Darbeler ekonomi amaçlıdır
Türkiye koronavirüs ve terörle başarılı bir mücadele veriyor. Altmış ülkeye tıbbî yardım gönderdi.
Teknoloji ve sanayi hamlelerine devam ediyor.
Türkiye Ağustos 2018’de olduğu gibi geçen hafta da Londra merkezli bir ekonomik saldırıya maruz kaldı. Türk lirası karşılıksız döviz alıp kuru yükseltmeye yeltendiler. Suçüstü yakalandılar. BDDK, Londra merkezli kur manipülasyonu yapan BNP Paribas SA, Citibank NA, UBS AG'e Türk bankalarla döviz işlemi yapmasını yasakladı.
O günlerde olduğu gibi bugün de malum muhalefet ekonominin kötü idare edildiğinden bahsediyor, saldırıyı görmezden geliyor.
2018’deki saldırıyı ABD Başkanı itiraf etti. Ama bu itiraf da malum çevrelerin dikkatini hiç çekmedi nedense?
Bu olaydan bir ay sonra 2 Ekim 2108’de Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesi de tamamen bu olayla bağlantılıdır. Çünkü bu cinayet Türkiye’nin iyi idare edilmediği algısını oluşturmak için işlenmiştir. Bunun küresel bir plan olduğu açık. Bu cinayet çok ciddi sonuçları olacak, Türkiye’yi zor durumda bırakacak bir cinayet idi.
Faillerin tespit edilmesine rağmen malum darbeci zihniyetin Türkiye’de cinayet işleyenlerin elini kolunu sallayarak gezdiklerini, Kaşıkçı’nın katillerinin yurt dışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izniyle çıktıklarını söyleyerek cinayetinin Türkiye üzerine yıkmaya çalıştığına şahit olduk.
Cemal KAŞIKÇI, hiç bulunamayacak, üzerinde istedikleri gibi faaliyet yürütecekleri araç haline dönüştürülecekti.
Türkiye Cumhuriyeti Failleri ortaya çıkardı. Türkiye’de gazetecilerin can güvenliğinin olmadığını söyleyenlerin dilleri tutuldu; Katilerin ve azmettirici Veliaht Prens Muhammed Selman’nın yargılanmasıyla ilgili hiçbir açıklamaları yok.
‘Yerli işbirlikçi’ kim(ler)?
Tespit edilebilirse darbecilerle işbirliği yapanlar da ortaya çıkarılmış olacak.
Mart 2016’da Halkbank’a yapılan saldırıda da bugün “ … ya da başka bir şekilde iktidar değişecek” diyenler, ABD’ye sahte belge taşıyorlardı.
Sahte belgeler taşıyanlar, eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir ile FETÖ’nün Halkbank’taki köstebeği firari Osman Zeki Canıtez’dir. Haklarında yakalama var.
28 Ocak 2014’te bunun alt yapısını oluşturmaya başlamışlar. 1 ve 19 Ocak 2014’te MİT tırlarına saldırının yapıldığı dikkate alındığında kumpasın detayları ortaya çıkıyor.
17-25 Aralık Emniyet- Yargı Darbe Girişimi’nin maskesinin ‘ Büyük Yolsuzluk Operasyonu’ olması darbelerin ekonomi üzerinden planlandığının bir başka göstergesidir.
O günlerde Türkiye’nin dev yatırımlarını üstlenmiş şirketlerin mal varlıklarına el konulma girişimiyle bugün Londra merkezli girişim aynı değil mi?
Kumpas kasetlerini TBMM çatısı altında dinleten bir zihniyetin demokrasiyle bir alıp veremediği var.
Ne ise?
Mayıs- Haziran 2013’te Gezi Kalkışmasında Başbakan Yardımcısıyla görüşen Gezi Heyeti’nin üçüncü havalimanının, üçüncü köprünün, Marmaray’ın yapılmamasını talep etmeleri meselenin çevre ve ağaç olmadığını, adeta gözlere sokuyor.
28 Şubat Post Modern Darbe sürecinde yirmi altı bankanın içi boşaltıldı. Halkın üç yüz milyar doları gasp edildi. 2001 krizine böyle gidildi.
12 Eylül 1980…
78 ton altın kayıp…
Dünyanın en zengin generali?..
………
İki şahıs:
Özgür Özel…
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in açıklaması : "… Herkes şunu bilsin bütün devlet memurları. Görevini devlet memuru gibi yapan devlet memurları… Hangi ülkeye hizmet ettiğini bilen çok değerli bürokratlar hiç korkmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar. O saatin en kıymetli çarkları siz olursunuz. Eğer koltuğunuza liyakatle oturdunuz, devletinize sadakatle çalışıyorsanız." (30 Nisan 2020)
Kenan Evren:
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu şu anda devletin yanında tarafsız ve adil hizmet görecek yöneticiler, eski zamanın siyasi davranışlarına yönelmedikçe hizmet ve görevlerine devam edeceklerdir.” (12 Eylül 1980)
Kırk yıl önce / sonra?..
