Dava nedir, dava adamı kimdir?

Dava adamını tanımak için evvel 'davayı' tanımak gerekmez miu2026

Rab için halkı sevmek, adaletin ve hakikatin meşalesini ruhların burçlarında ateşlemektir dava. Dava adalettir, mazlum her kimse, ırk, cinsiyet, renk, milliyet, din farkı gözetmeksizin mazlumun safında durmaktır dava. Dava hüzündür, mücadeledir, ümittir, sıkılmamaktır, pes etmemektir, yorulduğunda dinlenmesini bilip hemencecik yeniden yola koyulabilmektir. Dava aşktır, samimiyeti dibine kadar yaşamaktır. İstikamet üzere olmak, sapmamak, sapkınlığa düşmemektir. Dava nedir biliyor musun kardeşim! Türklüğün, Kürtlüğün, Araplığın öncelik mesele olmadığını bilip, kendisini dünyalık sıfatlardan azade görüp, Allah Azimuşşana kul olmanın bilincini hayatına nakşetmektir dava. İslami bir tebessümün saflığına teşebbüs etmektir dava. Kibri, İslam'ın aydınlığıyla parçalamaktır dava. İslam'ın nurunun parlaklığıyla gönüller inşa etmektir dava.

Ya 'dava adamı' kimdir!

Davayı tasvir ettiğinizde, sizin ruh dünyanıza giremeyen, anlattıklarınızdan kendine pay çıkaramayan, tam aksine siz davayı anlatırken o içinden size kıs kıs gülüyorsa, işte size ve milletinize en büyük zararı veren kişidir o, bilesin ve tanıyasın düşmanını. Vatanın herhangi bir köyünde vatandaşlarının derdini, kendi çocuğunun derdi gibi gör(e)meyen dava adamı değildir. Yalakalık yapıp, üstlerine yağ çekip bir yerlere gelmeyi uman dava adamı değildir.

Makamının ardına sığınıp, makamın asıl sahibi millete makamın kapılarını açmayandan değil dava adamı, adam bile çıkmaz. Bulunduğunuz ilde, ilçede eğer bir dağ köyündeki bir çobanın halini hayalini düşünmüyor, ona ulaşamıyorsanız davanın engin derinliğinden nasiplenmiş değilsinizdir. Hane hane insanlarınıza gitmiyorsanız, insanınızın elini sıkmıyorsanız ve gözlerine bakınca manevi bir derinlik görmüyorsanız ve gönüllerini İstanbul'u fetheder gibi fethetmiyorsanız siz dava adamı değilsiniz.

Gece yarısı sıcak yatağından kalkmayan ve tatlı uykusundan uyanmayıp halkının, ümmetinin ikbali için plan kurmayıp, dua etmeyip, gözyaşı dökmeyenden devlet adamı olmaz, yönetici olamaz, dava adamı asla ama asla olamaz. En zor zamanda bile milletine değil de kafire sığınıp, kafire köpeklik edenden değil dava adamı, adam bile çıkamaz. Kendine teslim edilen makamı şahsının menfaatine göre, zenginlerin, mafyanın, ağa babalarının çıkarına göre, güçlülerin arzularına göre yönlendiren biri, tarihine milletine devletine ve Rabbine ihanet eden bir şerefsiz olarak tarihin kirli sayfalarına ismini yazan adamdır pardon kişidir pardon herhangi bir şeydir...

Ekmeğini kazanamayan bir babanın gönül acısını düşünmeyen bir yönetici, dava adamı olamaz. Kızının çeyizini yetiştirme telaşında olan bir annenin içten içe hüznünü yüreğinin en derininde paylaşamayan dava adamı değildir. Vakıfların kuyruğunda beş kuruş için gayret sarf eden bir kadının o iç acısını, o serzenişini, o kadının o derin ve ahlaklı mahcubiyetini kendi acısı ve mahcubiyeti olarak görmeyen biri nasıl iyi bir yönetici olsun, nasıl iyi bir adam olsun, nasıl dava adamı olsun, nasıl insan olabilsin ki. Zenginlik için, menfaat için, makam için, ihale için birilerine eyvallah çeken dava adamı değildir.

Rüzgara göre yön değiştiren, kendisine vazife tevdi edilmediğinde kızandan, küsenden sabretmeyenden dava adamı çıkmaz. Ben niye milletvekili, şu, bu olamadım ''benim hakkımdı' diyen, sen de dava adamı değilsin.

Dünyanın herhangi bir yerinde yaşıyor olsan bile, Mısır'da Filistin'de Arakan'da, Halepçe'de, Hocalı'da, Çeçenistan'da Bosna'da Kosova'da, Suriye'de yaşanan dramın akıbetini senin kalbin yaşamıyorsa, sen ilçe başkanı da olsan, il başkanı da olsan bakan de olsan, ne olursan ol sen ümmetin bir parçası değilsin, sen dava adamı değilsin ve sen sahte bir sığıntı olan o makama köle olan köle ruhlu bir ilkel yaratıksın ancak...

Söylediğini hissetmeyen, hissettiğini söylemeyen, kalbiyle ciğeriyle konuşmayan, gerçekleri yerli yerli yerinde haykırmayan dava adamı değildir. Yalanların, sahtekarlığın, münafıklığın esaretine mahpus olduğunu bilememek de galiba en zoru. Çıkar için makamlara talip olanın değil dava adamı olması, olsa olsa ancak koca bir böcektir o kişi. (Böceklerden özür dilerim.)

Devlet işgal yaşarken kadınlarının eteklerinin ardına saklanıp, güllük gülistanlıkta bir makama talip olan o adam kılıklıdan bir tanesi bile adam değildir ki nasıl dava adamı olsun. Devleti işgal edilirken, çoluğunu, çocuğunu geride bırakıp, kafir köpeklerinin karşısına dikelen o kadınlardır dava adamıu2026

Fakirin sofrasına gitmeyip, sadece zenginlerin renkli masalarına teşrif buyuran, takım elbiseli kokuşmuş ruhlu bir ilkel yaratıktan ibaret zavallı birileridir onlar. Devlet için, millet için, adalet için, kardeşlik için, elinde bir yetki olmamasına rağmen bile, gecesini gündüzüne katmayan, canını dişine takmayan, elinden bir şey gelmiyorsa en azından gece yarıları dualara sarılmayan ne kadar basit bir cahildir o. Diplomat da olsan, teknokrat da, olsan bürokrat da olsan, düz bir devlet memuru da olsan yüreğin, devletinin ikbali ile kaynamıyorsa, ruhun adalet ve aydınlık bir ikballe yoğrulmuyorsa, samimiyet ve sadakat sarmıyorsa seni, sen dava adamı değilsin. Dünyanın dört bir yanında Müslüman eziyet görüyorken, taciz görüyorken, öldürülüyorken, alacağı evi, değiştireceği arabasının markasını düşünen biri nasıl dava adamı olsun. (Zavallılar) Sadece ve sadece Allah'ı ve adaleti önemseyen biri, dava adamı olmanın bedelini öder ve o davanın hakkını verebilir. Zor zamanlarda kalbi ve aklı huzur dolu olandır dava adamıu2026

Hz. Muhammed'in hayatını bilmeyen, o hayatı hayatına katmayan, kendi kitabını tanımayan, tanıyıp onunla amel etmeyenden dava adamı çıkmazu2026