Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Temmuz 2024

​Dava erinin engelleri (2)

İnsan dünyaya imtihan için gelmiştir. İmtihan gereği olarak hak ile batılın mücadelesi de kıyamete kadar devam edecektir. Bu kavgada hak cephesi şerî sınırlarla sınırlı iken, batıl cepheyi bağlayan hiçbir sınır yoktur. Yani ümmeti Muhammed’le savaş halindeki İslam düşmanları için her şey mubahtır. Dolayısıyla İslam düşmanları İslam’a davet eden davetçinin önüne her engeli çıkarmak için çalışacaklardır. Davetçinin bunu önceden bilerek ona göre hazırlıklı olması gerekir. Ta ki, şaşırıp kalmasın, karamsar olmasın, hele ümitsizliğe asla düşmesin.

Davetçinin engellerini iki kısma ayırmak mümkündür. Zira engellerden bir kısmı davetçinin kendi nefsinden kaynaklı iken, bir kısmı ise dışarıdan birileri tarafından davetçinin önüne çıkarılan engellerdir. İşte özetle o engeller…

Birincisi harici engeller:

1. Haset eden mümin

2. Buğzeden münafık

3. Savaş halindeki kâfir

4. Bizimle çatışma halindeki nefsimiz.

5. Saptırmak için her an pusuda olan şeytan. Anne babamızı aldatmış, İbrahim (as) ailesine musallat olmuştu…

6. Kendini bilmez cahiller.

7. Tüm soğuk savaş vasıtaları; İnternet, sosyal medya, TV, sinema, tiyatro, içki, kumar, uyuşturucu, moda, müzik, futbol ve her tür oyun oynaşlar… (Batılı istihbarat örgütleri raporlarında yıllar öncesinden, İslam âlemindeki dindar gençlerin tehlikelerine dikkat çekmişlerdir. Özellikle Mısır ve ihvan…)

8. Batı güdümündeki sistem veya idareciler.

İkincisi dâhili engeller:

1. Yeteri ilmi birikime sahip olmama. (Cehalet) Her meslek sahibi mesleğini belli alet edevatlarla icra eder. Tüccarın sermayesi ne kadar çoksa kazancı o kadar çok olur. Bazı ilim ehli insanlar kitaplarına şu bilgileri almışlardır: “Sakın ilimde ‘ebu şibr’ olma. Yani ilimde ‘karışçı’ olma! Eskiden denilmiştir ki: ilim üç karıştır: İlk karışa girip orada duran kibre kapılır, kendini bir şey zanneder. İkinci karışa ulaşan mütevazı olur. Üçüncü karışa ulaşan, hiçbir ilme sahip olmadığını anlamıştır.”

2. Davayı yeterince kavrayamama. Özellikle “FEHM” rüknünün ilk sıraya alınması ve bu rükün içine alınan 20 esas önemlidir.

3. Bu yolun uzun ve zorlu olduğunu önceden kavrayıp ona göre hazırlanmama. Belli bir zaman sonra yorgun düşüp oturanların safında yer alma.

4. Cehd ve çaba yerine sonuçtan sorumluluk duygusu. Belli bir zaman sonra sonuç alamayınca karamsarlık ve ümitsizliğe düşüp kenara çekilme.

5. Vehen hastalığı: Dünya sevgisi ve ölüm korkusu: “De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesâda uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez.” (Tevbe 9/24)

6. Programsızlık ve dağınıklık.

7. Bebeklik hastalığı, donukluk, üretken olmama. İnsan ürettikçe şevk ve heyecanı artar. Üretmeyip yerinde saydıkça da hantallaşır, suçluluk duygusuyla kendi kendini heba eder. “Çalışan demir paslanmaz” sözü çok şey anlatır.

8. Lüks ve konfor düşkünlüğü ve buna bağlı olarak gelişen rehavet, tembellik. (Ka’b bin Malik (ra) ve iki arkadaşının Tebuk Savaşından geri kalmaları bariz bir örnektir.)

9. Riyaset sevdası ve buna bağlı olarak gelişen çekememezlik, haset vs.

10. Davayı anlamamış ve benimsememiş olan aile bireyleri. Özellikle dava konusunda ön yargılı olanlar… Tarikat taassubu, mezhep taassubu veya şahsi kaprisler…

11. Kişisel anlaşmazlık, ihtilaf ve çekişmeler. Fertleri davanın ilkelerine göre değerlendirme yerine, davayı fertlerin hatalarıyla değerlendirme.

12. Ayna yerine camdan bakma zaafı. Kendi kusurlarını unutup başkalarının kusurlarıyla meşgul olmak. Buna daha nice engeller eklemek mümkündür. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç