Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Eylül 2020

Dava arkadaşı olmak lazım!

Şuurlu taraftar olmamız; taraf olduğumuz kişinin işini kolaylaştırır. Muhaliflerle diyaloga girer, rahatça savunduğu hakikati anlatır ve neticeye ulaşmaya çalışır. Misal: iki aile arasında çıkan problem de eğer çocukların uygunsuz konuşmaları, saldırganlıkları olmaz ise aile büyükleri çok daha rahat anlaşmayı ve barışmayı sağlamış olurlar... Demek ki iki tarafın yakınları saldırgan ve kırıcı üslûp takınırlar ise; büyüklerin işleri zorlaşır ve onlar da etkide kalıp, barışma mümkün olduğu halde uzak dururlar... Bu durum, zaman zaman büyüklerin doğru adım atmasına da engel olur. Bu arada etrafındakileri azgınlaştıran büyüklerin varlığını da kabullenmek vicdanın gereğidir! Zaten hakiki büyükler, çevresindekileri azgınlaştırmaz, örnek şahsiyetler olmasına çalışır ama istisna da daima çıkar…

Biz, bir şeyi pek ciddiye almıyoruz; şerre sebep olmak, kötülük yayıldıkça insanın amel defterinde başa bela kalabalık eksiler oluşturuyor! Hayırlı adıma, fiile engel olanlar, ister istemez şerre ortak olmuş oluyorlar... Şimdi soruyorum: Hayra ortak olmak dururken, şerre ortak olmak nedendir? Yeterince günahımız var ve yenilerini sırtlanmak ise gerçekleri bilenlere hiç yakışmıyor. Siyasette ki taraftarlıkta bile eğer şuur ve insaf olsa, liderler ona göre davranır; daha nezih bir siyaset oluşur. İnsan hem taraftar olacak, hem de tarafı olduğu kişinin vebalini sorumluluğunu arttıracak fiillerde bulunacak, bu asla sevmek ve taraftarlık değil; düşmanlıktır. İşte Şia’nın Hz. Ali (ra) taraftarlığının hakikati; Hz. Aliye karşı dehşetli düşmanlıktır.

İran taraftardır ama çirkin taraftarlığı kendisini daha da çok çirkin etmiştir.

İran Hz. Hüseyin’e öyle taraftar olmuştur ki; Hz. Hüseyin (ra)’hın gözünden aziz bildiği, canını, ruhunu feda eder derece sevdiği Fahr-i Kâinât Efendimiz (sav)’in dostlarına ve hanımına akla gelmeyecek, ağza alınmayacak sözleri sarf etmişlerdir ve halen utanmadan devam etmektedirler… İran dava arkadaşı değil, yol arkadaşı değil bir takım kuyruk acıları için kör ve maksatlı taraftarlığı seçmiştir, asla İslamiyet derdi olmamıştır. İran taraftarlıkla, işine gelmeyen; özellikle yıkılan gelenekleri için intikam alırcasına Hz. Ömer’e küfrediyor, hızını alamayıp Hz. Ebubekir ve Hz. Âişe’ye tosluyor ve bu tosladıkları da Hz. Peygamberimizin yakınları olduğu için mübarek ruhu şeriflerini incitmiş oluyor. İşte bu kör taraftarlık, İran’ı ve başkalarını kadere de toslattırıyor. Kör taraftarlığın ölçüsüzlüğüyle kaderi tenkit ediyorlar ve “Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar.”

Düşünüyorum… Aslında taraftarlık yerine dava arkadaşlığı olsa, çıkılan yolda, ona göre davranır; hataya hoş görüyle yaklaşır, düzeltme yoluna gider ve başarıya da kendi başarısı gibi mutlu olur. Taraftar olmak, aşk gibi kör ediyor. Dava arkadaşlığı ise her geçen gün şevk arttırır, üstelik başka hizmet ve meşreplere düşman olmadan. İşte İran örneği…

Allah bizleri Kur’an ve Sünnete taraftar yani yol arkadaşlığı nasip etsin ve en önemlisi de kıyamete kadar rehber edinmeyi nasip etsin. Allah bizlere iman hizmetinde sadakat, uhuvvet ve ihlâsı yol arkadaşı etsin. Taraftarlık; garanti duygusu veriyor, beklenti oluşturuyor, şımartıp, kusur işlettiriyor. İşte son yıllarda savrulup gidenlerin başını yiyen; taraftarlık, beklenti ve şımarıklıktır... İnsan, yol arkadaşlığında, yoldakinde kusur değil, artılar arar ve artılardan büyük şeref duyar. Ve sadece hedefi düşünür; tarz, üslup, kıyafet ve hiçbir teferruata bakmaz... Hedefe zararsız, kusursuz ve karlı ulaştırıyor mu ona bakar ve ona göre de gayret eder. Evet, taraftar olmak yerine dava arkadaşı olmak lazım. Taraftar olmak, hata kusur olduğunda bile körü körüne destekletiyor. Dava arkadaşı olunduğunda, doğruların yanında ve kusur olduğunda ise dostça ikazda bulunuyor, üstelik kafa göz yarmadan… Nerde saldırgan var ise o beklentiler içinde olan taraftardır. Nerede huzur var ise orada hakikat ve sadece Allah için yol arkadaşlığı vardır. Allah bizleri taraftarlardan, orijinali bozanlardan muhafaza etsin… Dengesiz taraftar olmak yerine; dava arkadaşı olmak, Müslümanların yüzünü güldürecektir!