Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Deplasman Yasağı Kaldırılamaz

Kulüpler Birliği Vakfı bir karar aldı: "Deplasman yasağı" kaldırıldı ve takımlara bu izin bildirildi. İnsanlar sevindiler ve taraftarlar rahatladı. Bütün bunların yapay sevinç ve sanal bir düş olacağı baştan belliydi. Darılmak, gücenmek yok. Çünkü geçmişi, olanları çabuk unutuyoruz.

Önce olayı hatırlayalım. 13 Ağustos 2016 Cumartesi Beşiktaş-Galatasaray maçı vardı. Maçın sonucunun ne olduğu önemli değildir. Maç öncesi kanlı olaylar meydana geldi. İki kadim ve güzide kulübümüzün tarafları Konya'nın 60 km dışındaki Altınekin ilçesinde sanki savaş vaziyeti aldılar. Galatasaray taraftarları Beşiktaşlıların arabasını taş yağmuruna tutuyor. Taraftarların taşıdıkları baltalar, döner bıçağı, taşlar sakin insanları dehşete düşürdü.

Akaryakıt istasyonuna çekilen otobüsteki Beşiktaş yandaşları Galatasaray taraftarlarına sopalarla, taşlarla saldırıyor. Araya girenler yatıştırmaya çalıştırlar ama başarılı olamadılar. Olaylar devam ediyor. Stada girerken Galatasaraylılar Beşiktaşlı yandaşlara sataşıyorlar. Polis olaylara müdahale eder ve zor kullanmak zorunda kalır.

Olaylar Konya Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Aldı şiddetten nasibini aldı. Maç devam ederken, sanki görevi şiddet eylemi gerçekleştirmek gibi, kendini bilmez yandaş meşale attı. Tribünlerden atılan meşale Hasan Aldı'nın başına isabet etti. Hasan Aldı bayıldı, bilincini yitirdi.

Şiddet davranışı konusunda bilgi verelim: saldırganlık içgüdüsünün doğal bir sonucu olan şiddet eylemleri toplum ve birey için rahatsız bir tablodur. İnsanlar kendilerini gereksiz tehdit altında hissederlerse ve engellenirlerse saldırganlaşırlar. İnsanlar kendini türünün üyelerini öldüren, onları işkence eden bundan haz duyan tek primat insandır. Biyolojik olarak var olan saldırganlık dürtüsü ile açıklanamayan bu yıkıcı içgüdü insana özgüdür.

Davranışçılara göre insanların doğuştan iyi ve akıllı olarak doğduklarını; kötü eğitim, kötü kurum ve kötü örneklerle davranışın bozulduğunu öne sunulur. İnsanı doğuştan gelen eğilimler değil yalnızca çevrenin etkisi davranışları biçimlendirir. Öğrenmenin yüksek düzeydeki türlerin davranışında daha büyük rol oynadığı çok belirgindir. Aşağı gelişmişlik düzeyindeki canlılarda öğrenmeden çok içgüdüler davranışları yönetir.

Bütün bu açıklamalardan sonra maça ve olaylara dönelim. İnsanlar "deplasman yasağı kalksın, bu bize yakışmıyor" gibi teranelerde bulunuyor. Kulüpler de bu çağrıya olumlu cevap veriyor, yasağı kaldırıyor. Ancak; öngörmek gerekir ki taraftarlar genellikle duygular ile hareket ederler. Şiddet eylemine bulaşmaktan ve saldırganlıktan zevk alanlar çoktur.

Biz baştan uyaralım ve önerilerimizi dile getirelim:

  1. Deplasman yasağı mutlaka ve kesinlikle uygulanmalıdır.
  2. Statlara tel örgüler mutlaka dikilmelidir.
  3. Seyircilerin alkol ve uyuşturucu kullanıp kullanmadıkları denetlenmelidir.
  4. Cezalar caydırıcı olmalıdır.

2016-2017 yılının futbol sezonu açısından acıklı olaylarla geçmemesini arzu ediyoruz. Kendisini bir takıma adayan gençler alabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Sonuç: "Toplum yapımız ergenlik dönemindedir ve dolayısı ile kışkırtmalara açıktır."