Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2436.09
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Temmuz 2016

DARBE!

Darbeu2026 Bu ülkenin kaderi değildir. Hiçbir ülkenin de değildir. Olmamalıdır da.

Her on yılda bir bu ülkede darbe olur denir. 40 yıllık yaşamımda birini hayal meyal hatırladığım 80 darbesi, 1997 (28 Şubat) post-modern darbesi, 17-25 Aralık 2013 darbe girişiminden sonra 15 Temmuz 2016 darbesi ile 4 darbeyi tamamlamış olduk. 2000'li yıllardaki hazırlanan ancak görünür icrai safhalarına başlanamayan darbeleri de saymıyoruz. Yani her on yılıma bir darbe düşüyor.

Şunu bilmeli ve kabul etmeliyiz ki darbeler insanlık suçlarıdır. Zira başarılı olur ise o darbeden hesap sorabilecek bir hukuk sistemi bulunmamaktadır. Bu nedenle darbeyi yapan kişiler o ülkenin en şerefli koltuklarını en aşağılık şekilde (güçle) işgal ederler. Hem de yıllarca. Sadece kendi dönemlerini değil ülkenin geleceğini de berbat ederler. Kurdukları hukuk sistemi -82 Anayasası ve ona bağlı mevzuat gibi- ya da hak etmeyen kişilerin getirildikleri koltukları yıllarca haksızca işgal etmesi gibi.

Cuma gecesi de darbe başladı. Hem de bu ülkenin tarihinde olmadığı şekilde Meclis bombalanarak. Üzerinde Mehmetçiğe ait üniformayı taşıyan, beyinleri dışarıdan kurmalı, satılmış ruha sahip eşkıyalarca! Bu eşkıyalara direnen şehit ve gazi olan onurlu askerlerimiz, polisimiz ve sivil vatandaşlarımız var. Tüm bu insanların kahramanlıkları karşısında şükranlarımızı sunuyoruz.

Cuma gecesi girişilen darbe de en önemli hedef Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Ona dönük saldırı başarısızlıkla sonuçlanınca ve de halk bu eşkıyalara karşı ASALETEN alanlara inince devlet millet kaynaşması gerçekleşti. Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu gerçekleşiyordu. İnşallah bu minvalde ve perçinlenerek devam eder.

Gelelim şu aşamada olduğumuz noktaya. Öncelikle;

Hiçbir şey kazanılmadı daha. Bunun unutulmaması ve de şu ana kadar doğan kazanımların devamı için halkın gece/gündüz nöbetlerinin devam etmesi gerekiyor. Şu ana kadar yaşanan bu halk direnişlerinin aynı karakterde devamı belki de siyaset tarihinde ilk defa icrai hareketleri başlayan darbeyi tanka, helikoptere ve uçaklara karşı durdurmayı başaracak.

HSYK'nın aldığı kararla açığa alınan idari/adli hakim/savcılar darbecilerin 2. Adımının en önemli halkasına vurulan idari darbedir! Zira bundan önceki tüm darbelerde darbecilerin yaptıkları tüm hukuksuzlukları kendileri gibi darbeci olan hukukçular! temizlemiştir. En önemli iki yapı; İl Sıkıyönetim Valilileri ile İl Sıkıyönetim Mahkemeleridir. Adı Valilik ve Mahkeme olan bu hukuksuz oluşumlar eli ile halk sindirilecekti.

Görevden alınanların yanında bu yapının başka emir kulları varsa mutlaka onlarında bu hafta içerisinde tespit edilerek görevleri ile ilişiklerinin kesilmesi gerekmektedir. Ancak bunun sadece Asker ve yargı ile sınırlı olduğunu düşünmek bu yapıyı ya küçümsemek ya da tanımamak demektir. Tüm bakanlıklarda üst düzey görevlerde bulunan bu yapının tüm emir kullarının mutlaka hızlıca görevden el çektirilmeleri gerekmektedir. Akabinde ise tarafsız bir yargılama sonucunda bu kişilerin suçlu mu suçlu değil mi konusunun yargı tarafından çözülmesi gerekiyor.

İdam tartışmalarına gelince! Bu hukuk sistemimiz açısından mümkün değil. Hukukçularımızın bile şu anda bu ana prensibi unutarak yaptıkları yorumların subjektif olduğunu unutmayalım. Darbe gerçekleşseydi idamların, hukuksuz tutuklamaların, işkencelerin ve birçok hukuksuz uygulamaların olacağı kesindi. Buna itirazımız yok. Ancak bizi bir darbeciden ayıran en önemli özelliğimiz hukuka inanmamız ve ona her şeyimizle bağlı olmamızdır. Yoksa o darbecilerden bir farkımız kalmazdı. Onlar bize acımayacak olsalar bile. Bu hukukun en temel ilkelerindendir. Çiğnenemeyecek. Çiğnenmemesi gereken bir ilkedir. Bu nedenle bu kişiler mevcut yasalar ile yargılanacaklardır.

Bizim yapacağımız en önemli şey sivil halkın en ufak bilgileri dahi ilgili makamlarla paylaşması, hiçbir tahrike kapılmadan haklı davamızı sonuna kadar sürdürmektir. Görevdekilerin ise en ufak bulguları dahi atlamadan bu yapının asli ve feri unsurlarına karşı hiçbir ihmale yer vermeden gereğini yapmalarıdır. Bu süreçte şehit olan insanlara ve ailelerine karşı bu en büyük vazifemizdir.

Darbesiz on yıllar temennisi ileu2026 Saygılarımla. @CavitTatli