'Darbe Ve Edebiyat'ın Yankısı İstanbul Yazarlar Birliğinde
Şehadet bir türkü yaralı yanık bir türkü gibi akıp gitti bu topraklarda. Darbe demek eksik sanırım. Bu tam anlamıyla kutsallara, masum insanlığa yapılmış haince bir kalkışma idi. Toplum olarak büyük bir travma yaşasak da refklekslerimiz tıpkı şairin dediği gibi, Sen şehit oğlusun, unutma yazıktır atanıu2026 Sözleriyle köklerimizden aldığımız o güçlü ve kavi imanın sağladığı referansla doğruldu bu millet.
Şehitler kendi hikayelerini en güzel şekilde şehadetle yazıp bu topraklara Rablerine kavuştular. Geride kalanlara arkalarından dua niyetine yazmak düştü. Her zaman söylediğim gibi yaşamak zordur. Evet yazmak da zordur ama daha zoru ve cesaret isteyeni yaşamaktır. Onlar yanık bir türkü gibi bu topraklara, bulvarlara, caddelere, köprü başlarına hikayelerini yazıp gittileru2026 Tüm şehadet erlerine rahmet olsun.
Darbeden sonra toparlanmak kolay olmadı. Ben bir yazımda Bosna savaşını bu savaşta tankların altına kendini atan yiğit delikanlıları yazmıştım. Bizler bu hain saldırılarda kendi tankının altında şehadete yürüyen nice insana şahit olduk ne yazık kiu2026
Bu yıl Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Edebiyat Mevsimi' nde; 'Darbeler ve Edebiyat' dedi. Pek çok yazar, şair, akademisyen ve sanatçı son zamanda gerçekleşen ve büyük bir etki bırakan 15 Temmuz darbe girişimini enine boyuna anlattılar.
Geçtiğimiz hafta Kızlarağası Medresesi'nde yine son baharın hüznüne şehitlere dua niyetine gerçekleşen bir görkemli program damgasını vurdu. Uzaktan yakından gelen pek çok yazar akademisyen yüreklerine yaslanarak anlattılar darbenin acı bilançosunu ve direniş edebiyatının bu topraklarda nasıl da uyanışa, şanlı bir dirilişe taşıdığını topyeku00fbn milleti.
'Darbeye Direnen Kalemler', 'Darbeler ve Edebiyatçılar', 'Darbeler ve Sanat', 'Genç Edebiyatçıların Gözüyle Darbeler', 'Darbeler ve Şiir', 'Darbeler ve Toplum', 'Darbeler ve Sinema', 'Darbeler ve Öykü', 'Darbeler ve Medya', 'Darbeler, Oyunlar ve Oyuncular' başlıkları altında geniş bir yelpazede darbeler konuşuldu.
26 Kasım Cumartesi günü büyük bir coşku ve katılımla gerçekleşen program anlamlı bir kapanış ve ödül töreni ile sona erdi. Bu yıl Üstad Üstünç İnanç'a saygı programı düzenlendi ve ödül verildi. Yine pek çok gazimize ödüller verildi.
Ülkemizde şimdiye kadar gerçekleşen darbelerin gereğince edebiyata yansımadığından bahseden İstabul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, yazarlar, şairler tüm sanatçılar bir görev olarak yazdıklarıyla darbenin ağır bilançosunu edebiyata taşımalılar diyerek teşekkür ve kapanış konuşmasını gerçekleştirdi. Mahmut Bıyıklı; "sinemamızda, romanımızda, hikayemizde yeterince 12 Eylül darbesini ve diğer darbeleri işlemediğimizi gördük. Ertuğrul Özkök'le yapılan bir röportajda kendisi, 28 Şubatta ne yaşadınız ki ne yazacaksınız, ne gördüler ki bunun edebiyatı yapıyorlar diyebilmişti. Biz yazmaksak birileri bunu kalkıp söyler. Yarın 15 Temmuzu konuşurken de siz ne yaşadınız ki ne anlatacaksınız diyebilenler çıkacaktır. O nedenle bu büyük ödevi bu büyük sorumluluğu, edebiyatımızla, eserlerimizle, romanımızla, şiirimizle, sinemamızla ortaya koyarak artık Edirne'nin sınırlarını geçmeliyiz. 15 Temmuz'u dünya Fethullahçı katillerin propagandalarıyla değil yazarların, şairlerin kalemiyle bilmeliler. Bu büyük yazı sorumluluğunu tüm yazar ve şairler üzerlerine alarak gerçekleştirmeliler." Diyerek Edebiyat Mevsimi' ne katkıda bulunan tüm kurumlara ve kişilere teşekkürlerini sunarak kapanış ve teşekkür konuşmasını anlamlı ve coşkulu bir şekilde gerçekleştirdi.
İstanbul Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'ni böylesine görkemli ve anlamlı bir programa imza attığı için tebrik ediyor kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
