Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.01
Gram Altın
2987.26
BIST 100
9504.33
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Mart 2014

Darbeciler hep kaybeder!

Türkiye'de her darbenin ardından millet "Huzur geldi" veya "Tank korkusu" ile askere selam çaktı ama ilk seçimde darbecileri kışlaya göndermesini bildi. Öyle ki, ilk seçimde darbecinin işaret ettiği partilere değil, tam da onların düşman olduğu partilere oy vererek onları iktidara getirdi. İstisnasız her darbenin ardından yaşanan bu manzaranın şimdi yaşanmayacağını kim iddia edebilir?

***

1960 ihtilalında Milli Şef İnönü ve CHP, "İstemem yan cebime koy" tavrıyla, idama gönderilen Menderes'i gizli bir sevinçle seyretti.

Millet bunu not etti. Ondan sonra da CHP hiçbir zaman iflah olmadı.

Millet, askerin en gıcık olduğu, Menderes geleneğinin devamı gördüğü AP'yi ve Demirel'i rekor oyla iktidara getirdi.

Darbeye susan, çaktırmadan destek atan CHP milletin sandıkta vereceği cevabı hesap edememenin ceremesini çekti, çekiyor.

***

1972 Muhtırasının ardından ilk hükümeti CHP'den istifa eden Nihat Erim kurdu ve ilk icraat olarak sıkıyönetim ilan etti. Darbeye karşı 'yumuşak' tavır takınan İnönü'yü eleştiren Ecevit, CHP MYK'dan istifa etti. 1972 Kurultayı'nda da Ecevit, İnönü'yü devirip Genel Başkanlığa geldi.

Ecevit'in siyasi başarılarında bu "Darbeye karşı" duruşu önemli bir etken oldu. Zaten 1974'te Ecevit'le Erbakan koalisyonu iktidar oldu.

CHP'deki Milli Şefçi damar ise ulusalcı koduyla hala partinin marjinal kalmasında önemli bir unsur.

***

1980 darbesinden sonra çok partili hayata geçilirken Kenan Evren, AP, CHP, MHP ve MSP'nin devamı gördüğü tüm partileri veto etti.

Evren, ANAP adıyla seçimlere hazırlanan Turgut Özal'dan ise MSP ve AP geçmişi nedeniyle hiç hazzetmedi.

Evren tüm Türkiye'yi dolaşarak eski bir askerin başında olduğu MDP'ye oy istedi. MDP'nin başındaki Turgut Sunalp, arkasındaki dağ gibi Kenan Paşası'na rağmen MSP ve AP geçmişine sahip Malatyalı Özal'a mağlup oldu.

Darbe sırasında iktidarda olan Demirel'in Başbakanlık Müsteşarı kimdi peki? Turgut Özal. Yine aynı şey olmuş ve darbecinin en gıcık olduğu, iktidardan indirdiği partinin bir adamını, millet inadına başa getirmişti.

Millet bir kez daha darbecilere "Tamam kışlana çekil" mesajı vermişti.

***

Şimdi yakın tarihe gelelim. 1997'de meşhur 28 Şubat Postmodern darbesi oldu. Refahyol iktidarının Başbakanı merhum Necmettin Erbakan, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat kararlarının ardından hukuk dışı şekilde iktidardan indirildi, partisi kapatıldı, kendisine siyasi yasak konuldu.

Çocuk yaşlardan itibaren Milli Görüş partilerinde politika yapmaya başlayan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken okuduğu şiir yüzünden hapishaneye gönderilen Recep Tayyip Erdoğan ise AK Parti'yi kurdu. Millet de onu ve arkadaşlarını tam 12 yıldır iktidarda tutuyor.

Yine millet yapacağını yaptı ve darbecilerin en gıcık olduğu Erbakan'ın talebesini her seçimde daha da artan oylarıyla destekledi.

***

Şimdi de dostmodern bir darbe sürecindeyiz. Asker kışlasında ama sivil görünümlü şahinler, ele geçirmek istedikleri devleti onlara teslim etmeyen Erdoğan'ı hedefe koydu. 17 Aralık'tan bu yana bürokratik hamlelerle, MİT'e kurulan tuzaklarla, Başbakan'a ve ailesine yönelik kaset tuzaklarıyla, Hükümet'e yönelik türlü kumpaslarla, milletin iradesini temsil eden AK Parti iktidarını devirmek istiyor.

Mahremiyet tanımayan kaset darbecileriyle iş tutan CHP ve MHP, yukarıda bahsettiğimiz seçmen sosyolojisini yansıtan siyasi formülü görmez mi?

Basitçe söylemek gerekirse siyasi kural haline gelen durum şöyle özetlenebilir: "Millet siyasete müdahale eden darbeciyi sevmez, en gıcık olduğu partiyi de inadına iktidara getirir!"

Bu seçmen sosyolojisini, psikolojisini okuyamayan herkesi aynı akıbet bekliyor.

Millet 60'ta, 72'de, 80'de, 97'de yaptığı gibi şimdi de sadece seyretmekle yetiniyor.

Bu sessizliğini de sandık başında bozuyor.

Şunu unutmayalım; millet, sivil, askeri, siyasi veya dini kisveli her türlü darbeciyi sandığa gömer!