gerektiği konusunda okullara talimat veren Bakanlığın isteğini yerine getirmeyen okullar cezalandırılmalı; öğrencilerin hayatı ve geleceği söz konusu. Bakanlık bu tür eğitimleri, uygulamaları daha somut izleyebileceği bir sistem kurmalı. Neredeyse her okulda kamera sistemi var; gerekirse görüntüleri yedekleyip belli bir havuza gönderip toplanmasını isteyebilir ve random seçip izleyebilir. Ya da bu konuda alanında uzman bir ekip kurup, bu konuya kafa yorup neler yapabileceğimiz konusunda rapor isteyebilir. Depreme yönelik seçmeli dersler müfredata konulabilir.
Çevre Şehircilik Bakanı her ilde veya her bölgede bir iki tane deprem uygulama merkezi kurabilir. Halk bu uygulama alanlarına gidip hem uygulamalı olarak 5,1-6,5-7,2 gibi farklı şiddetlerdeki depremleri canlı olarak orada yaşamasına imkan tanınabilir hem de öncesinde deprem anında neler yapılabilir konusunda eğitimler alabilir.
Deprem anında neler yapılabilir konusunda kendimi çok yetersiz hissediyorum. Nitekim Elazığ depremi yaşandığında ben de memleketteydim ve o gece depremi hissettim. Tutukluk yaşadım ve ne yapacağımı bilemedim. Başta ben ve benim gibi birçok konuda kendini yetiştirmiş insanlar yetersiz iken sıradan halkı ise hiç düşünemiyorum. Evet, bu yetersizlik kendimizi geliştirmediğimiz için bizim sorunum olduğu kadar ne yazık ki belediyelerin, akademisyenlerin, STK’ların, iş adamlarının, medyanın, basının ve yetkililerin de sorunu. Bu konuda halkın yeterli düzeyde bilinçlendirip eğitemediler. Bir yandan Kanal İstanbul depremi tetikler mi diye tartışırken diğer yandan da başta Elazığ ve Manisa olmak üzere depremlerden ders çıkarmamız ve halkı bu konuda yeterli düzeyde daha fazla eğitmemiz, seminerler, paneller, uygulamalı alanlar oluşturmamız için farkındalık oluşturmak adına “Deprem, eğitimi tetikler mi?” sorusunu soruyorum.
Çünkü Azize olayında gördük ki bu konularda daha iyi bilgilere sahip başta Emine ve diğer UMKE çalışanlarının deprem anında ki katkıları bir eğitimin sonucu ve hayat kurtarıyor.
İşte bu nedenle “depremde öncesi ve deprem anında neler yapılabilir hayatta kalmak adına” konusunda eğitimleri daha çok arttırmalı ve halkı geceli gündüzlü bilinçlendirmek adına seferberlik ilan etmeliyiz. Depremi durdurmak imkansız ise, depremde hasarları minimize etmeyi, hayatta kalmayı mümkün kılmalıyız.
Elazığ depreminde vefat eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, kalanlara sabırlar diliyorum.