Dar kalıp: Din birleştiricidir
Bazen üstüne basa basa bazen defalarca aynı konular yazılıp işlenmelidir. Her konunun değişik hikmetlerini bulmak ve gelecek yılların planına katkı sunmak için tekrar tekrar gündem yapılmalı.
Çünkü düştüğünüz yer, ayağa kalkacağınız yerdir. Çünkü özünüzü
kaybettiğiniz yer, arayıp bulacağınız yerdir. Çünkü ne kendiniz ne de ülkeniz hayrına
sizin birlik kurmaktan başka bir şansınız yok.
İnsanların dilinde ve gönlünde zor zamanlarda bir söz var.
“Din, en büyük birleştiricidir.”
Pek çok insan böyle düşünmektedir. Din ortak değerdir.
Öyleyse en büyük birleştiricidir.
“Yanlış söyledim. Din birleştirici demek istemedim. Hak
din birleştiricidir demek istedim. İslam birleştiricidir.”
Bak ilk Müslümanlara. Kendini düşündüğü kadar başkalarını da
düşünmek ne demek?!
Göçten sonra Medineli Müslümanlar, Mekkeli Müslümanlara her
şeylerini açmışlar. Hatta en ileri noktaya taşımışlar ve başka Müslümanların
nefslerini kendi nefslerine tercih etmişlerdir. Kendileri aç kalmış, açıkta
kalmış ama muhacirleri doyurmuşlar, barındırmışlardır.
Alın işte! Size eşsiz bir birlik örneği.
Ancak bu birlikten çok kısa bir süre sonra yaşanan Cemel
Vakası’nı nasıl değerlendirmeliyiz? Geleceği şekillendirmek için ne gibi ibretleri
alınmalı?
656 yılında gerçekleşen biraz önce bahsettiğimiz Mekkeli ve
Medineli Müslümanlar arasında geçen bir savaştan bahsediyoruz. Daha dün kendi
nefsini, kendi imkânlarını kardeşine sunan, “göç etmiştir, her şeyini geride
bırakmıştır” diye kol kanat gerenlerle kol kanat gerilenler arasında yapılan en
üzücü savaşlardan sadece birisi. Tevatürler farklı olmasına rağmen iki taraftan
da onar bin kişi öldürüldüğünü biliyoruz.
Birbirlerine karşı o kadar merhametli, o kadar cömert olan kendi
nefsini kendi imkânlarını tam anlamıyla kardeşinin hizmetine veren kişilerin
arasını bozan nedir?
Yine bu muhteşem birlikten çok kısa bir süre sonra yaşanan
Sıffin Savaşı’nı nasıl anlamalıyız?
Dini yaşamlarında en takva en ileri gördüklerimizin arasında
657 yılında geçen bir savaş olarak hatırlıyoruz. Hangisini takip etsek
kurtuluruz diye bildiğimiz, dinin en büyük uluları vardır. Hikâyelerini,
menkıbelerini anlattığımız veya dinlediğimiz nice Sahabe nice Tabiin var.
Burada da tevatürler farklı olmasına rağmen öldürülenlerin toplam sayısının 70
bin kişi olduğunu biliyoruz.
Şimdi hangi gerekçeyi sunacaklar? Hani birleştiriciydi? Bu
kadar korkunç bir tablo nasıl ortaya çıktı?
Din gerçekten birleştiricidir. Hak din zaten
birleştiricidir. Ama dini tek başına yeterli bir birleştirici unsur olarak ele
alırsanız, hiçbir yere varamazsınız.
Dar kalıplardan
bakarsanız Yüce Allah’ın kitabını bile boşa çıkarırsınız. Daha geniş
düşüneceksiniz. İnsan nefsini hesaba katmadan hangi birlik, hangi
birleştiricilik?