DEAŞ geri dönerse
ABD, Afganistan'a girdi, Taliban ve El Kaide gibi iki kanlı örgüt çıkardı ortaya. Irak'a girdi, Saddam'ı devirdi yerine DEAŞ'ı ortaya çıkardı. Irak'ı da Şii, Sünni ve Kürt bölgeleri diye üçe ayırdı.
El Kaide, 11 Eylül'de ABD'yi kalbinden vurdu. Yolcu uçakları ile İkiz Kuleleri yerle bir edip binlerce masum insanı öldürdü. Amerikalıları terörle tanıştırdı ve içlerine korku saldı.
Şimdi aynı korkuyuDEAŞ Avrupa ülkelerinin başkentlerinde salıyor. ABD, Rakka'yı kuşattı, DEAŞ'ı ortadan kaldırmayı hedefliyor. DEAŞ tepkisini Avrupa başkentlerinde veriyor. Avrupa'dansavaşmak için akın akın Suriye ve Irak'a geçen batının it kopuk takımının tamamı birer Rambo'ya dönüştürüldü. Çoğunluğu da geri döndü. Şimdi ülkelerinde DEAŞ'ınkatliam talimatını bekliyorlar.
***
Bu aykırı ve problemli insan müsveddelerinin terör estirmesi için illa da silahları olması gerekmiyor. Almanya'da bir DEAŞ'lıdev kamyonu pazar yerindeki masum insanların üstüne sürdü. İngiltere'de Londra köprüsünde hızını artıran bir minibüs yayaları ezip geçmeye başladı. Teröristler, minibüsten indikten sonra köprünün az ilerisindeki barlara dalıp insanlarıbıçak darbeleri ile katletmeye başladı.
Batı başkentlerinde korku insanların içine öylesine işlemiş ki, terörle ilgisi olmayan olaylar bile büyük panik oluşturuyor. İngiltere'deki minibüslü, bıçaklı saldırının yaşandığı 3 Haziran günü bir dehşet de İtalya'da yaşandı. Dev ekrandan Juventus-Real Madrid karşılaşmasını izleyen Juventus taraftarları, bir anda kaçışmaya başladı. Havai fişeği bomba zanneden bir kadının çığlık atması sonucu yüzlerce kişi birbirini ezdi geçti.
DEAŞ teröründen son olarak İran da nasibini aldı. İran Meclisi'ne giren teröristler masum insanları silahlarla taramaya başladı.
***
Daha önce benzer olaylar Türkiye'de yaşanmıştı. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Gaziantep'te bir düğüne benzeri görülmemiş vahşi bir saldırı yapmıştı DEAŞ. Canlı bomba olarak bir çocuğu kullanmış, çocukların arasında intihar yeleğini patlatan terörist, 51 masum insanı katletmişti.
Türkiye bunun üzerine ciddi tedbirler aldı. Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatarak DEAŞ'ın sınırdan girmesini önledi. İstihbaratı güçlendirerek eyleme hazırlanan DEAŞ'lıları toplamaya başladı. Buna rağmen Reina'da yılbaşı gecesi DEAŞ katliamı yaşandı.
***
Bu kanlı terör örgütü, adım adım cephede savaşı kaybediyor. Taktik değişikliğine gittiğini ajanslar duyurdu. Bireysel eylemleri artıracaklar. Rakka'da sıkıştıkça Avrupa başkentleri terör dehşetini daha çok yaşamaya başlayacak.
Batıyı bekleyen asıl tehlike ise DEAŞ'ın yerini PKK'nın almasıdır. Türkiye PKK'ya destek veren Almanya'yı sıkıştırıyor. Teröristleri barındırmaması, iade etmesi için her yolu deneyerek baskı yapıyor. Diğer Avrupa ülkeleri için de bu söz konusu. İncirlik restinden sonra artık bir gerçeği öğrenmeye başladılar: Teröristi korudukları sürece karşılarında Türkiye'yi bulacaklar.
Batılı ülkelerin teröristlerle kucak kucağa yaşaması mümkün değil. Azıcık kapıyı göstermeye görsünler, o teröristler dönüp kendilerini vurmaya başlayacaktır. Sana sığınanı korursun ama teröristi değil. İkili anlaşmalara dayalı olarak onları iade edeceksin!
Bu gerçeği öğrenme sırası, ABD'ye geldi. Teröristi kullandığı sürece o teröristin dönüp bir gün kendisini vuracağını öğrenmeli artık! Çünkü hedefine ulaşmak için terörü seçenlerin hiçbir kutsalı yoktur ve hiçbir kural tanımazlar! Kendilerini himaye edenleri de vururlar!
Çözüm, teröristlerle çalışmayı bırakıp, başta DEAŞ, bütün terör örgütlerinin kökünü kazımaktan geçiyor.