Dedeler nereye koşuyor?
Kemal Kılıçdaroğluu2013Hasan Cemal başrollerde talebelikten kalma alışkanlıkla, en iyi bildikleri işi yapıyor, sokağı kaşıyorlar. Nostaljik takılıyorlar, 68'lerde yaptıklarını yapıyorlar.
Anlayamadıkları, kabullenemedikleri bir gerçek var;
Takvim!
Dedeler!
Artık o bıçkın üniversiteliler değilsiniz, dedesiniz, dede!
Sizi seyreden gençlerin; "Dedeler nereye koşuyor?" dediklerinden eminim.
68 kuşağı, Türkiye'yi o yıllarda Rusya'ya "Sovyet" yapmak isteyen kuşaktı.
"Sol"un romantik kesimi, o romantiklere hala ağıtlar yakıp, methiyeler düzüyor.
68 kuşağı, 27 Mayıs'ın ürünüydü. 27 Mayıs ihtilalini yapanların çocuklarıydılar.
27 Mayıs'ta milletin oylarını çöpe atmışlar, hızlarını alamayıp, ülkeyi bu kez komünizmle kurtaracaklardı.
Maceracıydılar.
Hala maceracılar!
O yıllarda Marksizm pek revaçta, "komünizm" de parlayan yıldızdı.
Türkiye'de böyle bir rüzgar estiriliyordu. 27 Mayıs sonrası özellikle Milli Eğitim'de bu görüşler hakimdi.
Türkiye illa ki "komünist ve ateist" olmalıydı.
Rusya'ya Sovyet olmayan, bağımsız kalabilen komünist bir ülke varmış gibi "Tam bağımsız Türkiye" sloganı atarlardı.
Rusya'ya Sovyet olarak, "Tam Bağımsız(!)" olacaktık.
Şimdi de "Adalet" getirecekler!!!
Bütün dünyada komünizm taraftarları gecekondulardan, köylerden, işçilerden, yoksul kesimlerden çıkarken, bizimkiler Cihangir'den, Etiler'den, Çankaya'dan çıkmışlardı!
Yoksullara, fakirlere, işçilere, acıdıklarından değil, Paris'te moda olduğu için, "solcu"ydular.
Yine öyleler!
Bir ayakları Paris ve New York'un "Cafe" lerindeydi. Deniz Gezmiş'in idam sehpasına giderken istediği Rodrigo'nun keman konçertosu ile oralarda tanışmışlardı.
Amerikan Blue Jean'leri giyer, Fransız tıraşı olur, ülkenin kaymağını yerler, ama olsun, yine de onlar "solcu"ydular.
Yine öyleler!
1983'te karaya oturacak, iflası açıklanacak, yeryüzünden silinecek komünist sistem için Türkiye'yi yıllarca sıtmada tuttular.
Basiretsiz ve vizyonsuzdular.
Yine öyleler!
28 Şubat'ın asker ve sivil generalleri "68 Kuşağı" idiler.
"28 Şubat"ta tamamı yoksul kesimlerden gelen imam hatipli, başörtülü gençlerin hayatlarını karartırken elleri titremedi.
12 Mart'a ve 12 Eylül'e ülkeyi onlar sürüklediler, binlerce genci ölüme gönderdiler.
15 Temmuz'un bir yerlerindeydiler, "Bu kez oldu!" diye balkonlardan tankları onlar alkışladılar.
Kemal ve Hasan, anarşizme ve kargaşaya, yürüyorlar.
Apo, arkadaşları idi, içlerinden biriydi.
PKK, 68 kuşağının Türkiye'ye kazığıdır. Hendekler ve barikatlar da...
Hala "kırmızı fularlı kız" frekansından PKK ile flört ediyorlar.
15 Temmuz'da hayalleri döndü birer iğdeye...
Şimdi boş ufuklara yürüyorlar...
Demirel'in deyişi ile:
Yollar yürümekle aşınmaz!