Demokrasinin pekişmesi açısından hayırlı fırsatlar
İktidar cenahı hali hazırda siyasi gündemi belirleme
konusunda muhalefete karşı birkaç adım öne geçti. “Sosyal konut projesi, 8 milyonu aşkın başvurun olması, milli otomobil
TOGG’un banta çıkması, Ukrayna savaşında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göstermiş
olduğu üstün liderlik performansı gibi…” Fakat buna bir unsur daha eklendi;
CHP’nin daha önce yaptığı bazı
çıkışlarla gündemi belirleme çabası başörtüsü teklifi ve Kılıçdaroğlu’nun ABD
gezisiyle gündeme geldi. Ancak her iki hususta da sanki iktidarın eline
oynayan bir duruma dönüştü.
Başörtüsüyle ilgili mesele bilindiği gibi kimlik konuları
siyasetin gündemine nasıl gelir, hangi düzlemde gelir? Kimlik meselelerinde
toplumda aleyhte bir pozisyon kolay kolay ortaya çıkmaz. Aksine bu tür
düzenlemelerin yapılmasıyla ilgili veya düzenlemelerin siyasetin alanını
genişletmesiyle ilgili olumlu bir hava genelde olur. Hatta karşı tarafı eleştiren,
onu bu konuda zayıf tutan bir yerde olan olursa diğer partiler veya parti bir
birlerini eleştirebilirler. Tam da Kılıçdaroğlu buna benzer bir fırsat alanı
açtı AK Parti’nin önünde.
Normalde bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, başörtüsüyle
ilgili çok önemli bir mücadele verdi ve bunun sonucunda önemli bir demokratik
kazanım elde edildi geçmişte. Ama bunun yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan
tarafından bir siyasi malzemeye dönüştürülmesi çok zordu. Fakat Kılıçdaroğlu,
bu yasa teklifiyle kendince muhafazakâr kesimi teskin etmek, kazanımlarla
ilgili kaygıları gidermek ve bir gündem ele geçirmek istedi ama bu tamamen
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iyi bildiği alan ya da çalıştığı alanda açıldı
denebilir. Buradan yola çıkarak bunu anayasal düzenlemeyle gerekirse
referandumla düzenleme konusunda bir teklif ortaya çıktı.
Şimdi burada CHP’nin başörtüsü ve aile konusundaki tekliflere
pek de hayır diyebilecek bir yerde olmasının zorlaştığını düşünüyorum. Neticede
başörtüsü meselesi aile ile birlikte gündeme geldiğinde tabi referanduma
gidilirse sonuç ne çıkacak, öncesinde her iki madde de 400 oyu aşar mı Meclis’te?
Her iki maddeyi de Cumhurbaşkanı referanduma götürür mü? Bunu meclisin 360 veya
400’ü geçen oy tercihi belirleyecektir.
Mecliste 400 oyun rahatlıkla aşılması durumunda yani bu anayasa değişikliğinin
referandumsuz gerçekleşebilecek bir ortamda “bunu ben referandumla daha da pekiştirmek istiyorum” dediğinizde
karşı taraftan da “iyi ama biz bunu
halettik, çözdük biz daha neden bunun üzerinde yorum yapılıyor” eleştirisi
gelebilir. Bu ne anlama gelebilir? Referanduma götürmekle ilgili daha üst bir
söylem kurulursa seçim sürecinde sizin dediğiniz baskın çıkar.
Ama şuan ki durum muhalefet açısından bir sıkışmışlık
halidir. Yani başörtüsü gibi bir alanı kendi eliyle Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın önüne koydu. “ Al burada bir
siyaset yap, bizi sıkıştır” anlamına geldi. Bu 6’lı masayı da bir anlamada
sıkıştıran bir konudur. Çünkü başörtüsü konusunda Akşener’in farklı bir konumda
olduğunu düşünürsek CHP’nin bu siyaseti yapma ve 6’lı masa üzerinde baskı
oluşturabilecek bir alanı neden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye ettiğini,
kimileri çömezlikle kimileri siyaset bilemezlikle kimileri yanlış kişilerden
danışmanlık almakla kimileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar siyaset ustası
olduğunu unutmakla değerlendirebilir.
Sonuçta biz 2023 seçimlerine giderken partilerin yaptığı bu hamlelerle karşı tarafa bir takım kozlar verebilme ihtimallerini göz önünde bulunduran bir argümanlar ve teklifler serisi göreceğiz. Başörtüsü bunlardan bir tanesiydi. Normalde canlanmasını beklemediğimiz bir alan olarak gündeme geldi. Ama tabi şunu da görmek lazım. Bunun öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevi açılımı var. Yani Alevilere yönelik bir düzenlemenin yapılmış olması var. Hatta bu nu da yani başörtüsü ve Alevilik ile ilgili meselenin bu şekilde gündeme gelmiş olmasını da Türkiye’de demokrasinin pekişmesi açısından hayırlı fırsatlar olarak da görmek lazım. Dolayısıyla referandum kartını ya da Anayasal düzenleme kartını çıkartan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset yaptığını, bundan sonraki düzlemde de bu inisiyatifini yani iktidarın oluşturduğu bu inisiyatif alanını devam ettireceğini tahmin edebiliriz.