Darbenin getirdikleri ve çözümleri
KABUL etmek gerekir ki ülkemiz çok büyük travmadan geçmiştir ve geçmektedir. 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan kabus göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Vatandaş olarak derinliğini bilmediğimiz bir beladan kurtulduk. Ayrıntıları daha sonra ortaya çıkacak olan kabusun etkileri uzun süre devam edecektir. Buna travma adını veriyoruz.
Darbe girişimi ciddi bir travmatik olaydır. Lafı eğip bükmeden belirtelim ki son derece ciddi, ağır ve önemli bir travma yaşadık. Travmadan sonra kişilerde ve toplumlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ortaya çıkar. Darbe girişimini doğal veya yapay afetlere benzetebiliriz. Darbeden eşler, çocuklar ve yakın akrabalar etkilenir. Aslında bakarsak bütün toplum bu problemi yaşamıştır, travmadan etkilenmiştir.
Darbeden hemen sonra Akut Stres Bozukluğu ortaya çıkar. Bu rahatsızlıkta vücut bütünlüğünü tehdit eden bir olaya maruz kalmak (çok sayıda şehit ve gazilik unvanını almış yaralı var), olayı tekrar tekrar yaşamak, olayla bağlantılı uyaranlardan kaçınmak, duygu durumundan ve düşüncelerde olumsuz yönde değişim, artan uyarılma ve tepkisellik, sıkıntı veya işlevsellikte düşüştür.
Akut Stres Bozukluğu 1 (bir) aydan fazla sürmüş ise artık akut değildir. Sonrasında ise pek çok hastaya TSSB tanısı konulmaktadır. Bu durum Akut Stres Bozukluğu (ASB) olan hastaların neredeyse %80'inin başına gelmektedir. Fakat TSSB'si olan hastaların bundan önce genelde ASB tanısı bulunmaz; pek çoğu bir aylık bir süreden sonra görülmektedir.
Ülkemizin her yanında ciddi yaralanma ve ölüm olayları meydana gelmiştir. Çengelköy'de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda, Ankara'daki devletin önemli merkezlerinde, Vatan Caddesi'nde vb. yerlerde unutulmayacak ve acıları uzun süre devam edecektir. Bu olayların kahramanları, onların akrabaları, seyredenleri ve tedavi edenleri Akut Stres Bozukluğuna yakalanmışlardır.
Akut Stres Bozukluğu toplumda ve bireyde darbenin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Bu rahatsızlık sonucu bireylerin özel hayatında çaresi olan veya olmayan problemler ortaya çıkabilir. Toplumun ise gelecek ile kaygıları artabilir, iş verimliliği düşer ve mutsuzluk seviyesinin artacağını söyleyebiliriz.
Hayat kalitemizi düşüren ve bizi mutsuz kılan Akut Stres Bozukluğu'nu nasıl etkisiz kılabiliriz? Toplumu kaygıdan nasıl kurtarabiliriz? Bu sorulara cevap vermek kolaydır, uygulaması mümkün değildir. Uygulamanın en uygunu ve sonuç alınanı kültür-fiziktir ve yürüyüştür. Bunların yanı sıra yüzme, basketbol, voleybol, tenis, güreş ve Uzakdoğu sporlarıdır.
Herkese toplu ve bireysel sporlar önerilir. Komşularla ve mesai arkadaşları ile idmana çıkması önerilir. Bu sayede insanların AİDİYET duygusu gelişir. Bireyler birbiri ile tanışırlar, bilişirler ve kendi aralarında sohbet ederler. Dert ortakları kendi aralarında empati yaparlar, beraberce çözüm üretirler.
Sonuç: "Spor ile Akut Stres Bozukluğu'nun zararlarını atlatabiliriz. Darbenin etkilerini spor ile en aza indirebiliriz."
