Dolar (USD)
35.16
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2958.42
BIST 100
9916.22
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Ekim 2013

Demokrasi paketten mi çıkar?

Demokrasi paketi açıklanınca teskin bulan heyecan yerini hararetli tartışmalara bıraktı. Bir yanda paketin tatmin ediciliği üzerine nutuk atanlar diğer tarafta olumlu hiçbir öğe göremeyenler var. 'Yetmez ama evet'çiler de ayrı bir kategori elbet. Belki bir madde de "Biz size demokrasinin sadece sandıktan ibaret olmadığını söylemiştik, gördünüz mü!" diyerek paradigmalarını onaylama, kendilerini aklamak isteyenler için açılabilir!

Paketi, açıklanmadan ret edenlerle pakette müspet tek bir madde göremeyenlerin iyi niyetini sorgulamak işimiz değil. Zaten mübalağalı reddiyelerin öyle çok da yoruma muhtaç olmadığı ortada.

Öte yandan, Başbakan Erdoğan bile bunun ilk adım olduğuna işaret ederken paketin yeterli ve tamamlanmışlığını iddia edenleri de uzun uzun analiz etmeye gerek yok!

En dikkate alınması gereken kişiler mutedil ve objektif yaklaşmaya çalışanlar olsa gerek. İdeolojinin körelt-e-mediği hür ve hakkaniyetli bakış açısına sahip beyinlerin serdettiği analizleri dikkatle incelemek lazım. Toplumsal menfaati, bireysel menfaatin önünde tutan aydınlanmış insanların! Düşünce dünyaları nasıl şekillenmiş olursa olsun yenilikleri, referans kabul ettikleri itikat boyutunda insani ve etik maddeler ışığında inceleyebilenleri...

Paketten herkesi ve her kesimi memnun edecek sonucu beklemenin safdilane bir yaklaşım olduğuna şüphe yok. Aidiyet kanalları hiçbir vakit olmadığı kadar açılmış toplumsal bilinç durumunu yaşanırken her kesimi/cenahı/etnisiteyi tatmin edecek bir öneriler dizgesinin gelmesi, imkansızla eşanlamdaydı zaten.

Tekliflere genel anlamda bakıldığında vatandaş üzerinde bir tür eşitleyicilik şapkası oluşturmaya çalışıldığı söylenebilir. Bazı kesimlere imtiyaz sağlanmış gibi görünse de bunu, geçmişten kaynaklanan haksızlıkları telafi olarak okumak lazım.

Ancak, sorunları çözme adına yapılan girişimlerde suçlu aramadan, alınganlık göstermeden evrensel değerler ve değişimleri dikkatle inceleyerek yaklaşmak önemli. Mağdurların/onların basındaki sözcülerinin geçmişin faturasını bir kesime çıkarmaya çalışmasının da önüne geçmek lazım. Bu yaklaşım, çözüme hiçbir şekilde katkı sağlamayacağı gibi ayrılıkları derinleştirmekten başka bir anlama gelmeyecektiru2026

Andımız neden kaldırıldı?

Değişiklikler içerisinde en büyük tepki ve takdirin andımızın kaldırılmasına yönelik olması sosyal tabakalarımızdaki değişkenliğe işaret etmesi açısından manidar. Her iki düşüncenin de mutaassıp, kendini mutlak haklı gören anlayışı insanımızın kendine ait olana yüklediği anlamı gösteriyor aynı zamanda. Yeri geldiğinde mutlak doğruyu sorgulayan, entelektüel olma iddiasındaki zat-ı muhteremler bile düşüncelerinin tartışılmasını, eleştirilmesini istemiyorlar.

Osmanlı'nın mirasını ret ederek şekillendirilen cumhuriyet ülkesinin dönem konjonktüründen etkilenmesi doğal. Yüzünü Batıya dönmüş, yeni partnerler arayan, uluslar arası düzlemde varlığını tescil ettirmeye çalışan devletin diğer güçlü ulus devletlerini modellemesi de tabiatının icabı.

Bu bağlamda 1933'ten beri okutulan andımızın dönem ulusal devletlerinden apartıldığı bir realite. Kadın ve çocuğu rejimin bekası için mühimseyen onlara yatırım yapan söz konusu devlet anlayışının bu yönde çaba gösterdiği de. Yapılan, çocukların zihinsel kodlarına sistemin DNA'larını yüklemek için geliştirilen uygulamalardan sadece biridir.

İtalya ve Almanya'da da benzer uygulamalar olması andımızın teorisyenlerine ilham vermiş olmalı. Çocuklar hayatlarını dönem Almanya'sında Führer'e, İtalya'da lidere adadıklarını ant ederken Türkiye'nin de bundan geri kalmaması gerekirdi. Ancak, İtalya ve Almanya'da bu uygulamanın çoktan bitmiş olmasına karşılık bizde bugüne kadar devam etmiş olmasını rasyonel ve realist bir incelemeye tabi tutmak zorunluluku2026

Başörtüsü artık serbest mi?

Muhafazakar kesim kadar diğer cenahların da en çok ilgi gösterdikleri konunun başörtüsü özgürlüğü olması hiç şaşırtıcı değildi. Bu ülkede, başörtülü yakını/tanıdığı/arkadaşı olmayıp meseleyle bir şekilde bağ kurmayan pek az bulunur. 12 Eylül Darbesi'nin koruyucu kanatları altında zincirleme etkisi dolayısıyla acı çektirdiği, mağdur ettiği insan sayısını hesaplamak bile çok zordur.

Yığınla yitik düşlerin, kaybolmuş umutların, sarsılan dünyaların müsebbibi olan bu yaptırımla rejim arasında illiyet kuranları hiç anlamamıştık zaten. Üniformalıların özgürlük kapsamı dışında bırakılması sevincimize gölge düşürmüşse de tez zamanda bu sorunun çözümleneceğine olan inancımızı muhafaza etmekteyiz!

twitter.com/sabihadogann