Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.42
Gram Altın
2955.89
BIST 100
9290.92
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Nisan 2019

Demiri nasıl soğuturuz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm fitne fücurcuların, art niyetlilerin yanlış okumalarına inat ve hatta birçoğumuzun kişisel hesaba dönen kısır tartışmalar nedeniyle anlamını görmekte bile zorlandığımız bir açıklama yaptı.

İçinde bulunulan hassas dönemde siyasetçilerin sorumluluk duygusuyla hareket etmesinin önem arz ettiğine işaret eden Erdoğan’ın şu sözlerini ne olursunuz bir değil iki hatta üç kez okuyun.

Ülkemizin önünde dört buçuk yıllık kesintisiz bir icraat dönemi bulunuyor. 82 milyon olarak bu dört buçuk yıllık dönemi, en verimli şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.

Seçim tartışmalarını geride bırakarak ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır.

Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir.

Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak 82 milyon hep birlikte Türkiye ittifakı olarak hareket etmeliyiz. Vatandaşlarına ve kardeşlerine güven veren bir Türkiye için hep beraber elimizi taşın altına koymalıyız”

Şimdi hep birlikte şapkamızı önümüze koyup düşünelim.

Bu sözlerden olumsuz bir anlam, bir tartışma çıkarmaya çalışmanın kime, ne yararı dokunur?

Ülkenin başkanı tam da vatandaşın en çok dertlendiği konunun altını çiziyor ve diyor ki “haydi birlikte çalışalım!”

İktidarıyla, muhalefetiyle, seveni, sevmeyeniyle bu sözü hepimizin dinlemesi şart.

Sayın Erdoğan daha ne desin?

Seçim tartışması hepimizi yordu. Kim kime ne demiş kime ne cevap vermiş artık bunlarla zaman öldürmeyelim.

Çalışalım.

Üretelim.

Kazanalım.

Yok ben iki ay önce Erdoğan’ın falanca sözüne takıldım.” e dur orda o zaman!

Ama Kılıçdaroğlu şöyle demişti.” e kal o zaman orada!

Sizi bilmem ama ben seçim sonuçları geldikten sonra artık yolumuza işimize gücümüze bakalım derim.

Ama…

Herkes üstüne düşeni layıkıyla yapacak.

Uyanık olmaya daha fazla ihtiyacımız var.

Ekonomi üzerinden bizi vurmaya çalışanlara çalışarak üreterek gereken cevabı veremezsek yazıklar olsun bizlere!

Hepsinin üstesinden geliriz evelallah!

Ama toplum olarak biraz sabır.

Bir de madalyonun öbür yüzü var tabiki.

Bizler kızgın demiri soğutalım soğutmasına da yıllardır hesaplaşma bekleyen bir güruhu nasıl durduracağız?

AK Parti iktidarından, Recep Tayyip Erdoğan’dan nefret eden ve bu nefreti ülkesine yönelik nefrete dönüşen kesimi nasıl eriteceğiz?

Kusura bakmayın ama bunun çözümü de yine milliyetçi muhafazakar toplumda.

Neden derseniz hepimizin önce bir aynaya bakması gerekiyor.

Ortalama müslüman davranışının ne kadarına sahibiz?

Karşımızdakini yıllardır onların bize davrandığı ve bizim bu yüzden çok da hoşnut olmadığımız biçimde aşağılıyor muyuz?

Sadece bu bile meseleyi çözmeye yeter.