Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.70
Gram Altın
2957.58
BIST 100
9613.54
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 May 2016

Davutoğlu'nun gideceğini keşke önceden bilseydik!

Olağanüstü kongre kararının tabanda bir deprem etkisi yaptığı gün gibi aşikar. Her ne kadar esas sarsıntıyı sosyal medyada bir süredir "Davutoğlu gelecek 20 yılın siyasetçidir" türevi paylaşımlarla Hocacılık propagandası yapan AK Partili görünümlüler yaşamış olsa da tabanın şoku daha önemliydi.

Beklenmedik bir anda gelen kongre kararı parti mensupları ve taban için şaşırtıcı olsa da Ankara kulislerinden beslenenler, MKY kararını okuyabilenler, Davutoğlu'nun "gerekirse makam mevkileri elimizin tersiyle geri çeviririz" mealli konuşmasını doğru deşifre edenler için çok da sürpriz değildi!

Bunlar için tek sürpriz olağanüstü kongre kararının aniden alınmış olmasıydı, yani zamanlamayla ilgili bir beklenmezlik vardı.

Davutoğlu'nun gideceğinin anlaşılması üzerine taban partilileri, partililer de gazetecileri/ yazarları arayıp konuyu/arka planı öğrenme telaşesi içerisine düştüler.

"Sadece bugün 50 civarı telefon aldım" diyordu Anadolu'daki bir vilayetin kadın kolları üyesi. "Gerçek nedir, arka planda neler vardır, öğrenmek istiyorlar! Bir de madem sorun vardı, bu değişim yaşanacaktı, önceden gazeteciler bizlere konuya ilişkin bilgi verselerdi, bizi buna alıştırsalardı, diyorlar!"

Tabanın yaşadığı hal, bu karardan ziyade kararın umulmadık bir psikolojik zeminde karşılarına çıkmasıydı her şeyden önce!

Elbette kesif bir üzüntü de mevcuttu. 20 aydır başbakan olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığına kadar emaneti taşıyacağına inanılan Davutoğlu'nun ani gidişi hepsinde bir hüzün seli oluşturmuştuu2026

Tabanın sürece ilişkin bilgilendirilmek istemesi aslında çok anlaşılır bir durum. Daha önceki yol ayrımlarında (Gül ve Arınç örneği) yaşananların büyük oranda kamuoyu önünde gerçekleşmiş olması tabanda hazır bulunmuşluk sağlamış, konum belirlemede yol gösterici olmuştu.

Son olayda sürece dair hiçbir bilgisi olmayan ve bu sebeple Erdoğan-Davutoğlu cephesinin sıfır sorunla yürütüldüğünü varsayan taban için ayrılık, en beklenmedik gelişmeydi!

Taban kimin tarafından, nasıl, ne ile bilgilendirilir bunun kararını biz verecek değiliz. Yaşanan her sıkıntının taban tarafından bilinmesi de gerekmez elbette. Bununla birlikte sürece ilişkin ikna edici argümanlar kamuoyu/taban ile paylaşılmazsa tabanda kırgınlık ve kırılmalar olacağını görebilmek hiç zor değil!

Tabanın bilgilendirme arzusunu iletirken bundan suçlayıcı bir savunma metodu beklendiği anlaşılmasın. Suçlayıcı olmaktan uzak, görüş ayrılıkları ve sürecin uyum-işbirliğiyle yürütülemediğinin örneklerle izahı tabanın sonucu anlamasını kolaylaştıracaktır.

Biz de baştan beri tabanla birlikte Davutoğlu'nun başbakanlığını destekledik ve onu sevdik. Lakin partinin liderinin Erdoğan olduğu konusunda tek bir şüphe taşımayan bir inanca da sahibiz. Liderin işaret buyuracağı her diğer kişinin bayrak yarışını sürdüreceğinden de şüphemiz yok!

Tabanla, sürece ilişkin neler paylaşılır bilemeyiz! Ama taban da en azından seçim listelerinin belirlenmesinde, Dolmabahçe krizinde, teşkilatlardaki revizyonlarda, dokunulmazlıklarda, koalisyon görüşmelerinde, başkanlık meselesinde yaşanan görüş ayrılıkları olduğunu hatırlamalı.

Taban, her şeyden önce, yaşanan krizlerin görüşmelerle aşılamayacak bir noktaya geldiğinin bilincinde olarak "Durmak yok, yola devam!" demeyi başarmalı; kendilerine öncelikli düşen de buduru2026

Twitter.com/sabihadogann