Darbecilere Darbe
Ülkemiz 15 Temmuz Cuma günü tarihinin en karanlık günlerinden birini yaşadı. Fethullahçı Terör Örgütüne bağlı bir grup asker, ülkemizin demokratik sistemini ve doğrudan milletimizi hedef alarak bir askeri darbe girişiminde bulundu. Ancak başta başkomutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetimiz olmak üzere necip milletimizin de ciddi tepkisi ve direnişi sayesinde bu darbe girişimi geri püskürtüldü.
Geçtiğimiz hafta bayram tatili ile birleştirdiğim yıllık iznimi baba evinde Ankara'da geçiriyordum. Ben de bu darbe girişimine karşı başta TBMM önü olmak üzere Kızılay'da meydanlardaydım. Her türlü yaştan ve görüşten vatandaşımızın darbeye karşı omuz omuza birlik olması neticesinde kara bir gecenin ardından aydınlık bir sabaha ulaştık. Ordumuzun, yargı mensuplarımızın, emniyet güçlerimizin, bürokrasimizin, akademisyenlerin ve dahi devletimizin tüm kılcal damarlarına kadar sızmış olan bu ihanet şebekesi temizlenene kadar mücadelemiz devam edecektir.
Yeniden şekillendirilmeye çalışılan dünya düzeninde geçtiğimiz hafta içerisinde Fransa'nın Nice kentinde yapılan kutlamalarda bulunan kalabalığın ortasına, saatte 90 km hızla dalan tır, onlarca insanın ölümüne neden olmuştu. Aynı şekilde Ortadoğu'yu, Brezilya'yı şekillendiren küresel aktörler, Türkiye'nin son yıllardaki hızlı yükselişini engellemek için 2013 yılı mayıs ayında "Gezi" olayları olarak adlandırılan sivil darbe girişimi ile harekete geçmişti. Bu darbe girişimini engelleyen devletimiz, aynı yılın 17 ve 25 Aralık tarihinde "Emniyet ve Yargı" darbe girişimine maruz kaldı. Milletimizin güçlü direnişi ile karşılaşan küresel aktörler, iyice rahatsız olmuşlardı. 2015 yılı Temmuz ayında tekrar harekete geçen küresel güçler, bu defa teröristleri harekete geçirdi. PKK'nın şehirlerde hendekler kazarak ve kırsalda hain tuzaklar kurarak saldırmasının yanında, bomba yüklü araçlarla asker, polis ve sivillerimizi hedef aldılar. Tüm bu saldırıları da devletimizin binlerce yıllık tecrübesi ve milletimizin desteği ile def eden ülkemize, saldırılar bir türlü bitmedi. Bu defa geçtiğimiz hafta içimizdeki hainleri kullanan küresel güçler, bir askeri darbe girişimi ile Türkiye'nin yükselişini engelleme çalışmalarına devam etti.
Oluşturulmaya çalışılan dünya düzeninde Türkiye, son yıllardaki dünya konjonktüründeki yeri küresel güçleri oldukça rahatsız etmişti. Nitekim bunların bazılarına önceki yazılarımda sürekli değinmiştim. Özellikle son dönemde dış politikamızdaki değişim ile Türkiye küresel güçlerin denklemine adeta çomak sokmuştu. Rusya, İsrail, Mısır gibi ülkelerle de normalleşme süreci çalışmalarına başlayan Türkiye önümüzdeki dönemde dünyanın enerji kavşağı haline gelecek. Bu durum küresel güçler dediğim ulus üstü şirketler ve kurumların çıkarlarına ters düşmektedir. Balkanlardan Ortadoğu'ya, Asya'dan Afrika'ya uzanan kökleri ile yüz yıl sonra yeniden hemhal olan Türkiye, gücüne adeta güç katmaktadır. İç içe geçmiş terör ve istihbarat örgütleri üzerinden yürütülen bu savaşta, Türkiye bir saldırıyı daha bertaraf etmiştir. Milletimizin güçlü direnişi ile karşılaşan bu güçler Türkiye'ye asla diz çöktüremeyecektir.
Rusya ile ilişkilerimizden rahatsız olan küresel aktörler, içerideki darbeci hainleri de harekete geçirdiğini darbe girişim sürecinde daha net bir şekilde gördük. 24 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağını vuran pilotun da darbecilerin içerisinde yer aldığını öğrendik. Mazlumların umudu olan Türkiye'nin önünü kesmek isteyen güçler, içimize sızan Paralel Devlet Yapılanmasını bir maşa gibi kullanmaya devam ediyorlar.
2015 yılında küresel ekonomik darboğaza girilmiş olmasına rağmen, Türkiye beklentilerin üzerinde %4 oranında büyüdü. Aynı şekilde bu yılın ilk çeyreğinde %4,8 oranında büyüyerek dünya büyüme oranları sıralamasında ön sıralarda yer aldı. Geçtiğimiz hafta TÜİK'in açıkladığı sanayi üretim endeksi verilerine göre, Türkiye'de sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,6 oranında artış gösterdi. Tüm bu gelişmeler ve bayram öncesinde Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı ekonomi paketi, Türkiye'nin zincirlerini kırdığını ve artık yeni yapısal reformlarla birlikte daha da güçleneceğini gösteriyor. MB faiz indirimine gidiyor ve enflasyon verilerinde olumlu gelişmeler yaşanıyor. Bu tür gelişmeler, Türkiye'nin 2023 hedeflerine adım adım ilerlediğinin bir göstergesidir.
Tüm bu gelişmelerden rahatsız olan güçler, elbette Türkiye'nin bu yükselişinin önüne geçme çabalarına devam edecektir. Bu darbe girişimi milletimizin siyasi görüşlerinden arınarak Çanakkale misali nasıl omuz omuza geldiğini, hem dosta hem düşmana bir kez daha gösterdi. Ben Ankara Kızılay meydanında darbe girişimcilerine karşı namlunun ucunda duran kadın erkek genç yaşlı insanların arasındaydım. 161 şehit verdik ama vatanı hainlere teslim etmedik. Üstümüze silah sıktılar, Meclisimizi 7 defa bombaladılar, helikopterden üstümüze kurşun yağdırdılar ancak yılmadık, yıkılmadık, vazgeçmedik. Bu tabloyu tüm dünya seyretti. Bu vatanı kolay kazanmadık ve asla kimseye teslim etmeyiz.
