Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Ekim 2020

​Dar kalıp: Ahlakla her iş çözülür

Ne kadar bilgi, hangi konuda bilgi, bilginin boyutları, ... bütün bunlar zamana, şartlara, toplumun ya da kurumların ihtiyaç duyduğu şeylere bağlıdır. Bu yüzden bilgi mutlaka gereklidir. Sorunların çözülmesinde olmazsa olmazların başındadır. Ama nitelik ve nicelikleri daima görecelidir.

Ahlak ve birlik hem din âlimleri hem din görevlileri, siyasetçiler hem de konuyla ilgisi olsun olmasın her insan tarafından değerlendirilmiş bir unsurdur.

Fatih Sultan Mehmet Han’a göre kendini düşündüğü kadar, başkalarını da düşünme birlik ve başarı için yeterli ahlak seviyesi olarak değerlendirilmiştir.

Konstantinapol’ü fethinden önce halk arasında dolaşırken bir esnaftan üç parça erzak istemiş. Birini veren esnaf, “şimdi ben siftah yaptım, sıra yan komşumda, diğerlerini de ondan alıver” diye Fatih’i bir başka dükkâna yönlendirmiş. Orada da aynı tepkiyle karşılaşmış, siftahını yapan esnaf üçüncü bir esnafa göndermiş, “o arkadaşım da siftahını yapsın” demiş.

Kültürümüzde diğerkâmlık olarak geçen bu ahlaki değeri, Fatih Sultan Mehmet Han güçlü bir birlik unsuru olarak değerlendirmiş, “arkamda böyle sağlam bir birlik olduğu sürece her şeyi başarırım” diyebilmiştir.

Afrika’dan köle ticaretinin başlamasının hemen arifesinde bir Müslüman kabile reisinin gençlere verdiği ahlak dersinden çok etkilenmiştim.

Coğrafyanın etkisinden olsa gerek kabile reisini dinleyenlerin üzerlerinde kıyafet denilebilecek pek bir şey yoktu. Üstünü başını değil, karnını değil, kalbini zengin etmeyi hedefledikleri besbelliydi.

Kendilerine göre iyi bir ahlaki eğitim almış gençlerin birçoğu, köle avcıları tarafından yakalanıp, başta Kuzey Amerika olmak üzere pek çok yere götürüldü.

Köle olarak satıldılar. Kızların hem emeklerinden hem de etlerinden faydalandılar. Sağlıklı olanlarını çiftleştirip yeni doğan çocuklarını yüksek fiyatlara sattılar. Karıyı kocadan, çocuğu anadan ayırıp ayrı ayrı sattılar.

İnsaf sahibi bir insan, kölelik tarihini okursa, insanların nasıl yeryüzünün en acımasız, en kahredici varlıkları olduğunu anlarlar.

Fatih’in çok işine yarayan ahlak, Afrikalı gençlerin hiçbir işine yaramamış gözüküyor. Onlar, köleleştirilerek sadece ahlaklarını kaybetmediler. İnsana ait ne değerleri varsa hepsini birden kaybettiler.

Elbette bu örnekleri vermemizin sebebi, ahlakla her iş çözülür dar kalıbından bakanlara bir cevap vermek içindir.

Demek ki ahlak, tek başına yeterli değilmiş.