Denize düşen Soros’a sarılır
İnsan oğlu için ölümden daha kıymetli bir nasihatçı bulunamadı. Bazı mesleklerin emeklisi olmaz. İngiliz istihbaratçının ölüsü bile İstihbarat savaşlarının bir malzemesi olarak kullanılıyor. İngiliz ordusunun eski istihbaratçı subayı James Gustaf Edward de Mesurier’in cenazesi üzerinden Suriye’deki gelişmeleri yeniden okuyacak olursak, kimin elinin kimin cebinde olduğunu biraz daha net görebiliriz.
2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında, görünmez bir el Türkiye’de AK Parti düşmanlığı ile bilinen Nasuh Mahruki’ye 3 bin Beyaz Baretli’yi eğitmesi için finansal destek veriyor. Erdoğan, hükümet ve din karşıtı söylemleriyle öne çıkan Mahruki, gelişen süreçte Türkiye’nin Suriye politikalarını zora sokacak çalışmaları sebebiyle AKUT’tan uzaklaştırılıyor. Mahruki’nin uzaklaştırılması sonucu ne hikmetse Beyaz Baretliler ile AKUT’un irtibatı kesiliyor. AKUT’a Uluslararası güçler tarafından yağdırılan paralar duruyor.
Beyaz Baretlilerin ambleminde Suriye haritasının üzerinde beyaz baretin altına sığınmış insanları resmeden ambleminin üzerinde ise, besmele ile başlayan bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir ayeti yazıyor. Beyaz Baretlilerin şu andaki mevcut başkanı Raed Salih ve etkin bir şekilde çalışanı Faruk Habib Almanya Cumhurbaşkanının elinden ödül alıyor. Tıpkı ölü İngiliz Mesurier’in İngiliz kraliçesinin elinden şövalye ödülü aldığı gibi.
Suriye’de ağırlıklı olarak kimyasal silahlar, açlık, sivil halka yardım, arama kurtarma alanlarında çalışan Beyaz Baretlileri finanse edenleri incelerseniz, bunların Suriye muhaliflerinin içine yerleştirilmiş ve Suriye’yi İngiliz-İsrail planları çerçevesinde dizayn etmek isteyen ajanlardan ibaret olduğunu görürsünüz.
Araştırmalarımızdan elde ettiğimiz sonuca göre Beyaz Baretlilere para yağdıranların ağa babası George Soros isimli tanıdık biri. Ölü MI6 ajanı Mesurierin sahib olduğu Mayday Rescue, Soros’un denetlediği kuruluşu. Mayday’in amblemine baktığınızda dünya haritası, İsrail’in arzı mevud olarak gördüğü Somali’den Türkiye’ye kadar Nil-Fırat üzerine özenle kondurulmuş bir üçgen. Masonlukta üçgenin ne anlama geldiği malum. Mayday BM başta olmak üzere uluslararası kuruluşlardan sağladığı yardımları Beyaz Baretlilere ulaştırıyor. Beyaz Baretliler, Mayday’in yanısıra ABD Uluslararası Kalkınma Fonu USAİD tarafından ciddi şekilde paraya boğuluyor. Dubai merkezli Olive Group, Good Harbour International, No Flay Zon, gibi kuruluşlardan yıllık 300 bin dolarla başlayan toplam 100 milyon doların üzerinde katkı sağlanıyor. İngilizlerin yardımı 39 milyon sterlinin üzerinde. Almanya, Kanada, Hollanda, Danimarka maddi destekte bulunuyor.
Biraz da özele girelim. Ölü ajan İngiliz Ordusunda Yugoslavya, Kenya, Aden, İrlanda, Irak, Libya yerlerde görev yaptıktan sonra emekli ediliyor. Kudüs, Irak, BAE ve Lübnan’da çalışmaları biliniyor. Yine İngiltere adına Kudüs merkezli Irak ve ortadoğuda çalışan MOSSAD ile içli dışlı, İsveç Watandaşı Emma Wiber ile evleniyor. Düğünlerinde Beyaz Baretlilerin çalışanı Faruk Habib sağdıçlık yapıyor. Guta Kimyasal Saldırısını raporladıkları için ABD tarafından paraya buğulan bu ekip, İsrail’in Esed’in gitmesi halinde yerine geleceklerin kendisi için daha tehlikeli olacağını hesap etmesi üzerine, Esed’in düşmemesi için çalışıyor. Yani fiilen muhalif bölgelerde ancak, muhaliflerin kaybetmesi için uğraşan elemanlar. Evleri bombalanan Suriyelileri sözüm ona kurtararak güven kazanıyorlar. Suriyelilerin denize düştüklerinde sarıldıkları yılan gibi Suriyelilerin kanından beslenerek varlıklarını sürdürüyorlar. Kayınpederi İngiltere’de dişçilik yapan Esed’e el altından çalışıyorlar. Ancak Esed’i ayakta tutmaya çalışan İran ve Ruslar 2016’de deşifre olan İngiliz ajanın peşinde. Son dönemde Beyaz Baretliler hedef değiştiriyor. Türkiye’nin Barış Pınarları operasyonu üzerine Fırat’ın doğusuna kaydırılmak isteniyor. ABD’nin tüm ısrarlarına rağmen, İdlib’deki çalışmaları bilindiği için bölgede rahat hareket edemiyorlar. Sosyal medya hesaplarından Türkiye Kürtleri öldürüyor, Türkiye Kimyasal kullandı iftiralarını içeren paylaşımlara başlıyorlar. Esed, kendisine çalışan bu sözde düşmanlarının Türkiye tarafından öldürülmüş olabileceğini söylüyor. CİA’nın Irak’tan kamyonlarla Suriye’ye taşıdığı kimyasal silahları kullanarak Türkiye’ye iftira atma provakasyonu becerilemediği için CİA tarafından hedef listesine konulduğu konuşuluyor.
Suriye’de İsrail ve İngiltere yok diyenler için Mesurier’in cesedi, Mossad ve MI6 hep bölgedeydi diyor. Kayıtlara düşerek ölmek olarak geçecek olan ölümle ilgili, MOSSAD’cı karısı Emma Wiber ve Sağdıcı Faruk Habibin de listede olacağı birçok şüpheli yer alacak. Türkiye’nin eline DEAŞ lideri Bağdadi’nin yakınlarından daha büyük bir istihbaratın bu soruşturma ile geçeceği şüphesiz. Dağ ne kadar yüksek olursa yol onu aşar. Suriye’de Mehmetçik eliyle huzurun sağlanacağı günler çok uzak değil… Vesselam….