Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.78
Gram Altın
2963.45
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 May 2018

Davam devam diyor.

Geçen haftaki makalemde perşembenin gelişinin çarşambadan belli olacağını haber ederek neler yaşayacak ve göreceğiz demiştim. Dün bir bugün iki üst üste yaşadığımız garabetleri görünce seçim süreci daha neleri yaşatacak doğrusu merak ediyorum.

İnşallah kazasız belasız, milletin sağ duyusu ve feraseti ile sonuçlanır, yerli yabancı hainler güruhu bir kez daha bu milletin verdiği tutarlı kararı görüp aklını başına devşirir. Son birkaç yıl içerisinde üst üste yapılan seçimler bir kısmımızı yormuş olabilir. Ancak seçim, özellikle ülkemiz ve bizim için büyük bir şans.

Birkaç gündür sosyal medyada fenomen olan ve her türlü şerrin altından çıkan alçak ve satılmış güruh tarafından koordine edilen tamam oyunu bir çoğumuzun malumu. Allah'tan şapka kısa sürede düştü ve kel göründü de rahatladık. Yoksa bu alçaklar güçleri yetse bir bardak suda topumuzu birden acımadan boğarlar.

Sosyal medya oyununun tüm hilelerini bilmelerine rağmen tweet bombacıları kendilerini gizlemeyi başaramadılar. Bir milyondan fazla sayıda tweetin nerde ise bir milyonu bu alçakların yeni memleketlerindeki adreslerinden yani Amerika'dan gönderilmiş.

En çok garibime giden ise bizdeki özgürlükçü(!) demokrat (!) hak ve hukuk savunucuların mal bulmuş mağribi gibi bu tweetleri ciddiye alıp güya reisimizin defterini düreceklerine inanmaları. Ey kafası kuma gömülü güruhun zindeleri, Bor'un pazarı çoktan geçti. Haberiniz ola .Bu millet bu saatten sonra size, ne Reisin'i nede onun sevdalısı olduğu halkını vermez.

Ülkemizdeki bu zinde azınlık güruhun tuzu çok kuru.Bunların ağababalarının son ikiyüz yılda özgürlük, demokrasi, hak hukuk gibi kavramların arkasına sığınarak ne halt yediklerini cümle alem biliyor artık. Oturdukları sırca köşklerinden üfledikleri feri bitmiş hava ile yine aynı sonucu alacakları hezeyanından bir türlü kendilerini kurtaramadılar.Kendileri çalıp kendileri bir süre daha oynayacaklar. 25 haziran akşamı karşılarına çıkan gerçekle uyandıklarında atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş olacak.

Yüksek zekasını aklının kontrol edemediği bir acezelerden bir tanesi bir televizyon kanalında esip gürlüyor. Allah Allah daha seçim süreci başlamadan sonucunu söyleyerek güya halkımızı aklı sıra uyarıyor. Sunucunun verdiği gaz ile hızını alamayarak öyle akla muğayir ifadeler kullanıyordu ki, acıdım ve insanın belhum adal hale nasıl savrulabildiğini ibretle ve hayretle izledim.

Tüm gavurların ortak hedefinde olduğumuz gerçekliğini aman ha hiç mi hiç unutmayalım. Küfür tek millettir gerçekliğini test etmeye gerek duymadan tavrımızı bu duruma göre belirleyelim. Ah vah edecek ve ipe un serecek ne zamanımız nede lüksümüz var.

Davamız millet davası hak hukuk davası ve mazlumların ahını ta içerden duyarak gönül kapılarını birbiri ile birleştirip kardeşliğimizi tüm dünyaya ilan etme davası. Büyük olan bu dava öksüz ve yetim olsada Rabbimizin açık gizli yardımları ile yoluna çıkan tüm engelleri bir bir aşarak İlayı kelimetullaha doğru bizi götürüyor. Yetreki samimi olalım. Bu gerçeklikler bile tamam deme lüksümüzün olmadığını ve omuzlarımızda şerefle taşıma sorumluluğumuzun olduğunu devamlı olarak hatırlamamızı icabettirir.

Dün bu millete yaşatılan alçaklıkları unutmamalıyız. Halkına insan pisliği yedirecek kadar alçalanları aklımızdan hiç çıkarmamalıyız.Göbeğini kaşıyan, makarna yiyen ve hatta insan olarak görülmeye layık olmayan sürüler olarak yaftalandığını hiç aklımızdan çıkarmayalım.

Bu iflah olmaz güruh maalesef bu işte. Dünde bu, bugünde bu, yarında bu. Canları çıkmadan bu kötü huylarının çıkmayacağının sayısız örneklerini yarınlarımızda yaşamak istemiyorsak bu alçaklara acıma duygularımızla Rabbimiz islah etsin duasına devam edelim. İslahı mümkün olmayanlara Kahhar ismi şerifi ile muamele etsin. AMİN:

Rahmetli büyük babamın kulaklarıma küpe olan sözlerini hiç unutmadığım gibi bugün yaşanılanlarla hep yad ediyor ve o bilge insanı daha iyi anlıyorum. Rahmetli hep söyler dururdu. "Oğlum gittiğin mektep gavur mektebi sakın ha sende gavur olma."

Hakikaten bizim okullu olduğumuz yılları film şeridi gibi gözümün önüne getirdiğimde rahmetliye hak vermemek mümkün mü? Ne fırtınalı denizlerden boğulmadan geçtik. Yılmadık yıldırdık ama bir adım yol alamadan yerimizde rab rablar yaptık.Nasıl engellerle engellendik. Hepsi hafızamda kazılı.

Seçim ve sınav bu milletin emniyet kemeri. Sırca köşk sakinleri bu iki kelimeden hep nefret eder durur.Bilir ki bu iki kelime kendi sonun hazırlayacak.Nitekim öyle olmadımı? Seçimle gelen Menderes nasıl gönderildi? Ya Özal? Bu çağda bu kafa fırsat bulsa bugünkü reisimizin de ecelinden evvel sonunu hazırlar.

Rabbim en iyisini bilir.Layık olduklarımızla yönetileceğimiz vaadi var. Layık olalım. Laiklerin acımasız dişlilerinin arasında yem olmayalım.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.