DEAŞ’ın da YPG’nin de kökü kazınmalı
ABD, DEAŞ karşıtı koalisyon adı altında 2015’ten bu yana Suriye’yi bombalıyor. Son iki yılda kullandıkları bomba ve füze miktarı yüz bini geçmiş. Sağdan saysanız, soldan saysanız toplam DEAŞ’lı sayısının onlarca katı bomba kullanılmış. Bombaların parası Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinden çıkıyor. ABD maliyesine dokunmuyor.
Bomba ve füzelere gelince… Amaç DEAŞ’ı ve DEAŞ militanlarını yok etmek değil, yeni üretilen ABD silahlarını düşman kabul edilen insanlar üzerinde denemek. ABD, kendi çöllerinde deneme yapmak yerine, yeni füze ve bombaların denemesini fiili olarak Suriye ve Afganistan’da bizzat ayrıştırdığı Müslümanlar üzerinde yapıyor. Silah sanayiini de bu şekilde geliştiriyor. Bir bakıma kanlı ve mide bulandıran bir teknoloji geliştirme ve para kazanma yöntemi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında son varılan mutabakatla Suriye’deki DEAŞ kalıntılarını Türkiye temizleyecek. ABD’nin fiili olarak onları temizlemek gibi bir niyeti yoktu zaten. İsteseler bir haftada köklerini kazırlar. Bilerek temizlemiyorlar ki, ABD Savunma Bakanlığı’nın Suriye’de bulunmak için bir bahanesi olsun! DEAŞ gibi bir mikrobu temizlemek, Müslümanların bünyesinden kanserli hücreyi kesip atmak; barış ve kardeşlik dini olan İslam’a atılan bir iftiranın temizlenmesi anlamına geliyor.
ABD Başkanı Trump, Noel tatilini Irak’taki askerlerinin yanına giderek kendi muhaliflerine bir mesaj verdi. Bölgede herhangi bir problem yaşarsak, buradaki üslerden de bomba yağdırırız diye açıklama yaptı.
Kimse kendisini kandırmasın. ABD, zoru görünce Suriye’den çekilme kararı vermiştir. Bu sonuca, Türkiye’nin katı ve kararlı tutumu karşısında ulaşılmıştır. Türk dışişleri koordinasyonundaki üst düzey heyet, Suriye’nin kuzeyine yapılacak operasyonlar konusunda Rusya ile anlaştı. Şimdi sıra ABD ile heyetler arası görüşmelere geldi.
Türkiye, ta başında beri Suriye toprakları üzerinde tampon bölgeler kurulmasını, bu bölgelerin uçuşa yasak olmasını ve Suriyeli mültecilerin buralarda barındırılmasını savunuyordu. Üç bölgede, Cerablus, Afrin ve İdlib’de bunu tek başına sağladı. Şimdi sıra çok geniş ve verimli topraklara sahip olan, petrol kaynaklarının da bulunduğu Suriye’nin doğusunda…
Suriye’den Türkiye’ye göçenlerin veya canını kurtarmak için ülkemize sığınanların Suriye topraklarına yani kendi vatanlarına yerleştirilmesi zamanı gelmiştir. ABD ve koalisyon güçleri, Suriye için ayırdıkları bütçeleri bu işlem için harcamalıdırlar.
YPG, PKK’nın Suriye uzantısıdır. YPG’nin ortadan kaldırılması ile Suriyeli Kürtler ortadan kaldırılmıyor, aksine, artık çağın gerisinde kalmış Marksist - Leninist bir örgüt yok ediliyor. Bu sayede sadece Suriye’nin kuzeyindeki Kürtler değil, Araplar, Türkmenler, Süryaniler ve diğer azınlıklar da rahat bir nefes alacak, kendi vatanlarında yaşama hakkına kavuşacaktır.
Irak’ta terörist yöntemlerle mücadele veren DEAŞ’ın, 2013 yılında Suriye’yi girmesi ve Rakka merkezli bir devlet kurduğunu ilan etmesi, işin rengini değiştirmişti. Ardından ABD bölgeye girip kendisine yandaş olarak da PKK uzantılarını seçmişti. DEAŞ’ın başkent ilan ettiği Rakka’da ABD bombardımanları sonucu taş taş üstünde bırakılmadı. Sağ kalan DEAŞ’lılar da YPG’lilere rüşvet vererek bölgeden uzaklaştılar. Aslında Suriye’de küçük bir iki nokta dışında DEAŞ militanı kalmadı. Onları da ABD kendi varlığına gerekçe olarak tutuyor.
Türkiye’nin bölgeye operasyonu ile iki terörist örgüt olan DEAŞ da YPG de tamamen temizlenmiş olacak. Bölgenin, Suriye’nin ve Türkiye’nin selameti açısından bu şart.